KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Stajla ilgili bir düzenlemeyi, avukatlık stajıyla ilgili bir düzenlemeyi konuşuyoruz. Staj ne demek? Önce onun bir tanımını ifade etmek istiyorum. Türk Dil Kurumuna göre Fransızca bir kelime "staj." Diyor ki: "Herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi." birinci tanımı bu; ikincisi "Bir kimsenin meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir veya birçok bölümünde çalışarak geçirdiği dönem." Açık ve net. Peki, getirilen düzenleme ne diyor? Diyor ki getirilen düzenleme: Herhangi bir işte çalışsın ama o arada da stajını yapsın.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Boş zamanlarında staj yapacak.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Nasıl yapacak peki? Yani bir işte çalışırken, kamu kurumunda veya özel sektörde çalışırken bu uygulamalı eğitimi nasıl gerçekleştirecek, öğrenme dönemini nasıl gerçekleştirecek? Maddenin içeriğinde böyle bir şey var mı? Yok.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Fiilen engel olmayacak bir iş olacak.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yani şimdi, bakın, fiilen engel olmayan... Nedir mesela fiilen engel olmayacak bir iş? Ya, nedir bu? Şimdi, örnek veriyorum: Kamu kurumunda sabah dokuz akşam beş mesai zorunluluğu yok mu arkadaşlar? Yani bu insan gidecek -örnek veriyorum- vergi dairesinde memur, vergi dairesinde iş yapmayacak mı?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Akşamları "call center"da çalışırsa olur.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Örnek veriyorum, veya işte başka bir yerde, şirkette iş akdiyle çalışıyor. Arkadaşlar, bakın, stajla yüzde yüz bağdaşmayacak bir şey bu. Bu olmaz, bakın.

Öte yandan, bakın, arkadaşlar, bizim avukatlık mesleği kamu niteliğini haiz bir meslek. Biz, özellikli bir iş yapıyoruz, yargının üç ayağından birisiyiz. Yani bakın, hukuk fakültelerini çoğalttınız, yanlış hatırlamıyorsam 80'in üzerinde vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi var ve binlerce öğrenci, her yıl yaklaşık 20 bin öğrenci mezun oluyor ve kalitesiz ve niteliksiz bir hukuk eğitimi var. Acı gerçek, ya, bizim dönemimizde... Buradaki birçok arkadaşımız işte, Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Diyarbakır ve o tür yerlerden mezun olduk, değil mi arkadaşlar? Ama şimdi, bakın, kalitesiz bir hukuk eğitimi olduğunu hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Yani uygulamanın içinden geldik. Yani bugün, basit bir dilekçeyi yazamayan birçok meslektaşımız var, basit bir dilekçeyi. Bugün, ara karar yazamayan yargıçlarımız var, mütalaa veremeyen savcılarımız var.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Karar yazamıyor karar.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Karar yazamıyor, karardan da vazgeçtim ara kararı yazamıyor, hüküm kuramıyor. Yani dün, Süleyman Vekilimiz, Genel Başkanımıza verilen bir tedbir kararı... Yani böyle acayip acayip işler oluyor. Bakın, bu, neden kaynaklanıyor? Bu, kalitesiz bir hukuk eğitiminden... Temeli, her şeyden önce, kalitesiz bir hukuk eğitimi var. Yani bu, hâkim olmuş, bu, savcı olmuş, bu, avukat olmuş, fark etmiyor, kalitesiz hukuk fakültelerinden mezun olan kalitesiz hukuk uygulayıcıları var. Şimdi, staj bir yıllık bir dönem, değil mi arkadaşlar? Yani bir ara dönem, bir geçiş dönemi -az önce de ifade ettim- yani uygulamalı öğrenme dönemi. Şimdi, bir kişi bir mesleği icra ederken -kamuda veya özel sektörde- nasıl avukatlık mesleğini öğrenecek? Arkadaşlar, avukatlık mesleği ciddi bir iştir çünkü yargı ciddi bir iştir. Bu uygulama, bakın, avukatlık mesleğini küçültücü, incitici bir uygulamadır. Biz, mesleğimize -burada birçok arkadaşımız, Rafet Bey savcılık kökenli- bakın, bu staj meselesiyle ilgili bu düzenleme geçerse hakaret etmiş olacağız, küçültmüş olacağız. Avukatlık mesleği, arkadaşlar, boş zamanlarda yapılacak bir iş değildir, böyle olmamalıdır. Bunu burada bulunan, ben hukukçuyum diyen hiç kimsenin kabul etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Efendim, ben devlet memuruyum. Tamam, güzel, size bir hak verilmiş. Siz bir yıl boyunca ücretsiz izne çıkabiliyorsunuz. Efendim, ben orada çalışayım, işimi devam ettireyim, sonrasında da, bir sene sonra da işte, o arada avukatlık ruhsatını da alayım, yanımda dursun. Bir tercih yapacak kişi. Bir tercih yapacak, diyecek ki: "Ben devlet memuru olarak mı devam edeceğim, yoksa ben avukat olarak mı devam edeceğim?" Avukatlık ciddi bir iş, boş zamanlarda yapılan bir iş değil. Avukatlık ruhsatı da bir sertifika değildir arkadaşlar, bir hobi işi değildir.

Şimdi, bakın, bu düzenleme, avukatlık ruhsatını bir hobi işine döndürüyor; boş zamanlarda yapılan, hatta hiç devam zorunluluğu olmayan bir şey. Ya, böyle bir şey yok. Nasıl uygulayacak? Yani işte, az önce, Ramazan Bey -gerçekten tebrik ediyorum kendisini, iktidar partisinde olup da bu şekilde doğruları söylemek cesaret ister- bu kanun teklifinin aleyhine konuştu, bu maddenin aleyhine konuştu, tebrik ediyorum kendisini de, doğruları söyledi.

Bakın, hepimiz icra dairelerine gidip icralarda öğrenmedik mi işin pratiğini? Mahkeme salonlarına gittik, birçoğunda birçok yargıç arkadaşımız devam zorunluluğu getirdi -getirmeyenler de vardı- görmedik mi uygulamanın ne olduğunu? Yani hukuk fakültesi öğrenimi devam ederken bunları görme imkânımız var mıydı? Değerli arkadaşlar, avukat yanında çalıştık hepimiz, stajyerlik yaptık ve dilekçe yazmayı orada öğrendik; daktiloyla dilekçe yazılmasını, bilgisayarla dilekçe yazılmasını oradan öğrendik. Şimdi, bir kişi, hiçbir şekilde avukat yanında staj yapmadan, adliyedeki o tozu yutmadan, mahkeme kalemlerini göremeden nasıl avukat olacak? Yani benim aklım hayalim almıyor arkadaşlar, böyle bir şey yok. Bu, mesleğimize gerçekten son derece zarar verici bir şey ve incitici bir şey, küçültücü bir şey. Burada "Ben hukukçuyum." diyen, "Avukat kökenliyim." diyen hiç kimsenin bu maddeye "evet" oyu vermemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, olmaz.

Arkadaşlar, doktorluk, bakın, doktorluk saygın bir meslek değil mi? Batılı ülkelerde doktorluk ne kadar saygın bir meslekse, avukatlık da o kadar saygın bir meslek. Neden? Çünkü kuralları var ve o kurallara herkes uyuyor. Bizim burada şu anda doktorlar staj yapmadan, intern olmadan doktor olabiliyor mu arkadaşlar? O zaman burada yapılması gereken şu: Eğer bu kamuda çalışanlara ve özel sektörde çalışan, iş akdiyle çalışan kişilere bu hak verilecekse, mesleğimiz bu kadar küçültülecekse o zaman şöyle yapalım; avukatlık stajını ortadan kaldıralım. Hukuk fakültesini bitiren herkes avukatlık ruhsatı alsın, direkt verelim yani staja ne gerek var o zaman? Bu düzenleme bu demek yani "Avukatlık stajını yapmasın bu arkadaşlar, adliyenin tozunu yutmasın, hiçbir şekilde öğrenmesin ondan sonra da gitsin vatandaşın hakkını savunsun." Nasıl savunacak?

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Hukuk fakültesini dışarıdan bitirsin.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Arkadaşlar, yok böyle bir şey. Bu, yanlış. Bakın, mesleğe ihanettir bu düzenleme. Bizim kamuda çalışan arkadaşlarımızın gönlü hoş olacak, böyle bir şey yok. Böyle bir şey yok arkadaşlar, ben bunu kabul edemiyorum. Mesleğimize ihanet olarak kabul ediyorum, mesleğimizi incitici bir düzenleme bu değerli arkadaşlar.

Peki, arkadaşlar stajyerlerimizin sorunları yok mu? Var. Şimdi, bakın arkadaşlar size de gelmişlerdir, bazı stajyerler özel hukuk mezunu olan genelde stajyer adayları staj yapacak avukatlık bürosu bulamıyor.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Büro bulamıyorlar, evet.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Büro bulamıyorlar. Bir gelir elde etmek istiyorlar ve kimse gelir vermiyor. Neden biliyor musunuz arkadaşlar? Avukatlarımızın durumu iyi değil. Bir araştırmaya göre avukatlarımızın yüzde 74'ü yoksulluk sınırının altında, açlık sınırının altında bir gelirle büroları idame ettirmeye çalışıyorlar ve yanlarında bir kişi istihdam edecek ekonomik imkânları yok; onun için stajyerlere para veremiyorlar. Ama bu sorun önümüzde duruyor; madem bu kadar çok stajyer var, bunu çözmemizin yolu var. Nedir bu? Kamunun, gerekirse yargı üzerinden bir fon elde etmesi, ne bileyim, harçlar üzerinden bir fon elde etmesi ve bu şekilde bu stajyerlerimizin en azından kendi yaşamlarını idame ettirebilecek bir güvenceye kavuşturulması gerekir. Bunu elbette savunuyoruz ama bu arkadaşlarımızın staj yapmamasını sağlayacak bir düzenleme olmamalıdır değerli arkadaşlar.

Benim naçizane görüşüm bu yönde. Çok yanlış görüyorum bu düzenlemeyi. İktidar partisinde de farklı görüşlerin olduğunu görüyorum. Eğer bu düzenleme yeniden bir değerlendirilirse stajyerlerimizin ekonomik gücünü, ekonomik geçimini sağlayacak bir düzenleme getirilirse memnun oluruz diye düşünüyoruz.