KOMİSYON KONUŞMASI

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Çok Değerli Başkanım, kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlarım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, buradaki bir düzenleme, Türkiye İhracatçılar Meclisi düzenlemesi, helal akreditasyon gibi şeyler, aslında baktığınızda, Türkiye'nin ihracatını artırmaya yönelik bir çabanın ürünü. Geçen gün televizyon izliyorum, Ege Cansen -Koç Grubu'nda çalışıyordu- televizyonda dedi ki: "1967'de ihracat yoktu, buzdolaplarını biz daha düşük, maliyetinin altında ihraç etmeye başladık." "Niye bu kadar düşük fiyatla veriyorsunuz?" dendiğinde Vehbi Koç'un söylediği söz şuydu: "Biz eğer bu pazara girip bu pazarda ne olduğunu göremezsek önümüzdeki yılları da bir daha kaybederiz." Bu düşünceyle bugün, Arçelik'in şu anda cirosunun yüzde 60'ına yakınını da ihracattan elde ettiğini düşünürsek yeri geldiğinde pazarlara girmek zorundayız. Tabii ki mamul, yarı mamul madde ihraç etmek ya da ham madde ihraç etmek gerçekten istediğimiz bir durum değil ama dünya pazarlarında neler olduğunu bilebilmemiz açısından bu pazarlarda var olmak zorundayız. Bir taraftan söyleniyor, evet, ithalat da artıyor, ihracatı biz artırmadığımız sürece ithalatı karşılama oranımız da doğal olarak düşecektir. O yüzden, biz, ne olursa olsun, 500 milyar dolar ihracat hedefine gittiğimizde Türkiye'nin ligi değişecektir yani bu hedefe ulaşmak zorundayız yani 250 milyar dolar ilk hedef, peşinden 500.

Şimdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi ayrı bir kurum, Ticaret Bakanlığımız ayrı bir kurum değil yani ikisi de Türkiye'nin geleceği için çalışan, çabalayan faktörler. Bugün, Türkiye İhracatçılar Meclisi daha iyi ihracat yapabilmek için taleplerini iletiyor, mevzuatları tabii ki Ticaret Bakanlığımız hazırlıyor, kanunda eksiklikler varsa da bizim Meclis olarak bu eksiklikleri tamamlayıp ihracat hedefimizi artırmaktan başka çözüm yolumuz yok. İşte, turizm diyorsunuz, en ufak olaylar sonucunda Türkiye'nin turizmi hızla etkilenebiliyor ki bu sene beklediğimiz inşallah olabilir 35 milyar dolar ki bizim Türkiye'nin turizm hedefi minimum 100 milyar dolar yani kapasitesine baktığınızda 100 milyar dolar Türkiye için turizmde çok da önemli bir hedef değil. 500 milyar dolar gerçekten hedef değil. Niye hedef değil 500 milyar dolar? Çünkü Türkiye ihraç etmeyi babalarının kurduğu tesislerde işte Tacettin Bey'in babası ya da kendisinin kurduğu tesisleri şimdi oğullarının, ailesinin yürütüp bir adım daha ileriye götürmesi gibi hepimiz de bir sonraki nesil aslında bu işe çok iştahlı. Yani mesela Ankara Sincan'da geçtiğimiz Küçükpazarlı gibi firmalar küçük bir atölyeyle başlayanlar bugün Skorsky'nin gövdesini ya da uçakların kanat sistemini -şu andaki millî uçak HÜRJET'in de kanadını- yapıyorlar. Yani demek ki fırsat verildiği zaman, biz gelecek neslimize, kuşaklarımıza değer verdiğimiz zaman neler yapabileceğimizi görüyoruz. O yüzden de İhracatçılar Meclisinin isteği ya da orada bizim atanacak Genel Sekreter veya Genel Sekreter Yardımcısının müdahil olmasının sonuçta, bu bir anlaşmayla olacağı için çok da önemli bir detay olduğunu düşünmüyoruz. İhracatçılar Meclisi, hakikaten Türkiye'nin son yıllarda hızla parlayan yıldızlarına önayak oluyorlar. Biz de onları her zaman desteklemek zorundayız. Ticaret Bakanlığımızca da hakikaten -biz Komisyon üyesi olarak aynı zamanda ticaret yapan, ticaretin içinden biri olarak da- bu konuyla ilgili hakikaten çaba sarf ediliyor. Eksiklerimiz olabilir, mühim olan yanlışlarımızın olmaması yani biz eksiklerimizi bir şekilde tamamlarız ama yanlışımız olursa bunu telafi etme şansımız yok. O yüzden de biz ülkemize, gençlerimize ve geleceğe güvenmeliyiz ve dışarıya satışlarımızı, ihracatımızla ilgili önümüzde hangi sorun varsa hep birlikte iktidar ya da muhalefet biz bunu birlikte aşmak zorundayız çünkü biz hep birlikte Türkiye'nin bir değerlerini oluşturuyoruz diyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.