KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Burada, hiç yakışmayan bir tavır ve davranışla karşılaştı kardeşim. Yaklaşık altı yıl Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığında basın danışmanlığını yapan, Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu öğrencisiyken tanıdığım ve yaklaşık on üç yıldır benim yanımda görev gören arkadaşımın elinden makinesini zorla almaya çalışırken parmağını yaralayan milletvekili arkadaşlarımız oldu. Bu, çok üzücü bir durum yani kendi aramızdaki tartışmalarda bile sakin olma noktasında birbirimize telkinde bulunurken bir kardeşimin -bir basın emekçisi- benim yanımda yedi yıldır basın danışmanlığı görevini yapan kardeşimin elindeki makinenin neredeyse darbedilerek alınması...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Darp yok canım, orada bir şey...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Evet, parmağında yaralanma var.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Vermeme üzerine belki kolunun...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yani silkeleyerek, darbederek elinden makinenin alınması var, Deniz Yavuzyılmaz da korumaya çalışmış, Kemal Bey de. Ben dışarıdaydım Aykut Bey'le beraber. Bunu yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum. Biz, burada kavga etmek istemediğimizi ta toplantıların başında söyledik. Biz, burada birbirimizi hırpalamak, birbirimizi sözle yaralamak ya da fiziki olarak birbirimizle herhangi bir husumet içerisine girmek istemediğimizi, aslında denetim çalışmaları sırasında kullanılan üslubun acımasız olabileceğini ama hiçbir şekilde de o kurumun başındaki insanla kişisel bir husumet değil, kurumun işleyişi açısından gördüğümüz sorunları sert dille ifade edebileceğimizi söyledik yani bizim burada kimseyle kişisel bir kavgamız, kargaşamız ya da kişisel bir husumetimiz yok ki. Türkiye'de tabii ki dönem değişecek, tabii ki bugünlere, bu tutanaklar açılacak, bakılacak. Burada aklanan ve oylamayla geçirilen bazı hususlar belki yeniden yargının önüne gelecek; bu, kaçınılmaz bir gerçek. Şimdi, her konuda "Akladık, geçti, bitti." demekle... Burası aklama merkezi değil ki çamaşır makinesi değiliz ki biz, kirli çamaşırları yıkayıp yıkayıp asalım, ondan sonra kurutup ütüleyelim, öyle bir görevimiz yok bizim. Tabii ki arkadaşlarımız sert dil kullanabilir, tabii ki konuşabilir yani buna tahammül edeceğiz yani kimseyi tehditle ya da kimseye kişisel olarak söylemiyor ki bunu, görev hatırlatması yapıyor, diyor ki: Arkadaşlar, burada usulsüzlük varsa, yolsuzluk varsa bunun üstüne beraber gidelim. Eğer bu konuda biz söylerken bunu aklayan arkadaşlarımız olursa yarın bir müfettiş olarak, bir hesap uzmanı olarak, eski bir müfettiş olarak, bir milletvekili olarak suç duyurusunda bulunacağım ve bu da hukuken değerlendirilecek." Bunda kavga edilecek bir nokta yok ki.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bulunmaya gerek yok zaten resen.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bulunmaya da gerek yok, resen gidecek zaten. Yani bizim burada bunları söylememiz kimseyi gocundurmasın çünkü buradaki arkadaşların hiçbiri bu usulsüzlüklerin belki içinde olmayacak karakterde insanlar ve olmadılar ama usulsüzlükleri göre göre aklama noktasında, olmaması gerektiği noktasındaki uyarıyı yapıyor arkadaşımız.

Ben, şahsen, yedi yıldır bu Komisyonda görev görüyorum, birkaç tane böyle olaya tanık oldum geçmiş dönemde yani bu dört senelik dönemde değil, önceki dönemde birkaç böyle agresif tartışmaya yol açılmıştı. Hiçbir şekilde uygun görmediğimi ve Komisyon Başkanı olarak buna da müdahale etmeniz gerektiğini bir kez daha görev hatırlatması olarak değil, bir Komisyon üyesi olarak, CHP Grup Sözcüsü olarak sizden rica ediyorum. Eğer bu konuda duyarlı davranılır ve gerekli sükunet içerisinde toplantılar devam edecekse eder, etmeyecekse bizim böyle korkarak, sinerek sözlerimizi esirgeme gibi noktamız da yok, söyleriz de yani bizim hiçbir... Bize baskı yaparak, işte ayağa kalkarak, yüksek tondan bağırarak korkutma yolunu seçmenizin hiçbir anlamı yok çünkü korkmayız yani onu da söyleyeyim. Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok, o konuda herhangi bir kimseyle de husumetimiz yok ama husumeti olan varsa bizim de korkumuz yok, çok açık söyleyeyim ama kavga değil niyetimiz. Niyetimiz kavga olsa, burada değil, burada olmayız yani milletvekili olmayız, başka yerde oluruz. Bizim özenle bu hareketlerimize dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim.