| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .05.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben de hızlıca bazı konulara değineyim. Şimdi, tabii sadece kusur aramıyoruz aslında ne kurumda ne Sayıştayda ama bizim de bir görevimiz var ve görevimizi de en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz, o nedenle de sorguluyoruz. Şimdi ben sorguluyorum, diyorum ki: Sayıştayın bir taslak raporu var, 2020 Yılı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü Sayıştay Denetim Raporu. Taslak rapor ama resmî rapor. Raporda sayfa 22'de Türkiye Petrollerinin bu yurt dışındaki şirketlerini sayıyor ve diyor ki: "Karar kapsamında TPOC'un bağımsız denetimi alt şirketler dâhil yapılmış ancak denetim raporu henüz tarafımıza ibraz edilmemiştir." "TPOC ve alt şirketlerin TPAO tarafından denetimi gerçekleştirilmiş ancak rapor tarafımıza sunulmamıştır." diyor. Şimdi, bunu dediği tarih Eylül 2021 yani raporlar neredeyse Meclise sunulacak ama Sayıştaya raporlar verilmiyor. Bir ay sonra Sayıştayın raporları Meclise geliyor ve ilgili kısımdan anlıyoruz ki rapor Sayıştaya ibraz edilmiş, burada da "İbraz edilmiştir." diye bir ifade var. Şimdi, buradaki sıkıntı şu: Yani Sayıştay denetim yaparken bu aşamada zaten bu yurt dışı şirketlerle ilgili olan raporların zaten Sayıştaya sunulmuş olması gerekiyor. Son bir ayda tam rapor yayınlanma aşamasında bu raporların kendilerine ibraz edilmesi, sunulması neredeyse bizim artık çok geç diyebileceğimiz bir noktada.
Şimdi, yurt dışı şirketlerden konu açılmışken bir konuyu sormak istiyorum: 2014 yılında Ziraat Bankası Virgin Adaları'nda kurulu olan ve Turkcell'de hissesi olan bir şirkete bu hisseleri almak, satmak ve yönetmekle ilgili faaliyetleri için 1 milyar 636 milyon dolar kredi verdi ve daha sonra bu kredinin karşılığında da bu şirketin hem Turkcell'deki hisse payını, aynı zamanda da Kuzey Irak Bölgesi'nde petrol ruhsat sahibi olan "Genel Energy" adı verilen şirketin, Kuzey Irak'taki Taq Taq, Sarta, Miran, bölgelerinde bu ruhsatlara sahip olan, yine Londra Borsasına açık olan bu şirketin hisselerini teminat olarak aldığı ifade edildi. Şimdi, aradan geçen sürecin içinde bu kredinin geri ödenmemesi ve arada yaşanan ihtilaflı sürecin sonunda Türkiye Varlık Fonu Turkcell'deki bu hisseleri devraldı. Bir şekilde Ziraat Bankası da bizim sorduğumuz sorulara verdiği yanıtta bu kredinin kapatıldığını söyledi. Şimdi, bu durumda kredi kapatıldıysa, bütün bu para transferi, alışverişi yapıldıysa bu teminat olarak gösterilen, Turkcell hisselerinin dışında kalan Genel Energy'nin hisseleri ne oldu? Şimdi bunun da peşinde olduğum için o nedenle sorum şu: Türkiye Petrollerinin, Genel Energy'nin hisseleriyle veya Kuzey Irak bölgesi veya Kuzey Irak veya Suriye'deki petrol bölgeleriyle bir ilişkisi var mı? Sorum bu. Bu konuyla ilgili bizim bildiğimiz, bilmediğimiz, sizin bize aktarabileceğiniz bir konu var mı? Bu konuyu da araştırıyoruz.
Diğer bir konu, bu kredi ilişkisiyle ilgili söyleyeceğim, yani tamam, kurumun gelirlerinin bir kısmı dolar üzerinden olabilir, bu ne güzel, çok güzel, dolar girdisi var ama bunda kurum, dolarları kredi kullanırken dahi olsa kullanmak mecburiyetinde değil aslında yani bunu tercih etmeye de bilir veya o arayışta olabilir. Kamu bankalarının, özellikle Türkiye'de bu döviz üzerinden kredi ilişkisi kurması, devlet kurumlarıyla bu ilişkiyi kurması ve ağırlıklı olarak sanki Türkiye'nin para birimi TL değil de hem TL hem dolarmış gibi bir yaklaşımla herkesin tüm ticari faaliyetlerinde dövizi bu kadar takip etmek zorunda kalması aslında benim eleştirimin temel noktası. Dolayısıyla, bu bakımdan Türkiye Petrollerinin kullandığı kredilerin kredi sepetindeki para cinsini çeşitlendirmesi gerekiyor. Yani altını çizdiğim kısım bu.
Şimdi, bir de dövizdeki artışı böyle bir doğa olayıymış gibi değerlendiriyor olmak da çok eksik. Yani sanki böyle yağmur yağmış, kar yağmış, insanlarla doğrudan hiç ilişkisi olmayan şekilde gelişmiş gibi de bir yaklaşım var, o da çok acayip bir yaklaşım. Yani şöyle, bu TPAO'nun kullandığı krediler işte, 2014 yılından 2021 yılına kadar Sayıştay taslak raporundaki kurlar yazılmış. 2014 yılında 2,32 olan dolar kuru 2021 yılında 8,35'e çıkmış yani yüzde 556 artmış. Yani bu kadar Türk lirası... Bakın, altını çiziyorum, yani asıl milliyetçilik noktasından hareket ederek çiziyorum, Türk lirası yüzde 556 değer kaybetmiş, böyle bir durum. Şimdi, geliyorum 2021 yılının ortalama dolar kuru ile 2022 yılının yani bugün itibarıyla aradaki değişim ne kadar? Yüzde 82, böyle bir durum. Dolayısıyla da bu durumda da ben de tabii hâliyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının menfaatini ve çalışma verimliliğini ve kârlılığını değerlendirdiğim bu noktada krediyi TL olarak kullanmasının kurum için çok daha kârlı olacağını görüyorum, durum bu. Kaldı ki bir de...
TAMER DAĞLI (Adana) - Kur yükselmeseydi?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, öyle olmasaydı da böyle olsaydı da falan...
TAMER DAĞLI (Adana) - Ya, kur yükselmeseydi? Sen finansmancısın geleceği göreceksin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - En son ne zaman kur yükselmedi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - 2002 ile 2007, 2008 arasında hiç yükselmedi, düştü hatta.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, güzel.
Sayın Başkanım, 2002-2007 arasını dediniz ya, 2007 ile bugüne kadarki olan kısımdaki fahiş kur artışını da kabul etmiş oldunuz. Onu da söyleyeyim.
TAMER DAĞLI (Adana) - Ya olur mu? Yüzde 6'yla ben döviz almak durumundayken niye gidip yüzde 25'le TL alayım? O zaman da diyeceksin ki: "Kur sabit kalmış, niye gittin yüzde 25'le TL aldın?" İki taraflı bakacaksın kardeşim, olmaz böyle bir şey ya.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi...
TAMER DAĞLI (Adana) - Bu profesyonel bir bakış açısıdır.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi... Ya, yüzde...
TAMER DAĞLI (Adana) - Kurun yükseleceğini hiç kimse... Merkez Bankasının belirlediği bir kur artış limiti vardır. Yüzde 6'yla döviz kullanabileceksem, gelirim dolarsa gidip yüzde 25'le TL kullanmam.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolar....
TAMER DAĞLI (Adana) - O zaman da diyeceksin ki: "Niye TL kullandın?"
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolar yüzde 556 artıyorsa bir ülkede büyük bir sorun vardır demektir.
TAMER DAĞLI (Adana) - İş adamısınız, doğru değil mi?
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Dağlı...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dağlı, karşılıklı...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolar...
Nasılsa siz susunca ben konuşacağım.
TAMER DAĞLI (Adana) - Abi, ya, yapmayın gözünüzü seveyim, her taraftan vuruyorsun yani. Öyle olsa niye böyle, öyle olsa niye böyle? Kardeşim, finansman yönetimi bu.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, durun, güzel.
Tamam bitti mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, Tamer, sana göre mi konuşacak şimdi Allah Allah!
TAMER DAĞLI (Adana) - Ama olmaz ki, kendi her şeye konuşuyor ama.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, düşüncesini söylüyor, düşüncesini anlatıyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - Yanlış düşünüyor, doğru değil.
ATİLA SERTEL (İzmir) - O sana göre doğru değil.
TAMER DAĞLI (Adana) - Abi, finansman tekniği açısından doğru değil.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Hayır, müdahale etmen...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Susarsa devam edeceğim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dağlı...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam yani beklerim ben, sonuçta benim süremden gitmiyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - "Geliri neyse borcu da o." diyorsunuz, geliri dövizmiş borcunu da döviz yapmış, aynı şey.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dağlı...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ama onun geliri piyasaya TL üzerinden satılıyor. Nasıl geliri varsa...
TAMER DAĞLI (Adana) - Geliri dolar cinsinden.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Nasıl dolar cinsinden?
TAMER DAĞLI (Adana) - Dolar cinsinden.
Buyurun abi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı konuşarak tutanak tutan arkadaşlara zorluk çıkarmayalım.
Sayın vekillerim...
Neyse, buyurun Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, işin...
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Tamer, seni ben destekleyeyim, tersi olsaydı kamu bankasına sormazdık, buraya sorardık.
TAMER DAĞLI (Adana) - Tabii, aynen öyle, tersi olsaydı da böyle diyecektik.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, arkadaşlar...
Şimdi, işin özü şu: Hani kabullenilmiş çaresizlik diye bir şey var, sanki onun üzerine konuşmalar dönüyor karşımda. Ya, arkadaşlar, yapmayın! Bir ülkede dolar eğer bir önceki yıla göre... 2021 yılı ortalaması ile bugün itibarıyla dolar arasında yüzde 82'lik bir artış varsa ya, o ülkede ekonomik kriz vardır.
TAMER DAĞLI (Adana) - Onu öngörse zaten bütün parasını dolara yatırır ticaret yapmaz kardeşim ya, Allah Allah!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Tamer, seni bugün gergin gördüm ben ya, sen gerildin bayağı.
TAMER DAĞLI (Adana) - Abi, doğru değil.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz, devam edin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2014 yılı ile bugün arasında eğer yüzde 556'ya varan bir fark varsa, ya, ortada zaten büyük bir sorun var demektir.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tabii, Sayın Dağlı bankacı olduğu için ve bankalarla ilgili, döviz kuruyla ilgili, krediyle ilgili konu gündeme geldiği için Sayın Dağlı da değerlendirme yapıyor, yorum yapıyor, dayanamıyor.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Çok rahat söz alabilir Başkanım.
TAMER DAĞLI (Adana) - Yok, öyle olmaz abi, karşılıklı konuşacağız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, yani burada ifade ettiğimiz şey şu: Ayrıca da Türkiye Petrollerinin kazandığı döviz gelirini de Ziraat Bankasına vermek suretiyle sonrasında benim takibini yaptığım Virjin Adaları'na kadar uzanan 1 milyar 636 milyon dolarlık akıbeti ne olduğu belli olmayan krediyle ilgili de maalesef büyük bir soru işareti var. Ziraat Bankası da Türkiye Varlık Fonuna geçtiği için, devrolduğu için dolayısıyla da bu şirketlerin genel yönetim ilkelerinde de yani devletin, Türkiye Varlık Fonu dışındaki kurumlarına ait olan o sistemin, bir şekilde, bir ölçüde dışına çıktığı da görülüyor, durum bu. Ha, 2014 yılından bugüne kadar doların yüzde 556 artması normal geliyorsa, bunun açıklamasını, siz, aynı şekilde "Artabilir kardeşim. Size ne? Ne olacak?" diyerek vatandaşın karşısına geçer, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödeyemedikleri günlerde derdinizi anlatabiliyorsanız vatandaşa anlatırsınız.
Bir de vatandaşa şunun anlatılması lazım. Şimdi, bu, işte kamuda çalışan ve yönetim kurulunda görev alan birisi devlet kurumunda çalışıyor, bir de bir yönetim kurulunda da görev alıyor. "E, ne olacak ki?" diyorsunuz. Şimdi ne olacak, bakalım. Örnek verelim: TÜRK TELEKOM'un Yönetim Kurulu var, 9 Yönetim Kurulu üyesi var; 3'ü Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, 2'si Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, 1'i Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü, 1'i Cumhurbaşkanı Başdanışmanı; durum bu. Şimdi, bakıyorum ben, TÜRK TELEKOM'un Yönetim Kurulu üyeleri 2019 yılında 2 maaş ikramiye alıyormuş; bakın, aynı Türkiye'deki emekliler gibi değil mi? Yıl boyunca 2 maaş ikramiye almışlar. 2020 yılında 4 maaş ikramiyeye çıkmış. Hayret, emeklilerin maaşı artmadı. 2021 yılında ilave olarak 6 maaş ikramiye almışlar ve neticede bugün itibarıyla TÜRK TELEKOM'un Yönetim Kurulundaki bu bahsettiğim bakan yardımcılarının aylık 80.155 lira gelirleri var. Tamam, buna "normal" diyorsanız o normali vatandaşa siz açıklayacaksınız, bana göre normal değil. Şimdi, diğer taraftan, bu böyle bitmiyor, bir de...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Deniz Yavuzyılmaz, süreniz tamamlanmıştır, karşılıklı yapılan konuşmaları da dikkate alarak sürenizi iki dakika daha uzatıyorum.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani niye bize süre sınırlaması var anlamadım ama neyse.
Yunus Elitaş Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, o da TÜPRAŞ'ın Yönetim Kurulunda. O da oradan 67.500 lira aylık alıyor, aylık toplam geliri 107.037 lira yani geldiği üst sınır bu. "İkinci yerden aldıkları Yönetim Kurulu ücreti, huzur hakkı vesaire bu tip gelirlere bir üst sınırlama getirilsin." diye kanun teklifi verdik, bu kanun teklifi de reddedildi. Bununla da bitmiyor, mesela, TÜRK TELEKOM'un bir alt şirketi var, mobil internet şirketi var "TT Mobil" diye, hani bu konuyla ilgili konuşanların bunlara da yanıt vermeleri gerekli. TT Mobilin Yönetim Kurulu Başkanı Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Şimdi, bu bir tesadüf mü?
Bakın, Sayıştayın Başkanı Sayın Metin Yener daha iki, üç ay öncesine kadar TÜRK TELEKOM'un alt şirketi TTNET'in Yönetim Kurulu Başkanıydı. Ya, Sayıştay Başkanının TTNET'in Yönetim Kurulunda ne işi var? Türkiye'de, Emniyet Genel Müdürü PTT'nin Yönetim Kurulunda; Türkiye'de, İçişleri Bakan Yardımcısı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının Yönetim Kurulunda ve bunun gibi devam ediyor. Şimdi, bu çarpıklığı da ifade etmiş olayım ve toparlayayım.
Proje yani Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Zonguldak bölgesinde yaptığı proje bizim için çok kıymetli. Projeyi yakından takip ediyoruz ve kurumun çalışmalarını da gururla izliyoruz, katkı vermeye çalışıyoruz; tabii ki eleştirilecek yanlarını, şeffaflıktan uzak bulduğumuz taraflarını hem eleştiriyoruz -milletvekili arkadaşım Ünal Demirtaş'ın yaptığı gibi- hem de konuyu dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Dolayısıyla, ben, Türkiye Petrollerinin bölgede yeni bir çığır açacağına inanıyorum, bu doğrultuda büyük bir emekle çalıştığınızın da farkındayım ama elinizi kolunuzu bağlayan, şirketin işleyiş verimliliğini negatif yönde etkileyen unsurları tespit etmek de bizim vazifemiz.
Özellikle Filyos'taki Tios Antik Kenti, Kadıoğlu mozaikleri ve o bölgedeki binlerce yıllık tarihin, yerin altında yatan tarihin çıkarılmasını ve -Filyos Antik Limanı'nın da aynı şekilde- bu konudaki çalışmalarınızı biliyoruz, bunların artarak devam etmesini diliyorum. Diliyorum ki, Türkiye Petrolleri -kazandığı, kazanacağı gelirlerini böyle oradan buradan kredi bulundu, edildi, onun komisyonu, onun faizi bilmem ne, bunlara böyle kur yükselecek, inecek vermek yerine- yerin altındaki bu hazineyi de çıkarıp, turizme açıp bölgenin kalkınmasında ikinci bir ihracat kalemini de aslında harekete geçirsin diyelim.
Ben, tekrar Sayın Genel Müdürün şahsında tüm kurumun emek veren yöneticilerine, işçilerine, sahadaki tüm kardeşlerime de selamlar, saygılar sunuyorum.
Teşekkürler.