| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4364) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .04.2022 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, yüksek yargının değerli temsilcileri, Değerli Barolar Birliği Başkanım, baro başkanlarım; sözlerime başlarken hazırunu saygıyla selamlıyorum.
Barolara, avukatlara sorulmadan avukatların gerçek sorunlarını hiçbir şekilde çözmeyecek, tam tersine avukatların sorunlarını daha da derinleştirecek ve barolar arasındaki eşitsizliği ve ayrımcılığı daha da artıracak, baroların bağımsızlığını daha da zedeleyecek yeni bir kanun teklifini konuşuyoruz. Tabii, bugünü doğru anlamak için geçmişi de iyi hatırlamak gerektiğini düşünüyorum. Sayın Özkaya her ne kadar "Geçmişi unutalım." dese de bence kısa...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Geçmişi unutmayacağız. Ne yapacağız? Ufka bakacağız, ufka.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yakın geçmişe, özellikle yani bu teklifin bugün önümüze gelmesine sebep olan süreci kısaca bir hatırlatmakta yarar görüyorum. Tabii, ben öncelikli olarak başta Barolar Birliği Başkanımız Sayın Erinç Sağkan olmak üzere, bugün Komisyona gelen 15 baro başkanımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü 2020 yılında paralel barocukları oluşturacak yasa görüşmelerinin Komisyondaki görüşmeleri sırasında önceki dönem Barolar Birliği Başkanımız Komisyona dahi gelmeye gerek duymamıştı; Komisyona gelmek isteyen baro başkanlarımızsa Ankara'ya dahi sokulmamıştı, sokulmak istenmemişlerdi. Baro başkanlarımıza talimatla barikatlar kuruldu, baro başkanlarımız tartaklandılar, belki şiddete uğradılar, daha sonra Meclis yerleşkesine bile alınmadılar. Sayısal üstünlüğe dayanılarak bu kanun, maalesef, yasalaştı.
Sonrasında İstanbul'da bir paralel barocuk kuruldu, biliyorsunuz ama uzun zaman geçmesine rağmen Ankara'da bir paralel barocuk oluşturamadınız. Pandemi bahane edilerek baroların ve Barolar Birliğinin seçimleri bile ertelendi ama Ankara'da paralel barocuğu kuramadınız. Ne yaptınız? Şunu ifade etmek istiyorum: Bakın, Ankara'da 2 No.lu Baroyu kurmak için, gerekli üye sayısı olan 2 bini tamamlamak için Ankara'daki bakanlıklar, bakanlığa bağlı birimler, il ve ilçe teşkilatlarında görev alan 750'den fazla kamu avukatına hem kurumların WhatsApp gruplarından hem de yüz yüze olarak baskılar yapıldı. Özellikle Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğündeki avukatların kurum amirleri tarafından masalarına dilekçeler bırakıldı ve imzaya zorlandılar, üst düzey bürokratları "İmzalamayanları taşra teşkilatına göndeririz, tayininizi çıkartırız." şeklinde ifadelerde bulundular. "Bunun sonucuna katlanırsınız." gibi avukatlar ciddi derecede tehdit edildi. Sağlık Bakanlığındaki avukatlara "Bir hafta içinde formları doldurup getirin." şeklinde talimatlar yazılı olarak gönderildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, Eti Maden AŞ gibi kurumlardaki avukatlara da aynı baskı sözlü olarak yapıldı ve bu şekilde avukatlar sürgün ve tayin gibi tehditlerle sindirilmeye çalışıldı. Uzun uğraşlardan sonra kimi zaman baskıyla kimi zaman da havuç yöntemiyle Ankara'da 2 No.lu Barocuk kuruldu.
Şimdi, bu kanun teklifiyle paralel barocukları hem adalete uygun olmayacak şekilde ekonomik olarak çok çok güçlendirmeyi hem de paralel barocukları bu şekilde finanse edip cazip hale getirerek genç ve ekonomik yönden güçsüz olan avukat meslektaşlarımızı paralel barocuklara üye yaparak devşirmeyi amaçlayan bir teklifi konuşuyoruz. Bu teklifin aslında yaklaşık iki yıl önce çıkan, avukatları bölen ve avukatlık mesleğine çok büyük zararlar veren paralel barocuk yasasının tamamlayıcısı niteliğinde olan bir düzenleme olduğunu düşünüyorum. İki yıl önce çıkarılan bu kanun son derece yanlış bir kanundu, şimdi bu teklifle bu büyük yanlışta ısrar ettiğinizi tekrar tekrar düşünüyorum. Avukatlık mesleğinin çözülmeyi bekleyen son derece önemli ve büyük sorunları varken bu konunun gündeme getirilmesi de son derece yanlış olmuştur.
Öte yandan, bu düzenlemenin Anayasa'nın 138'inci maddesine tamamen aykırı ve yargı bütünlüğünü bozan bir düzenleme olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Yine, bu düzenlemeyle stajyerler arasında bir ayrımcılık olacaktır, bazı stajyerlere naylon staj yapma hakkı verilmektedir bu düzenlemeyle.
Değerli milletvekilleri hukuk, yargı ciddi bir iştir, avukatlık da ciddi bir meslektir, bir kısım stajyerlere naylon staj yapma hakkı tanımanın avukatlık mesleğinin ciddiyetiyle bağdaşmadığını düşünmekteyim çünkü bakın, kalitesiz hukuk eğitiminden sonra, şimdi de kalitesiz, naylon staj yapma hakkının mesleğimize gerçekten çok büyük bir zarar vereceğini düşünüyorum. Stajını olması gerektiği gibi yapamayan, yapmayan bir meslektaşımızdan avukatlık mesleğini de gerektiği gibi yapmasını beklemek mümkün değildir. Avukatlık mesleğinin çözülmeyi bekleyen çok büyük sorunları varken bu teklifin getirilmesi son derece yanlış olmuştur.
Diğer sorunları diğer maddeler üzerinde gündeme getireceğim ama şunu ifade etmek istiyorum: Avukatlar arasındaki ayrımcılığı ortaya koyan bu ikili baro sisteminin bir an evvel ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum, avukatlık mesleğinin bütünlüğünü ve yargının bütünlüğünü bozan bir uygulamadır bu, son derece yanlıştır. Eğer siz bunu düzeltmeyecekseniz en kısa zamanda, zaten ilk seçimde bizim iktidarımız gelecek; Millet İttifakı'nın iktidarında biz bunu düzelteceğiz ve bu paralel barocukları kaldıracağız ve hem yargıda hem de avukatlık mesleğindeki birliği ve bütünlüğü yeniden sağlayacağız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.