KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hoş geldiniz. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Ben, arkadaşlarımın eleştirilerine, Yönetim Kurulu eksikliklerine ve yönetime ilişkin mazeret bildirirken bile bir gerekçe sunmayanlara buradan selamlarımı gönderiyorum! PTT çok önemli bir kurum, Yönetim Kurulu üyeliği de çok önemli bir görev; o görevi eğer burada KİT Komisyonunun denetiminde eksik yapıyorlarsa normal, olağan koşullar içerisinde mutlaka yerine gelmiyordur diye düşünüyorum.

Ben Öneri 1'in çok önemli olduğunu düşündüğüm gibi, burada Sayıştayın önerilerinin de çok önemli olduğunun altını çizeyim. Çünkü size "Şirketi zarara uğratacak uygulamalardan kaçınması, şirkete bağlı ortaklıklarıyla ilişkilerinde mal ve hizmetlerin tespitinde emsallere uygunluk ilkesine..." diyor. Şimdi, burada aslında sizi israftan kaçınmaya ve şirketi yönetirken titiz davranmaya çağıran bir Sayıştay kararı var. Ben, aslında bu öneride, 2020 Yılının Raporu Bulgu 9.1.2'deki o hadiseyi bir kez daha gündeme getirmek isterim, alt komisyonda anlattım. 2020 yılında Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, İştirakler Başkanı ile Özel Kalem birimine tahsisli araçlara 6 bin litre, hukuk müşaviri ve diğer başkanlıklara yıllık 3 bin litre mazot, benzin veriyordunuz. Fakat şimdi bunu düşürdünüz ama 6 bin litreyi 4 bin litreye, PTT başkanları için 3 bin litreye düşürdünüz. 2020 yılında 49 tahsisli aracınız vardı yani kişiye, makama tahsis edilen makam aracı vardı, bu 2021'de 55'e çıktı. Şimdi, benim alt komisyonda sorduğum sorudan sonra bana verilen listede, bize verdiğiniz yanıtta 110 makam aracı çıktı, 110'a çıkmış sizdeki makam aracı ve 2021 yılında siz 2020 yılında PTT'nin kasasından 64.516 litre yakıt tüketilirken 2021 yılında bu sarfiyat yüzde 82 artmış, 117.742 litre olmuş. 2021 yılının akaryakıt ortalamasını 8 liradan alırsak 950 bin liralık bir yakıt harcamışsınız ama bugünkü rakama başvurduğumuzda, bugünkü rakamla değerlendirdiğimizde -22 liradan- 2 milyon 590 bin 324 liralık akaryakıt harcamanız var.

Şimdi, ben alt komisyonda söylemiştim, GPS takip sistemini önermiştim. Genel Müdür bize demişti ki: "Ya, bize koskoca PTT emanet edildi yani bu sistemi takmaya gerek yok yani biz özel araç gibi kullanmayız." demişti, gerekçesi buydu. Ama Sayıştayın bu konuda önerisi de şuydu: PTT'nin araçlarının, özellikle makam araçlarının tatil günlerinde kullanıldığına ilişkin de bir görüşü vardı ve ben bu takip sisteminin kurulmasının çok önemli olduğunu söylemiştim hatta kendisine güvenen bir genel müdür ya da genel müdür yardımcısı ya da yönetim kurulu üyesi ya da PTT başmüdürü eğer özel işlerinde kullanmıyorsa, cumartesi, pazar kullanmıyorsa GPS takılmasından niye çekinsin ki diye sormuştum. Fakat ne yazık ki bunu henüz yapmadınız ve ben burada tekrar aynı öneriyi sunuyorum. Çünkü sizden sonraki iştiraki PTT Bilgi Teknolojileri şirketini denetlediğimiz sırada PTT Bilgi Teknolojilerinin Genel Müdürü bize dedi ki: "Biz GPS sistemini kurduk, araç takip sistemini kurduk hatta bazı valiliklerimize de bizden istedikleri için gittik, taktık ve son derece başarılı çalışıyor." Şimdi sizin elinizde kendi Bilgi Teknolojileri şirketiniz var, müsaade edin de sizin de araçlarınıza böyle bir GPS takılsın ve takip sistemi gerçekleştirilsin. Çünkü bize verilen gene rakamlara baktım, inceledim, vallahi çok enteresan mazot ve akaryakıt harcamaları var. Mesela çok iyi olanlar da var, çok az harcayanlar da var. Mesela Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı 353 litre harcamış, mesela Ödeme Sistemleri Daire Başkanı 311 litre harcamış ama mesela bizim Satın Alma Daire Başkanı 1.332, Yapı Daire Başkanı 1.401 yani 4 katı mazot harcamış.

Bir de başmüdürlükleri inceledim ki mesela küçücük bir kentte inanılmaz bir harcama varken İstanbul'da mesela 1.510 litre akaryakıt harcamış İstanbul PTT Bölge Başmüdürü, İzmir'de 1.780 litre harcamış ama örnek veriyorum, Hatay'da 1.934 litre benzin harcamış ama mesela Karaman PTT Başmüdürü 160 litre harcamış, adam neredeyse yani işe gitmiş, eve gelmiş sadece orada kullanmış. Ama öylesine harcamalar var ki rakamsal olarak -olumsuz olarak söyleyeyim- Bitlis'in -küçücük bir kentimizin- PTT Başmüdürü 1.680 litre akaryakıt harcamış. Yani şöyle baktım ben: Hatay'daki PTT Bölge Başmüdürü 1.934 litre harcamış, bugünkü rakamlarla devletten aldığı yani PTT'den aldığı 42.458 TL harcamış. Finans ve Muhasebe Başkanı 4.433 litre harcamış, 97.526 lira yani Değerli Kâğıtlar Daire Başkanı 2.371 litre harcamış, 52.162 lira. Adıyaman... Adıyaman da çok büyük bir kent değil ama ne hikmetse 1.717 litre; İstanbul kadar, İzmir kadar harcama yapmış, 1.717 litre mazot harcamış, benzin harcamış, 37.774 lira tutuyor. Olumlu örnek, dediğim gibi, Uşak; 266 litre harcamış, 5.852 lira tutmuş. Bakın arkadaşlar, 117.742 litre akaryakıt harcaması yapılmış 2021 yılı içerisinde. Bunun da toplam rakamı 2 milyon 590 bin küsur.

Şimdi, şunu söylüyorum: Ben, tabii ki bu araçlara GPS takılması noktasında sizin denetlenmenizin size bir sıkıntı yaratmayacağını düşünen ve o temelde söyleyen bir insanım, takılsın. Genel Müdür PTT'nin işlerine benzin harcıyorsa, arabayı kullanıyorsa, canıgönülden... Yani bu devlet işidir, elbette ki yapacaktır, buna kimsenin bir şey diyeceği yok ama bu mazot döneminde; mazotta, petrolde yüzde 82-yüzde 100 artış olduğu dönemde, tasarruf yapılmadığı ve araç tahsis sayısının da artırıldığı bir dönemde araca harcanan mazotun, benzinin PTT'nin kasasında son derece büyük bir kara deliğe yol açacağını ve devlet benziniyle sefa sürüleceğini görüyorum ve buradan uyarıyorum. Şimdi 20 liranın üstünde, 22 lira civarında; Hatay Başmüdürü 1.934 litre akaryakıt kullanımıyla İstanbul'un 1.510 litre akaryakıtının 400 litre üstüne çıkıyor yani İstanbul'dan 400 litre daha fazla şey yapıyor. Suriye'ye araçla gidip geliyorsa amenna, Suriye'ye araçla gidip gelmesinde belki mazereti olabilir ama mesela Amasya ile Ankara eşit kullanıyor yani Ankara koskoca bir başkent ve buranın Bölge Müdürü 1.732 litre kullanıyor, Amasya'nın Başmüdürü 1.626 litre kullanıyor. Siz bunları nasıl denetliyorsunuz yani bunların bir denetimi var mı, yok mu? Bunu nasıl denetleyeceksiniz? Bu araçlara eğer GPS takip sistemini takmazsanız cumartesi, pazar kullanımının önüne geçemezsiniz. Mesela, Şanlıurfa 2.586 litre kullanıyor, Şırnak 1.973 litre kullanıyor, Mardin 1.456 litre kullanıyor, doğu illerimizdeki akaryakıt kullanımlarının yüksekliği göz önüne çıkıyor. Yüksek kullanım nedeniyle yaptığınız araştırma varsa bana anlatın ama Bitlis, Van, Elâzığ, Kilis, Samsun gibi illerdeki akaryakıt kullanımı yüksekliğinin nedeni nedir? Bu başmüdürler şehir dışına da kendi makam araçlarıyla seyahat ediyorlar mı, etmiyorlar mı? Buna ilişkin bana detaylı bilgi vermenizi istiyorum.

Ayrıca, burada Deniz Yavuzyılmaz'ın bahsettiği noktada, PTT'nin yaptığı sözleşmelerde ihale sistemini kullanması ve gerçekten ihale sistemine uygun bir yöntemle yürümesi... Yani böyle bir alta pas edip bir alttan başkasına pas etme yönteminin doğru olmadığının ben de burada altını çizmek istiyorum.

Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum. Bunun üzerinde hassasiyetle durmanızı istiyorum. Başta Genel Müdürün kendi aracına GPS takarak kurumda çalışan bütün başmüdürlere, daire başkanlarına, resmî makam aracı kullanan bütün herkese örnek olmasını temenni ediyorum.

Teşekkür ediyorum.