| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .05.2022 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Toplantının, çalışmaların kurumumuz ve ülkemiz açısından güzelliklere ve hayırlara vesile olmasını diliyorum öncelikle.
Aslında bu öneriyle ilgili söz almam kuruma da özgü değil sadece, genellikle KİT'lerde karşılaştığımız bir durum. Diğer KİT'lerde de zaman zaman izin ücretleriyle bağlantılı olarak izinlerin kullandırılması hususu gündeme getiriliyor. Öncelikle tabii, bu konulara dikkat çekilmesi, bu konuların takip edilmesi gerçekten doğru bir yaklaşım. Sayıştayın bu konudaki hassasiyeti için teşekkür ediyorum.
Yalnız KİT'lerde genelinde gördüğümüz -tamamında değil ama- bu işçi ücretleri konusunda -bu bazen izin ücreti olabilir, bazen kıdem tazminatı olabilir- bunların genellikle mali tablolara da yansıtılmadığını görüyoruz. Aslında, burada önemli ölçüde azaltılmış izin ücretleri, daha doğrusu izinler kullandırılmış ama kullandırılmayan izin ücretlerinin de... Yani sonuçta işçi ayrılmış olsa da emekli olsa da bunu kanunen alma hakkı vardır ve bu biriken ücretler de aslında mali tablolar açısından ciddi görülmeyen, gömülü, gizli bir borç hâlinde de oluyor; aynen kıdem tazminatlarında olduğu gibi. Nitekim, Kıyı Emniyetinin bilançolarında da ben kıdem tazminatı karşılıklarını görmedim. Aslında bunu diğer kurumlarda, diğer KİT'lerde de zaman zaman gündeme getiriyoruz. Karşılık olarak tek düzen muhasebe sisteminde böyle bir zorunluluğun olmadığı şeklinde bir argümanla geliniyor, bu da çok doğru bir şey değil. Tek düzen muhasebe sisteminde, vaktizamanında Maliye Bakanlığının böyle bir genelge yayınlaması yani sokaktaki Ahmet Ağa, Mehmet Ağa, küçük işletmeler bu işleri yapamıyorlar, beceremiyorlar, onların tepkilerine karşılıktı. Koskoca kamu iktisadi teşebbüslerinin bu maksatla yapılmış bir düzenlemeden istifade ediyor olmasını, mali tablolarının gerçeği göstermesi açısından da bir zafiyet olarak ifade edebilirim. Onun için bu konularda Sayıştayın hassasiyetinin devam etmesi -ki kıdem tazminatında da hassasiyetlerini biliyorum, diğer kurumlarda da ama- kurumların da bu konularda daha dikkatli olması veya en azından buralardan doğan borç yüklerinin mali tablolara da yansıtılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Aksi takdirde, dönemler arasında kâr zarar transferlerine neden olabilecek teknik bir konu olduğunun da altını çizmek istiyorum.
Çok teşekkür ediyorum.