KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, Değerli Yönetim Kurulu üyeleri, Sayıştay ve KİT Komisyonunun üyeleri; hepinize güzel, verimli bir toplantı diliyorum. Yalnız, toplantının verimli geçmesi için toplantı yapma sistematiğimizin de uygun insani koşullarda yapılması gerekiyor. Şimdi, KİT Komisyonu toplantıları başladı ama o kadar yoğun bir program trafiği var ki bu program trafiğine şöyle bir örnek vereyim: Bir futbol takımının -haftada yedi gün var- beş gün boyunca üst üste maç yapmasına benziyor. Dolayısıyla bu da sağlıklı bir denetim yapılmasında sıkıntılar doğuruyor; bunu öncelikle ortaya koyalım. Şimdi önümüzde bu kadar dosya var, evrak var, tabii çalışmak için yıl içinde de belirli bir süre var ama yine de güncel gelişmeler ve koşullar ışığında tekrar tekrar okuma yapmak, araştırma yapmak gerekiyor. Biz bundan mahrum bir şekilde şu anda sizi denetliyoruz, o nedenle toplantının bitiminde getiremediğimiz eleştirilerle ilgili kendinizi tamamlanmış, eksiksiz ve kusursuz düşünmeyin yani bunun sebebi bu.

Diğer taraftan, zannediyorum bir sermaye artırımı var, 1 milyar 600 milyondan 2 milyar liraya çıkan bir sermaye artırımı var. Kalkınma ve Yatırım Bankasının faaliyetleri çok önemli ve kritik. Aslında sektörlerde, özellikle yatırım gereken sektörlerde açık alanlardaki finansmanı sağlayan bir kurum niteliğinde. O nedenle, aslında, özellikle bürokratların çoklu veya ikiden çok yerde görev almasından kaynaklı olarak Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasının Yönetim Kurulunda da bazı sıkıntılar vardı geçtiğimiz yıllarda. Yani isim vererek şey yapmak istemiyorum bürokratı ama en azından Kardemirle ve KARÇEL'le olan bağını kopardığını bildiğimden hareketle, Kalkınma ve Yatırım Bankasının Yönetim Kurulunda daha verimli hizmet yapacağını düşünüyorum; KGF'de de aynı şekilde, Genel Müdür olarak daha verimli görev yapacaktır.

Sorum: Borsada Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasının ne kadar hisse oranı var? Bu hissenin gidişatına baktığımız zaman, böyle tepetaklak, aşağıya doğru gidiyor görüyoruz. Bunun sebebi nedir? Özellikle bir dönem pik yapmış borsadaki hisse değerinin şu anda çok aşağılarda olması, bu hisselere yatırım yapanlar açısından da bir sıkıntı, bir güven problemi yaratıyor. Bunun sebeplerini sormak istiyorum, neden? Ve bu konuyla ilgili sizlerin de çalışması var mı yani bunu daha güçlü tutmak, borsa hisselerini biraz daha yukarıda tutmak, böylelikle bankanın değerini, vizyonunu ve görüntüsünü daha değerli hâle getirme gibi bir düşünceniz var mı?

Bir de her ne kadar alt komisyondan üst komisyona çıkmayan bazı bulgular şu an konuşamıyor olsak da normal Sayıştay raporunda yer alan ve özellikle birçok örneği de verilen, Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı maddesi kapsamında düzenlenen "Sermayenin kaybı, borca batık olma durumunda bulunan şirketlerin kredi başvurularının banka ikincil mevzuatına göre inceleme ve değerlendirilmesinden önce..." diyor yani daha doğrusu, aslında, değerlendirmeye alınmaması yönünde genel bir uygulama var ama bu uygulamaya da riayet edilmediği noktasında da burada çok fazla örnek var. Dolayısıyla, tabii, Türkiye'nin ekonomik sistemi çok da kurallı olmadığı için yani şirketlerin sektörlerde tekel hâline getirilen şirketlerle mücadele azimleri maalesef kırıldığı için ve yok edilme süreçlerine de girildiği için böyle karışık da bir durum var aslında. Fırsat eşitsizliği olunca, kanundaki bu tip maddeler sektörün bazı tekel firmalarına avantaj sağlarken diğerlerini de biraz tökezlediği anda yok etmeye dönüşüyor.

Tabii, devletin görevi, mümkün olduğunca, bu sektörlerdeki firmaları da bir şekilde ayakta tutmak ama bütün bu bulgular özet olarak da şu sorulara yanıt vermenizi gerektiriyor: 2019, 2020 ve 2021 yıllarında bu şirketlere kullandırılan kredilerin miktarı nedir, geri ödeme vadeleri nelerdir? Yani bunu artık bir ortalama vade şeklinde mi veya genel uygulama olarak mı verirsiniz... Takipteki alacakların tutarı nedir ve tahsilat oranınız nedir? Bu konularda bilgilendirirseniz memnun oluruz.

Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.