| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .05.2022 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli hazırun, Türkiye Petrollerinin çok değerli yöneticileri; öncelikle, bu çalışmaların, Türkiye Petrolleri başta olmak üzere, ülkemiz ekonomisine katkı vermesini diliyorum.
Tabii, söylenecek aslında çok şey olabilir, değerlendirilecek çok şey olabilir ama ben, öncelikle, Sayın Genel Müdürün burada yaptığı sunumdan ve sunumda verdiği bilgilerden çok memnun olduğumu ifade etmek istiyorum. Özellikle kamuoyunda zaman zaman tartışılan buradaki bulgular, buluşlar konusundaki farklı, birbiriyle tamamen tezat, çatışan bilgiler konusunda akreditasyona dayalı uluslararası kurum ve kuruluşların bu konulardaki değerlendirmelerine açık olduğunu ve bunların da sürekli yapıldığını söylemesi bu anlamda önemliydi ve şunu anladım, yani öyle olması gerektiğini biliyordum: Yani sonuçta bunlar öyle rastgele günlük politikalara göre "Hadi, şu kadar buluş oldu." denecek veya "Olmadı." denecek şeyler değil, bunlar ciddi konular ve ciddi bir şekilde uluslararası kurum kuruluşların, bu konudaki akredite olmuş kuruluşların vereceği raporlarla alakalıdır. Aksi takdirde, böyle bir kurum bilanço büyüklüğü açısından da baktığımızda böyle bir kurumla alakalı yapılacak bazı spekülatif ya da manipülatif değerlendirmeler sonuçta bu kuruma, bu kurum üzerinden de bu ülkeye zarar verecektir. Sonuçta, Türkiye Petrolleri sadece yerli, kapalı sınırlar içerisinde faaliyet gösteren, faaliyetleri itibarıyla dar bir alanda olan bir kurum değil bu anlamda uluslararası iş faaliyetleri olan, bu anlamda yaptığı işlerde gerek hizmet tedariki veya diğer unsurların tedariki veya satışı boyutuyla her zaman geniş alanda faaliyet gösteren bir şirketimiz. Birçok kamu iktisadi teşebbüsünün durumu budur, bazen, zaman zaman biz burada eleştirme şeyine ya da basında, medyada bir şekilde doğruluğu kesin olmayan haberler üzerinden hareket ettiğimiz de oluyor ki o kurumların kimi halka açık şirketler, o kurumların üzerinde, finansal yapısının sonuçları üzerinde ciddi etkileri olduğunu da görüyoruz ama ben özellikle bu son dönemlerdeki faaliyetlerle ilgili olarak verilen bilgilerden çok umutlandığımı ifade etmek istiyorum. Buradaki rezerv artışları gerçekten ülke açısından son derece sevindirici bir durum. Bu kurumumuzun ana statüsündeki asli görevi, faaliyeti bizim oradan beklediğimiz de zaten bu tür çalışmaları yapmak. Detayına geldiğimizde, bu faaliyetlerin yapılması sırasındaki işin mali, finansal tüketimlerine, kaynak kullanımına baktığımızda, onlar zaten belli, kendi sistemi içerisinde, Sayıştayın denetimi altında bu tür faaliyetlerin değerlendirmeleri yapılıyor.
Yine, dikkatimi çeken hususlardan biri, önemli bir şey, Sayın Genel Müdürün de bazı vurguları oldu. Özellikle maliyetlerin düşürülmesi önemli bir çalışma çünkü buralardaki maliyet tasarrufları oransal olarak çok düşük olsa da toplamda mutlak değer olarak da ciddi katkılar sağlamakta ama bunun sürdürülebilirliği konusunda -bilmiyorum- kurumsal olarak sürekliliği olan, sürekli bunu takip eden bir şey oluşturuldu mu, merak ettim işin doğrusu? Çünkü ya bu "cost reduction" dediğimiz olay, bu maliyet düşürme olayı gerçekten çok önemli. Sürekli, canlı bir mekanizma, aslında, sürekli takibi gereken bir durum; araştırmayla alakalıdır, sürekli takiple alakalıdır.
Bir başka şey, çok riskli bir alandır, ticari olarak baktığımızda, ekonomik boyutuyla baktığımızda, çok büyük yatırımlar yapılır, sonuçta hiçbir şey de elde edilemeyebilir ya da fizibil olmayabilir. Bu ön çalışmaların ciddi maliyetleri vardır. Gerçi, mali tablolarda bunları, AR-GE'leri herhâlde dönemsel giderleştiriyorsunuz anladığım kadarıyla. Mali tablolarda nerede biriktiriyorsunuz? Buradaki mali tablolar UFRS'ye tam uyumlu mali tablo değil gibi geldi, tekdüzen bağlantılı ama UFRS'ye uygun mali tablolar hazırladığınızı biliyorum ben yani onlar üzerinde belki bazı farklılıklar vardır, o tamamen değerlemeyle alakalı bir durumdur. Bu anlamda baktığımızda, mali tablolarınızda da sıkıntılı bir durum söz konusu değil. Bu, son konjonktürel dalgalanmaların olumsuz etkileri oldu, olumlu etkileri oldu ama merak ettiğim bir konu şu: Maliyetlerde bu kadar aşağı çekme ve o konuyu da vurguladığınız için -ki öyle de görünüyor- bunlar tabii, mali tablolara -2020-2021'de olmadığı anlaşılan, ben 2021'i bilemiyorum ama- yansımaya başladı mı? Bunu, böyle bir şeyi görebiliyor muyuz? Yani 2021 ve 2022'nin kısmi mali tablolarında, kıst mali tablolarında böyle bir yansıma oldu mu; işin doğrusu merak ediyorum. Finansal risk açısından bakıldığında öyle bir diğer tespit, bulgularda böyle bir şey vardı, verilen cevabı da okudum. Burada daha çok verilen cevapta "klasik" diyebileceğimiz geleneksel bir risk yönetimi anlayışını ben orada gördüm. Yani mevcut finansal yapı içerisinde türev ürünleri esas alan -bu anlamda ben sektörü çok fazla bilmiyorum işin doğrusu ama- böyle türev ürünlerden istifade edebilecek tarzda bir risk yönetimi, özellikle de fiyat artışlarına yönelik veya düşüşlerine, ani düşüş ve çıkışlarına yönelik böyle bir şey söz konusu mu veya kullanılıyor mu, geleneksel yöntemlerin dışında finansal risk araçlarından istifade ediliyor mu? İşin doğrusu merak ettim.
Ben teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Çalışmalarının, başarılarının devamını diliyorum.
Bir de yönetim kurulu konusunda sürekli gündeme geliyor, ben bu konuyla ilgili eski bir KİT Genel Müdürü olarak da şunu ifade etmek istiyorum: Elbette katılıyorum yani bir insanın birden fazla göreve bölünmesi, parçalanması... Bunlar belki verim açısından falan mutlaka etkili olacaktır ama KİT'lerdeki yönetim kurulu üyeliklerinin öncelikle bir oradaki yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyeleri bir amir-memur ilişkisi içerisinde çalışmazlar. Yönetim kurulu üyelerinin de oradaki oy hakları aynıdır, eşittir. Yönetim kurulu başkanının da öyledir. Zaten sizde 5 yönetim kurulu üyesi, orada oylama açısından bakıldığında yönetim kurulu başkanının orada çok bir şeyi yoktur sonuç itibarıyla. Yönetim kurulu üyelerinin özellikle kurumla ilgili önemli hususlarda, oradaki kararların alınmasında, politikaların izlenmesinde elbette ki oradaki çalışmalar KİT'lerde farklıdır, denetimde bile bazen arkadaşlar belki olayı bilmediklerinden... "Bilmediklerinden" derken yanlış anlaşılmasın, yani "orada yaşamadıklarından" diye ifade edeyim. Sayıştay denetçileri, grup başkanıyla birlikte o kurumda yaşarlar. Yani belgeler üzerinden önlerine alıp denetleme, ara sıra gidip gelme değil orada yaşarlar, kurumla birlikte yaşarlar. Yani âdeta bir göz gibi kurumun tüm faaliyetlerinden de bilgileri, haberleri olur. Yönetim kurulu üyelerinin bazen üst düzeyde olmaları kurumun özellikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkilerinde kurum menfaatlerinin savunulmasında çok da ciddi katkıları olabilir. Yani bu, o şeyin içerisine, rekabet yarışının içerisine girildiğinde -ben kendi Genel Müdürlüğümden hatırlıyorum- kamu kurumuna karşı, kendi Bakanlığıma karşı mahkemeye giderek yürütme kararlarıyla iş yaptım. Yani kendi Bakanlığımı mahkemeye vererek yürütmeyi durdurarak işimi devam ettirdim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şu anda böyle yapan var mı?
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yanlış görüyorlarsa yaparlar. KİT'lerin ayrı bir...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dediğiniz gibi hiç yanlış uygulama yok o zaman.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Müdahale etmeyelim.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Ya, başka bir şey o. Yanlış uygulama yok anlamında değil.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Karakaya, son bir dakika.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yani demek istediğim kamu iktisadi teşebbüslerinin ayrı bir kültürü vardır. Genel eleştiriye katılıyorum ama her zaman da bu eleştirilerin doğru olacağını da düşünmüyorum, özelinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Başkanım çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Biz teşekkür ediyoruz Sayın Karakaya.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Tekrar hayırlı uğurlu olsun diyorum çalışmaları.