| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 45 Milletvekilinin; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4389) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .04.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, ülkemizin geleceğini tehdit eden 2 konu var, bunu devamlı söylüyoruz. Bunlardan biri kamu-özel iş birlikleri yani büyük yükler altına girerek devletin geleceğinin borçlandırıldığı, sadece 2024 yılına kadar üç yıl süre içerisinde neredeyse 150 milyara yakın ödemenin yapılacağı bir uygulama.
İkinci konu da bu döviz korumalı mevduat sistemi. Şimdi, bu döviz korumalı mevduat sisteminin nelere mal olacağı konusunda şu an, sizlerin de yani bu kanun teklifini hazırlayan iktidarın da bunun geleceğiyle ilgili nasıl olacağı konusunda bir öngörüsü maalesef ki yok.
Ben şunu sormak istiyorum: Bugüne kadar gerçek şahıs olarak kaç kişi bu sisteme dâhil oldu? Biraz önce şirketlerle ilgili bir sayı söylendi, gerçek kişi olarak kaç kişi dâhil? Yine, ilk ödemeler -ilk üç ay, geçtiğimiz mart ayında- 21 Mart itibarıyla doldu. Bunun maliyeti nedir? Bugüne kadar kur korumalı mevduat sistemi nedeniyle mevduatı olan kişilere kaç para faiz ödendi? Bu konularda net bir açıklama yapılmamakta yani her kafadan ayrı bir ses çıkmakta. Yani devlet olarak biz bugüne kadar, bugün dâhil, örneğin, "Bu mevduatlardan dolayı, döviz garantili olarak yatırılan bu paralardan dolayı şu kadar faiz ödendi." diyemiyor muyuz, bu konuda net bir cevabımız yok mu? Yani gelecekle ilgili sizin de bilmediğiniz bir süreç olduğunu görüyoruz çünkü işte, bugün dövizin rakamını biliyoruz ama yarın kaç para olacağı belli değil çünkü ekonomi bu şekilde devam ettiği müddetçe, bu ekonomide maalesef ki yarın dövizin kaç para olacağı, doların kaç para olacağı bu şartlarda belirsiz.
Bakın, bu sistem gerçekten çok tehlikeli. Biraz önce rakamlar söylendi, daha şimdiden 50 milyar, 60 milyar gibi bazı rakamlar telaffuz edildi veya alınmayacak olan vergilerle -yani bir anlamda yoksun kalınan kâr misali alınmayacak olan vergilerle- bir maliyet ortaya çıktı.
Bakın, geçtiğimiz mart ayının 18'inde açılışı gerçekleştirilen Çanakkale Köprüsü'nün her ne kadar kamu-özel iş birliği marifetiyle yapılması nedeniyle bütçemize maliyeti daha da artacaktır ancak o köprünün ilan edilen maliyeti 2 milyar 550 milyon euro. Çarptığımızda, bugünkü bu döviz korumalı mevduat nedeniyle gerçekleştiği ifade edilen zarara veya -zarar olarak kabul edersek- ödenen paraya neredeyse eş değer. Yani bu sizin övdüğünüz sistemle bakın, şu üç-dört aylık süreç içerisinde neredeyse bir Çanakkale Köprüsü'nün parasını oraya gömdünüz.
Ben, bu sisteme girip para yatırmış olan kişileri eleştirmiyorum, onlara böyle bir imkân tanınmış, parasını yatırmış yani vatandaşı eleştiremeyiz ancak burada eleştirdiğimiz iktidardır çünkü kötü ekonomi nedeniyle en son böyle bir sürece girmek zorunda kalındı ve bu süreçte ifade ettiğim gibi birinci; kamu özel iş birliği, ikinci; kur korumalı mevduat ülkemizin geleceğinin en büyük riskleridir diyorum ve bundan bir an evvel vazgeçilmelidir diyorum.
Teşekkür ederim.