GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de Hazine ve Maliye Bakan Yardımcımız buradayken ona sorularımı yöneltmek istiyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Uğur Bey aslında bugünün manşetini attı yani "Kurun nerede duracağı belli değil." dedi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O anlamda söylemedi, yapmayın. Değişken bir kurumuz var, düşebilir de artabilir de.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi ben bilmiyorum, hangi anlamda söylediyse söyledi. Bugünün manşetini söyledi.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir haftadır kur aşağı doğru geliyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen biliyor musun?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aşağı doğru nasıl geliyor size söyleyeyim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hayır, adam onu söylemiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, bir sabredin ya, bir sabredin ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey zaten gülümseyerek ifade ettiğine göre farklı bir anlam yüklediğini kabul etmiş oluyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Kurun nerede duracağı belli değil." dedi. Şimdi, bakın, arkadaşlar, bir ülkenin egemenlik hakları vardır, bu egemenlik haklarının en önemlilerinden biri de parasıdır yani yerlilik ve millîlik iddiasında olan bir yönetimin de önce parasının itibarını koruma iddiasında olması gerekir. Siz paramızı Amerikan dolarına bağladınız ve maalesef değerli arkadaşlar, şu anda makro ekonomik göstergelerimiz çok kötüye gidiyor bakın, farkında değilsiniz. Size birkaç rakam vereceğim. Hazine ve Bakan Yardımcımız da burada, bir dinlerse... Bakın, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan Yardımcım; şimdi, ben bu işin şu ana kadarki maliyetini, bugün itibarıyla olan maliyetini 100 milyar TL olarak buluyorum. Bugün itibarıyla yani bugün bu sistemi tasfiye etmeye kalksanız bugünkü kurla, deseniz ki "Kardeşim, getirin bütün hesaplarınızı, tasfiye ediyoruz." 100 milyar TL maliyeti var. 750 milyar TL girmiş bu sisteme; ortalama kurunu ben 13 lira civarında hesap ediyorum...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sabah "70" diyordun, şimdi "100" diyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır "100" dedim. Ya, bak kayıtlara baba. Sen dakika başı laf atma gözünü seveyim ya! Bak kayıtlara, eğer "100"se sen ne diyeceksin? Sen ne diyeceksin? "100"se sen ne diyeceksin, özür dileyecek misin? "100" dedim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sabahki konuşmanda "70-80" demiştin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, sabah "100" dedim. Ya, bak kayıtlara. Eğer "70"se ben senden özür dileyeceğim, "100"se sen benden özür dileyecek misin?

ORHAN YEGİN (Ankara) - "700-800 milyara karşı 70-80 milyar." dediğinizi söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın kayıtlara, bakın kayıtlara. Farklı bir şey var, özür dile o zaman.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edelim, sonra bakılır kayıtlara.

Siz, buyurun lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Allah Allah ya!

Ben şu anda 100 milyar TL olarak hesap etmişim, 13 lira civarında bir ortalama maliyet var; 11,5 buçuk liradan girişler başladı -14,70- çoğunlukla 13 civarlarında giriş oldu yani şu anda yüzde 13-14 bir maliyeti var. Baktığımızda, 750 milyarı bugün tasfiye etsek 100 milyar TL maliyeti var. Hazine bunun bir bölümünü karşılayacak, biliyorsunuz, Merkez Bankamız bir bölümünü karşılayacak ama bu, kamu yüküdür sonuç olarak. Hani, 50 milyarın Hazine karşılamış, 50 milyarını Merkez Bankası karşılamış; tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır bu, arkadaşlar. 100 milyar TL şu ana kadar yükü var ve önümüzde, Uğur Bey'in de söylediği gibi, kurun nereye gideceği belli olmadığı için bu 100 milyar, 200 milyar da olabilir, Bülent ağabeyin söylediği gibi 400 milyar TL'de olabilir.

Ya, bakın, emekli ikramiyesi, emekli ikramiyesi... 1.500 lira vermeyi düşünüyorsunuz değil mi? Bir dede, bir nine torununu, ailesini orta hâlli bir kebapçıya götürmeye kalksa ya, bayram günü kebapçıya götürmeye çalışsa, 10 kişiyi götürse rehin kalır kebapçıda ya, rehin kalır 1.500 lira vermeye kalksanız. Para, pul olmuş. Şimdi, bizim ne yapmamız lazım? Emekliye daha fazla bayram ikramiyesi vermemiz lazım değil mi? "Kaynak yok." diyeceksiniz. Bakın, 100 milyar lira gitmiş. 100 milyar lirayla emekliye bayram ikramiyesini 3.500-4.000 lira yapabilirdik biliyor musunuz? Günah değil mi emeklilerimize? Biz bu parayı onlardan esirgiyoruz da bir avuç para sahibine bu paraları aktarıyoruz arkadaşlar.

Ve Uğur Bey'in de söylediği gibi, kurun nereye gideceği de belli değil. Amerikan Merkez Bankasına bağlamışız. Bakın, FED faizleri her an arttırdı artıracak, ellişer baz puan arttıracak. Ya, bol para dönemi bitiyor, bütün dünyada herkes faiz yükseltiyor, sıkı para politikalarına geçiliyor. Herkesin sıkı para politikasına geçtiği günlerde Temel fıkrası gibi... Temel, radyoda anonsu duyuyor, otobanda ters yola girmiş "Delinin biri ters yola girdi." deniyor. "Birisi değil hepsi, hepsi." diyor. Herkes karşıdan geliyor otobandan, kendisinin tersten gittiğinin farkında değil.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Soruyu alalım Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, süreniz bitmek üzere, sorunuz varsa sorun lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bakın, şöyle söyleyeyim: Bu önemli bir madde, bunda biraz tolerans istiyorum. Diğer maddelerde konuşmadık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Zaten yaptık yani önceden de sordunuz.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sen "Faizleri yükseltelim." mi diyorsun?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şunu diyorum: Bakın, ateş bacayı sardı zaten. Bu faizleri düşürmemeleri gerekiyordu yani o anda yüzde 19'da olan faiz birkaç ay daha sabredilseydi, düşürülmeseydi, şu anda enflasyonumuz zaten yüzde 15'lerde, 20'lerdeydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu sayede de fiyat istikrarı sağlanmış olacaktır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen tamamlayın. Çok sayıda söz talebi de var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, şu anda bunu suni olarak düşündüğünüz için ateş bacayı sardı, geç kaldınız yani şimdi faizi 60'a, 70'e çıkarmaya kalksanız ancak toparlar, o da piyasayı çökertir yani kırk katır mı kırk satır mı, şu anda karşı karşıyayız. 50'ye, 60'a yükseltmeye kalksan piyasa çökecek, bütün şirketler batacak, büyük bir işsizlik olacak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sorunuz var mı Garo Bey?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Burada tutsan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sorunuz varsa sorun lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ben bu konuda birkaç dakika rica ediyorum. Bakın, diğer maddelerde konuşmadım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama ifade ettiniz görüşlerinizi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben yalnızca burada konuşacağım dedim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamam, aynı şeyi defalarca tekrarlıyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aynı şeyi tekrar etmedim Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Aynı şey.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Susuyorum o zaman. Ben de bütün maddelerde konuşacağım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Konuşun, hakkınız ama beş dakikadan fazla konuşamayacaksınız, kusura bakmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam her maddede beş dakika konuşacağım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ya, Sayın Paylan, bu Komisyonumuzun kuralı olmasın mı, usulü olmasın mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, her maddede beş dakika konuşacağım Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kuralsız bir toplum mu olalım?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Her maddede beş dakika konuşacağım ben.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Gelişelim, güçlenelim, modernleşelim." diyorsunuz, hiçbir kurala uymayalım mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Artı bir saniye de istemeyeceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz kurallarüstü mü olmak istiyorsunuz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, değil.

Bu maddeyle ilgili bir iki dakika rica ettim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Bana hiçbir kural işlemez." mi diyorsunuz?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Aynen öyle diyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil Başkanım. Bu maddeyle ilgili bir iki dakika rica ettim sizden.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Verdim ben. Daha önceden de size söz verdim ama...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, yirmi beş saniye...