GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle deminki kısma ilişkin ben sizin uyarılarınızı dikkate alarak söz hakkı kullandığımızı, buna iktidarın uymadığını kastetmiştim, yoksa "İktidar konuşmasın, muhalefet konuşsun." gibi bir şey değildi, onu ifade ederek başlamak istiyorum.

Aslında bu da Özbekistan'la olan anlaşmadan çok farklı bir anlaşma değil, karşılıklı bir iş birliği ve eğitim anlaşması fakat buna yönelik bizim eleştirimiz -daha doğrusu "çekincelerimizi" diyelim- tamamen Körfez'deki gerilimle ilgili. Biliyorsunuz Suudi Arabistan Körfez ülkeleri ile İran arasında ciddi bir gerilim var. Yine Türkiye bir NATO ülkesi. ABD-İran hattında ciddi bir gerilim var ve son dönemlerde özellikle de Orta Doğu'daki gelişmeler ve son şeylerden sonra İran'ın bir iki misilleme yaptığını, Erbil'e yönelik, Hewler'e yönelik füze saldırısı yaptığını ve Türkiye'nin Başika üssüne bir füze saldırısında bulunduğunu da biliyoruz. O anlamıyla Türkiye'nin Körfez'de atacağı her adımın aslında bir NATO adımı olarak İran tarafından okunacağını ve bunun da bize bir maliyeti olacağını, Türkiye halkları olarak bize bir maliyeti olacağını öngörmek durumundayız. Bu anlamıyla belki denilebilir, "Teknik olarak anlaşmanın içeriği bir kolluk eğitimi ve bilgi paylaşımı seviyesinde, hani buna İran niye karşı çıksın?" diye ama ne yazık ki uluslararası sistemde böyle okunmuyor, onun için buradaki bu gerilimi görmeden ve son dönemdeki özellikle İran'ın hamlelerini görmeden, tırmanan gerilimi görmeden... Daha doğrusu gören bir yerden bu anlaşmanın ele alınması gerekiyor. Ben o anlamıyla uzun vadede bize, olumsuz, özellikle İran'la ilişkilerimizi bozacak bir pozisyona getirmesi açısından endişelerimizi kayda geçirmek istedim.

Teşekkür ederim.