BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkanım, Komisyonun değerli üyeleri, Sayıştayın değerli temsilcileri, kurumun yöneticileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum, çalışmaların hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Şimdi, Sayıştay bu birinci bulgusunda diyor ki: "Siz bu işleri yaparken yeterli ön inceleme yapmıyorsunuz, fizibilitesini yapmıyorsunuz, fayda-maliyet analizlerinizi yapmıyorsunuz." Bu yaptıkları işlemlerin sonucunda da kurumun ortaya koyduğu zararlara dikkat çekiyor. Benim söz alış sebebim şu: Sayın Genel Müdürüm o kadar anlamlı bir cevap verdi ki "Aksiyon aldık, gereğini yaptık." Şimdi, bu o kadar muallak bir cevap ki... Mesela nasıl bir aksiyon aldınız? Mesela bu aldığınız aksiyonların sonucu bu alınan bulgularla ilgili ortaya çıkan olumsuz sonuçlarla ilgili birkaç örnek verebilir misiniz "Bu aldığımız aksiyonlar sonucunda, işte, şu şu işlemleri yaptık, ihaleye çıkmadan önce bu analizleri yaptık." gibi? Veyahut da ihale yöntemleri daha çok doğrudan temin veya 21/(b) özel davet usulü üzerinden yapılan ihaleler gibi; mesela bunlara karşı nasıl bir tedbir aldınız, nasıl bir aksiyon aldınız ve nasıl değişiklikler oldu? Yani o kadar geniş manada bir cevap verdiniz ki bunun üzerine ben bir saat konuşurum. Yani incelediğimiz kurum ve kuruluş gerçekten bugün Türkiye'nin devasa kuruluşlarından biri, hayatın her alanında var. Biraz önce siz rakamlarla ifade ettiniz, her bir işlemini 1 kuruşla çarpsanız milyarlık bir bütçeye ulaşan bir kurum ve kuruluştan bahsediyoruz. Onun için ben bu "Aksiyon aldık." kelimesinin altını biraz doldurmanızı Sayın Genel Müdürüm istiyorum, bunları biraz daha netleştirmek lazım.

Tabii, aynı şekilde, bu toplantı, Üst Komisyon toplantısı yılda bir kez yapılan bir toplantı. Şimdi, yılda bir kez yapılacak bir toplantıya Yönetim Kurulu üyelerinin ilgi göstermemesi, ilgi duymaması yani kurumla ilgili olan çalışmalarına da katkısının bir ölçüsüdür. Yani bugün burada buranın bir üst yönetimi kurumu denetliyor, kurumla ilgili fikir ve düşüncelerini söylüyor, bununla ilgili önerilerde bulunacak, burası tümüyle istişare edebileceğimiz bir ortam ama birisinin işte daha önceden... Sanki biz bol miktarda böyle telgraf çekiyoruz ya Sayın Başkanım, "Daha önce planlanan programdan dolayı düğününüze katılamadığım için üzgünüm, genç çiftlere mutluluklar diliyorum." Yani bu hakikaten... Biz bunu eleştiriyoruz işte; hani "ehliyet" "liyakat" diyoruz ya. Yani insanların inanmadığı bir şeyi başarmaları mümkün değil. Eğer bir şeye inanmıyorsanız, siz bu kuruma bir şeyler vereceğinize inanmıyorsanız, bir katkı sağlamayacağınıza inanmıyorsanız, sadece ekonomik bahanelerle bu görevleri kabul ediyorsanız. Bakın, hepimiz tüyü bitmemiş yetimin hakkını burada muhafaza ve müdafaa etmeye çalışıyoruz.

Onun için ben buradan bir kez daha uyarıyorum. Aslında biz genel manada bu tür eksiklikler olduğu zaman da toplantı yapmıyorduk yani toplantıyı hiç açmıyorduk bile. Başkanım, bugün madem toplantıyı açtınız, bundan sonraki kurumun yönetim kurulu üyeleri veyahut da genel müdürleri gerçekten haklı bir mazeretleri olmaksızın -ki ben bu iki mazereti de kabul etmiyorum- Komisyona gelmediği takdirde ben şahsen kendi adıma söyleyeyim, o toplantılara katılmayacağımı buradan ifade ediyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.