| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .05.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başkanım, bundan sonraki kısımda geneli üzerinde konuşmaya geçeceğiz değil mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, evet, isterseniz geneli üzerinde...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, burada da konuşurum, orada da konuşabilirim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, peki.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Zaten aksi takdirde toplantı neredeyse kapanacak. Böyle...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yok canım, daha geneli üzerinde... Sayın Yavuzyılmaz, geneli üzerinde...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani geneli üzerinde konuşmak için Sayıştayın bir rapor düzenlemesine gerek yok, geneli üzerinde zaten konuşuruz ama...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...konu Sayıştay raporu üzerinden denetim yapmamızı gerektirdiği için dolayısıyla ben de Meclisin saygınlığını korumak bakımından şu anda söz almayı önemli buluyorum.
Şimdi, birkaç tane konu var. Önce şunu sormak istiyorum: Şimdi, efendim bilim insanlarının hazırladığı bir rapor var Sayın Genel Müdürüm. Bu bilim insanlarının hazırladığı rapora göre -bakın, şöyle göstereyim, siz de görün- bu Karadeniz'deki akıntıları gösteriyor, bilimsel makalelerde yer almış bir durum. Şimdi, bu akıntıların yönü itibarıyla Filyos Limanı'nın giriş kısmında bir sorun tespit ediliyor yani burada denizin deniz altından topladığı işte toprak vesair, böyle deniz altında bulunan çeşitli malzemeyi getirip limanın hemen ağzına yığdığıyla ilgili, şöyle. Şimdi, tabii bu limanın bir ucunda bir açıklık var, sizin gösterdiğiniz, benim de sahada yaptığım tetkike göre bir ölçüde biraz farklılık var ama bu farklılık sorunu çözmüyor. Turoğlu ve Duran soyadlı 2 bilim insanının hazırladığı ve Türk Coğrafya Dergisi'nde de yer alan bu karşılaştırmalı haritalara göre 2020 yılı ve 2021 yıllarındaki aynı periyotlardaki liman ağzı genişliğinin ölçümü yapılmış. Birinci ölçümde liman ağzı giriş genişliği 85 metreyken bir yıl sonrasında yani 2021 yılının Mayıs sonu itibarıyla liman ağzı genişliği 26 metreye düşmüş yani bu deniz altında yapılan ve uydu görüntüleriyle yapılan bir çalışma. Diğer taraftan da yine bir gösterge olması bakımından Tios Antik Kent Limanı yani burası bir plaj, kumsal niteliğinde diyelim. Burada da liman genişliğinde pardon, 2020 yılı diyorum, özür diliyorum, 2010 yılı ve 2021 yılı arasındaki değişimi yani bu yaklaşık on bir yıllık bir değişimi gösteriyor. Tios Antik Kenti Limanı kumsalının derinliği 72 metreyken on bir yıl sonra 165 metreye geliyor yani orada da yine denizin biriktirdiği bir kısım var. Dolayısıyla bu durum itibarıyla Türkiye Petrolleri de Filyos Limanı'nın işletmesini bir noktada yapacağı için burayı sürekli taraklamak zorunda kalabilir ve bu taraklama işi de artık Türkiye'de bir sektöre dönüştü yani yanlış yapılan limanların yarattığı bir yan sektör hâline geldi. Bu bakımdan Filyos Limanı'nın yönü, yapılış biçimi itibarıyla sizin kurum olarak yaptığınız analiz nedir? Bu önümüzdeki dönemde buranın işletilme sürecinde yıllık ne kadarlık bir maliyet getirecek, bunu sizden öğrenmek istiyorum. Bu konuda bir çözüm yaklaşımınız var mı bu maliyeti de ortadan kaldıracak?
Diğer bir konu, şimdi Türkiye Petrollerinin Sayıştay raporu tabii böyle kırpılıp kırpılıp hiçbir şey önümüze gelmeyince hâliyle de ben de Türkiye Petrollerini ilgilendiren ama başka Sayıştay raporlarına giren kısımlar var mı diye bir çalışma yaptım ve Sosyal Güvenlik Kurumunun 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda bir bulgu var, bulgu diyor ki: "SGK'nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığındaki hisse payı yüzde 5,47336." Hisse payı bu ve 1984 ve 2007 yılı dönemine kadar da burasıyla, bu hisse payıyla ilgili ödeme almış, bunu yapmış ama 2008 yılından itibaren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının kâr payındaki hissesini alamamış ve daha sonra, 2017 yılında da Türkiye Petrolleri, Türkiye Varlık Fonuna devrediliyor ama SGK de alacaklı durumda. Yani Türkiye Varlık Fonu, Türkiye Petrollerini kendi bünyesine katarken bu hisse payını da SGK'ye ödemesi gerekiyor ancak ödemiyor ve bunun üzerine çöküyor.
Şimdi, SGK'nin kurumdan ne kadarlık bir alacağı var, ben onu hesapladım Sayıştay raporlarıyla, 2008 yılına kadar... Ki biliyorsunuz, 2010 yılı öncesi yine Sayıştay ama Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üzerinden yapılan denetim raporları var. Onların hepsini teker teker çıkardık, ben size şimdi onları okuyayım. 2008 ve 2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonunun üzerinde çöktüğü toplam tutar: 2020 yılı itibarıyla 85 milyon 782 bin 562 lira, 2019 yılı 57 milyon 317 bin 139 lira, 2018 yılı 314 milyon 474 bin 126 lira, 2017 yılı 61 milyon 857 bin 143 lira, 2016 yılı 182 milyon 625 bin 650 lira, 2015 yılı 37 milyon 36 bin 264 lira, 2014 yılı 45 milyon 944 bin 17 lira, SGK'nin 2013 yılı kâr payı alacağı 89 milyon 445 bin 576 lira, 2012 yılı alacağı 80 milyon 520 bin 569 lira, 2011 yılı alacağı 98 milyon 126 bin 14 lira, 2010 yılı kâr payı alacağı 71 milyon 9 bin 675 lira, 2009 yılı kâr payı alacağı 23 milyon 178 bin 311 lira, 2008 yılı 97 milyon 613 lira ve yıllar içindeki toplam, 2008-2020 yıllarında Türkiye Varlık Fonunun üzerine çöktüğü toplam tutar -ben dolar olarak söyleyeceğim- yani o bulundukları yıllardaki ortalama dolar kuruyla döndüğümde 400 milyon 936 bin 715 dolar yani bugünkü kurla SGK'nin 6 milyar 110 milyon 275 bin 536 liralık alacağına âdeta çökmüş durumda. Yani TL olarak rakamı...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, bu kadar teknik konuşan bir arkadaşımızın böyle...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Teknik bir tabir olarak, tabii...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - "Çökme" falan yani hoş bir tabir değil, onu bir ifade edeyim yani bunu teknik bir şekilde açıklayabilirsiniz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben teknik bir tanımlama olduğu için söylüyorum zaten.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Teknik konuşuyorsunuz, teşekkür ederim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani bir kurumun yapmaması gereken bir yöntem ve uygulama...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama o "çökme" ifadesi de yani çok hoş değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O, o nedenle o çizgiden çıkıyor yani ben böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama anladım da böyle bir ifade... Yani evet, gerekirse öteleyebilir, gerekirse sermaye koyabilir.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet yani yanıtı, tabii, sizin vermenizi beklemiyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ben vermeyeceğim ama böyle bir ifadeyi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yoksa, konuşmayı size yapmam lazım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yap canım, bana da yapabilirsin, fark etmez.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani şöyle diyelim: Sayıştay raporlarındaki, SGK'nin 2008 ve 2020 yılındaki alacağı sadece TL üzerinden 1 milyar 244 milyon 326 bin 659 lira artı faiz ama buna da bu TL tutarlarının bulunduğu yıldaki dolar kurları üzerinden bakmak gerekir. Yani burada, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının ilişkisinin içinde, aslında devlet içinde bir devlet, başka bir yapının diğer kurumları ne kadar tahrip ettiğini, onların alacaklarını ortadan kaldırdığını ve SGK'nin verdiği hizmeti de akamete uğrattığını ispat etmiş oluyoruz ve bu tip bir bulgunun Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Sayıştay raporunda da yer almadığını görüyoruz. Yani bunu ben de ifade etmemiş olsam bu konu, üstü tamamen örtülmüş, kapanmış olacak. SGK Genel Müdürü de zaten yakın zamanda görevden alındı çeşitli nedenlerle yani onun da konuyu dile getirmeyeceği ortada olduğuna göre kamuyu aydınlatmak da bizim vazifemiz, biz de bu vazifeyi yapıyoruz.
Şimdi, diğer bir konu şu: Geçtiğimiz yıl denetim yaparken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar aynı zamanda Türkiye Petrolleri Yönetim Kurulu üyesiydi. Şimdi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı organizasyon şemasına göre, Alparslan Bayraktar'ın görev alanının içinde yer alıyor yani Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı aslında Sayın Genel Müdür Melih Han Bilgin'in amiri durumunda ama aynı zamanda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Yönetim Kurulu üyesi olduğu için de Sayın Genel Müdür, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısının amiri durumunda. Şimdi, böyle bir işleyiş olabilir mi? Bunu dile getirdik, Meclis Genel Kurulunda söyledim kürsüden, dedim ki: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcılığı birinci görev; iki, KARDEMİR'in Yönetim Kurulu Başkanı; üç, KARDEMİR'in bir alt şirketi KARDÖKMAK'ın Yönetim Kurulu Başkanı; dört, EPİAŞ'ın Yönetim Kurulu üyesi; beş, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Yönetim Kurulu üyesi. Böyle iş olmaz. Söyledik, söyledik, söyledik, neticede şimdi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Yönetim Kurulunda değil. Çıktı değil mi?
TPAO GENEL MÜDÜRÜ MELİH HAN BİLGİN - Süreç işliyor, evet.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Süreç işliyor. Girmesi kolay da çıkması zor oluyor demek ki. Yani Superman olsa Batman olsa aynı anda bu 5 görevi yapması mümkün değil yani mümkün olduğuna inanan birisi varsa bana burada açıklasın. Türkiye Petrolleri anlatıyor, diyor ki: "Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da petrol bulduk, Şırnak'ta çıkarıyoruz. Filyos Limanı Projesi'yle ayağa kaldırıyoruz Türkiye'yi. Karadeniz'de doğal gaz bulduk." Bu kadar önemli, bu kadar büyük, bu kadar köklü, bu kadar hataya yer verilmeyecek bir kurumda ve devasa bütçeli kurumda görev alan kişinin aynı zamanda 5 ayrı üst düzey kurumda görevi var. Bu, kabul edilemez bir şey. Dolayısıyla bunu da ben tekrar vurgulamış olayım. Yani biz sadece çoklu yerlerden maaş alanların maaş tutarlarıyla ilgili bir eleştiri getirmiyoruz; çoklu görev almak nedeniyle bir görev zafiyeti ve kurumda bir tahribat yaratılıyor, bunu da dile getiriyoruz bir bakıma. Yani yazık değil mi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Yönetim Kurulu âdeta 1 eksik yöneticiyle çalışıyor yani bizim söylediğimiz 1 eksik, belki de daha fazla ve bir hiyerarşik çatışma da var yani amir, ast-üst ilişkisi bakımından.
Şimdi, bir diğer konu da Sayıştay, tabii, rapor hazırlıyor ama Sayıştayın hazırladığı rapor öyle kolaylıkla da bizim önümüze gelmiyor. Yani önümüze gelen bu Sayıştay raporlarında neredeyse hiç bulgu olmamasının kök nedenleri var, bu nedenin adı da "sansür". Şimdi, bakın, nasıl sansür? Diyeceksiniz ki: "Bir şey iddia ediyorsun, demin 'çökmek' dedin, şimdi 'sansür' diyorsun." Değil mi? Bu kelimeyi o zaman benim ispat etmem lazım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Demiyorum.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Demiyorsunuz, peki. Demek ki bir aşama kaydetmişiz.
Şöyle diyelim: Şimdi, bakın, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı için Sayıştay denetçileri gidiyor, inceleme yapıyor ve bir rapor hazırlıyor çeşitli bulguları bir araya getirerek. Bu raporun adı "Sayıştay taslak raporu". Bu resmî bir rapor ve Sayıştayın sistemine de giriyor. Daha sonra kurumla bazı görüşmeler yapılıyor, bazı yanıtlar alınıyor; bazı bulgular çıkıyor, kalıyor, neyse ama bir de Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Sayın Metin Yener'in -tabii, Sayıştay Başkanlığına gelmesinin bir karşılığı, bir sonucu olarak- müdahaleleriyle birlikte raporlarda bazı eksiltmeler gerçekleşiyor şu an; daha önce gerçekleşenler de var, bu ilk kez olmuyor.
Bakın, ben şimdi sizinle Sayıştayın taslak raporunda yer alan ama yayınlanan rapora girmeyen, çıkarılan bir bulgusunu paylaşmak istiyorum. "Bulgu 9.2.7. Bankalardan kullanılan döviz kredileri nedeniyle şirketin kısa ve uzun vadeli borç yükü ile finansman giderleri ve kambiyo zararlarının artması. Denetimler sırasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından Şah Denizi ve SCP hisselerinin yüzde 10 oranında payları ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ortaya koyduğu enerji arz güvenliği ve enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı azaltmaya katkı sağlamak hedefine yönelik olarak 3 adet sondaj gemisi satın alınması ve gemilerin ihtiyaçlara göre geliştirilmelerinin finansmanı için de 2014 yılından itibaren -altını çizerek söylüyorum- Türkiye'de faaliyet gösteren kamu ve özel bankalardan döviz kredilerinin kullanıldığı görülmüştür. Döviz cinsinden kullanılan banka kredileri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir." Burada böyle sayfalarca kullanılan kredilerle ilgili tablolar var.
Ne diyor? Bir: "Türkiye Cumhuriyeti devletine bağlı bir kurum olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı bir kamu bankasından kredi kullanacak." diyor, değil mi? Şimdi, bakıyoruz, havalarda yerlilik, millîlik nutukları atılıyor ama iş bu para piyasalarına geldiği zaman, borç-alacak ilişkisine geldiği zaman Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren kuruma yine kamu bankaları döviz üzerinden kredi kullandırıyor. Bakıyorum, kullandırılan krediler de bir de LIBOR oranı var, LIBOR. Nedir LIBOR? Londra'daki uluslararası bankaların dolar üzerinden birbirlerine uyguladıkları faiz yani faizin üzerine -hani "Faize karşıyız, karşıyız." nutukları atılıyor- LIBOR uyguluyor.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - O standart bir şey.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kim uyguluyor? Kamu bankaları uyguluyor. Şimdi, gelin...
TAMER DAĞLI (Adana) - Türkiye'ye özel bir şey değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, tamam da banka Türk bankası, kullanan da kamu kurumu.
TAMER DAĞLI (Adana) - Dünya standartlarında uygulanan bir şey yani bunu özele getirip de... Öyle şey olur mu ya!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle işte; ya, öyle.
TAMER DAĞLI (Adana) - LIBOR'u bir araştır dünyada uygulanıyor mu uygulanmıyor mu, ondan sonra...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - LIBOR kalkıyor, kalkıyor; siz de onu araştırın.
Şimdi, bir şeyi belirli bir ölçüde biliyor olmak haklı olmayı sağlamıyor. LIBOR'un ne olduğunu biliyoruz. LIBOR ne, ben size onu da söyleyeyim. Madem vekilim konuşma süresinin içine girdi, ben de ona cevap vereyim. LIBOR ne biliyor musunuz? LIBOR, 16 Eylül 2019 tarihinde Kuzey Marmara Otoyolu'nun toplam 6 kesimi için idare ve görevli şirketler arasında yapılan 2 no.lu mutabakatnameye göre sözleşmede garanti edilen araç sayısını 1 milyar 338 milyon 35 bin 980 adet daha fazla artırırken neden artırıldığına dayanak gösterilen sözleşmedeki hükümdür LIBOR. Ya, sadece burada değil, bütün kamu kurum, kuruluşlarını ve devletin yaptığı sözleşmeleri bağlayan bir orandır. Dolayısıyla... Bu arada dünyadaki toplam otomobil sayısı 1 milyar 250 milyon, hepsinin sıraya geçip Kuzey Marmara Otoyolu'ndan geçmesi gerekiyor karşılaması için.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Süre konusunda da yirmi dakikaya yaklaşıyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, peki.
Geneli üzerinden devam edelim, o zaman bunu tamamlayayım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, hayır, bitirirsek...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle mi? Peki, o zaman devam edeyim.
Şimdi, raporda diyor ki, Sayıştay raporunda, sansürlenen bulguda diyor ki: "Tablodan izleneceği üzere, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü 2014 yılından itibaren kamu ve özel bankalardan döviz cinsinden toplam 3 milyar 231 milyon dolar kredi kullanmıştır. Mevcut kredi sözleşmelerine göre borçların vadeleri 2029 yılında sona ermektedir ve kullanılan krediler için ödenmesi gereken faiz toplamı -faize karşıyız değil mi- 956,4 milyon dolar." Yani kullanılan krediye yüzde 30 da faiz ödüyor Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, yüzde 30. Ne demek? Şu demek: 3 tane sondaj gemisi alırken 1 tane daha alman demek. O para faize gidiyor, kamu bankalarının faizine gidiyor.
Yine, Sayıştay raporunda diyor ki: "Tablodan görüleceği üzere 2014 yılında 2,32 lira düzeyinde olan yıllık ortalama dolar kuru -burada 2021 yılını baz almış- 2021 Mayıs ayı itibarıyla 8,35 lira seviyesine yükselmek suretiyle yüzde 259,9 oranında; 2,6 kat artmıştır. Bu durum şirket bilançosundaki kısa ve uzun vadeli borçlar ile gelir tablosundaki kambiyo zararları ve finansman giderlerinin de bu oranlarda artmasına yol açmaktadır." Ben de size güncel artış oranını vereyim: Bugün itibarıyla bu artış yani üzerine binen, döviz üzerinden kamu bankalarından kullanılan kredi nedeniyle oran yüzde 556. TL'deki artış oranı, dolara bağlı olarak borçlanmanın karşılığı yüzde 556 yani bu şekilde kurumun ayakta kalması yani verimli bir işleyişe sahip olması oldukça zor. Dolayısıyla da burada bu borçlanmalardaki kredi sepetinin Türk lirasının dâhil edilerek bir genişletilmesi, bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
Bir diğer soru: 2021 yılı kâr...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - O zaman geneli üzerinde Sayın Yavuzyılmaz... Yirmi dakikayı buldu.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Geneli üzerinde mi devam edeyim?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, geneli üzerinde veririm söz size.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Peki, teşekkür ederim.