ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Öncelikle, hoş geldiniz.

Kıyı Emniyeti, bizim Mustafa arkadaşımla beraber, diğer milletvekili arkadaşlarımızla beraber yerinde denetlerken gezip gördüğümüz ve gerçekten çok iyi çalışmalara imza atan, kusursuz çalışmaya çalışan bir kuruluşumuz. Biz tabii ki bu kuruluşa yaptığı görevler nedeniyle öncelikle teşekkür ediyoruz. Yani bizim kıyı emniyeti konusundaki uzmanlık alanında bulunan arkadaşların çabaları kayda değer ve övgüye değer.

Ancak Kıyı Emniyetine, bu Genel Müdürlüğe Esin Hanım'ın bahsettiği noktada alt komisyonda eleştiriler getirmiştik ve bu eleştirilerin de haklı olduğunu burada muhalefet ve iktidar partisinden arkadaşlar da doğrulamıştı yani pek karşı çıkan da olmamıştı çünkü o komisyonda ben eleştirileri sıralarken yazılı cevaplar verip olayı bir nevi TÜRKSAT'ın üstüne atmıştınız. Yani demiştiniz ki: "Bizim bu olayla ilgili pek dahlimiz yok. Biz TÜRKSAT'tan almak istediğimiz 2 kişiden bilgisayar ve bilişim alanında hizmet almak istedik." Ama tarım lisesi mezunu olan ve yazılım konusunda hiçbir sertifikası olmayan bu kişinin bu kuruma girerek beş ay bu bünye içerisinde kaldığını ve yine, Ankara Üniversitesinin iki yıllık bilişim bölümünü bitiren kişinin de bu kurumla hâlâ ilişkisinin devam ettiğini biliyoruz. Bu tarım lisesinden geçici olarak aldığınız arkadaş için TÜRKSAT'a aylık 26 bin lira para ödemiştiniz, onu anlattık. Oysaki yazılım mühendisliğinden ya da bilgisayar mühendisliği okullarından mezun olan arkadaşların, kardeşlerimizin size bunun dörtte 1 rakamına, 8-10 bin lira maaşla hizmet verebileceği gerçeği ortadayken kurumun parasının başka bir şirket üzerinden böylesine harcanmasının hiç doğru olmadığını ifade etmiştik. İki yıllık mezun arkadaşa da -çalıştığı alandaki sertifikaları da var, biliyoruz ama- ona da 54 bin lira ödüyorsunuz ayda, 54 bin TL. Ben, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarının o paraya ulaştığını sanmıyorum yani o kadar rakamı aldığını da sanmıyorum. Kıyı Emniyetinin bu konuda derhâl işlem yapıp sözleşme varsa aradaki sözleşmeyi feshederek kendi bünyesi içerisine alacağı bilgisayar mühendislerine, yazılım mühendislerine -Esin Hanım'ın söylediği gibi- aynı zamanda mali faturalandırma ve harcamalar noktasında bilgi işlemde de çok rahatlıkla kullanabileceğiniz kendi elemanınıza sahip olmanızın doğru olduğunu söylemiştik çünkü Kıyı Emniyetinin bile isteye yanlış yapması durumunu ben asla kabul etmek istemiyorum. Yani TÜRKSAT'a siz bildirmişsiniz, liyakatli, eğitimli yazılımcı istemişsiniz; onlar da "Bizim elimizde bu yok, liyakatli bir yazılımcı, bilgisayarcı yok, öyleyse size tarım lisesi mezunu verelim." "Tamam, o da olur, tarım lisesi mezunu, onu aldık." Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Bu 2 kişi Kıyı Emniyetine her ay 81 bin liraya mal olmuş; az buz para değil. Yani bu milletvekili maaşlarının Türk toplumu üzerinde konuşulduğu dönemde ve milletvekili maaşlarının uçağa, yola, seferberliğe harcandığı dönemde... En çok eleştirilen milletvekilleri bile bu kadar paranın yarısını ancak alabiliyor. Gerçekten ben savunmak için söylemiyorum; çok şükür iyi para veriliyor ve halka göre milletvekilleri çok iyi koşullarda yaşıyor ama milletvekilleri parasının çok önemli bir bölümünü uçağa, çok önemli bir bölümünü benzine, çok önemli bir bölümünü insanları karşılamaya, otele harcıyor. Gerçekten, böylesine sıkıntılı bir dönemde, ülkemizde böylesine sıkıntılı bir dönemi yaşayan halkımızın parasının KİT'ler tarafından böylesine savrulduğunu görünce insan üzülüyor.

Şimdi, burada "Pahalıya mal olmaz, TÜRKSAT'tan temin ettiğimiz yazılımcıların işi bittiğinde toplam maliyeti bize bilmem ne olmaz. O nedenle biz bunları aldık, böyle yaptık; geçici işte kabul gördü, ondan sonra biz bunlarla anlaşmayı bozarız, biz Kıyı Emniyeti olarak kâr etmiş oluruz." gibi bir anlayış yerine, gerçekten, Kıyı Emniyetine liyakatli ve sınavla bilgisayar, yazılım mühendislerini alın.

Sonra, sözleşmede yer alan, çözülmesi gereken bütün yazılım sorunlarının çözülüp e-devlet üzerinde aktif hâline getirilip getirilmediği noktasında da bir açıklama istiyorum sizden. Aslında sizin onları oraya almanızdaki gerekçenin temeli de bu. Bütün problemler çözüldü mü çözülmedi mi, onları da öğrenmek istiyorum.

Şimdi, bu kişilerin -isim vermek istemem ama- inceledim burada öz geçmişlerini, liyakatlerini; bol bol sertifika doldurmuş, bir tanesi de tarım lisesinden mezun olduğu diplomasını vermiş. Bunun dışında bir şey yok. "Ya, arkadaş, sen bu işten ne anlarsın, bize bunu TURKSAT yolladı ama sen tarım lisesinden mezun olmuşsun, ne işin var senin burada?" demeniz gerektiğini, TÜRKSAT'a geri dönmek yerine bunu kabul edip çalıştırmanızın doğru olmadığını bir kez daha size söylemek istiyorum.

Görevinizde başarılar dilerim.