KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Diğer bulgular kısmı...

Bu olayla, yaşanan hadiseyle ilgili de üzüntümü belirtmek istiyorum çünkü ortada orantısız bir güç var. Neticede, milletvekili danışmanı olan bir arkadaşımız, Murat kardeşimiz ve yani karşısında 5 milletvekili, 1 danışmanın üzerine yürüyor ve o da elindeki makinesini vermek istemiyor. Bunun üzerine de orada büyük bir gerginlik ve şiddete varan bir süreç gerçekleşiyor.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Ya, Allah'ınızı severseniz, ne kadar çarpıtıyorsunuz ya. Deniz Bey, yakışmıyor ya.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi bunu...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, objektif, lütfen... 5 kişi falan...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben bunu şuradan hareketle söylüyorum...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam, neyse.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben de makineyi korumak için almaya çalıştığımda -söylemek istemiyorum- neticede...

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sen dua et sen elime geldin, başkası gelseydi vururdum.

ORHAN SÜMER (Adana) - Lütfi Bey, size hiç yakışmıyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) -"Vururum." olur mu? Nasıl "Vururum." ya! "Vururum." ne demek?

ORHAN SÜMER (Adana) - Biz sakinliğimizi koruyalım diyoruz da "Vururdum." ne demek?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen... Lütfen...

ORHAN SÜMER (Adana) - Biz burada sessiz kalıyoruz da vurmak ne demek ya?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen arkadaşlar...

ORHAN SÜMER (Adana) - Sayın Başkanım, vurmak ne demek ya? Olur mu böyle bir şey ya!

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Kaşıkçı, lütfen...

Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.

ORHAN SÜMER (Adana) - Vurmak ne demek ya!

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen...

Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani, neyse... Sonuç itibarıyla, insan bedeninin, gücünün bazı sınırları var ve hangi siyasi parti mensubu olduğunuza göre bu güç ve enerji dağılmıyor. Dolayısıyla da belirli bir partinin mensubu olmak daha fazla şiddet, güç kullanma tekniği bilme konusunda avantaj sağlamıyor. Yani, o nedenle, lütfen, Meclisteyiz ve milletvekili olarak bize düşen vazifeyi kendi yeteneklerimiz doğrultusunda kullanalım.

Konuya dönüyorum, dediğim gibi, danışman arkadaşımız açısından üzgünüm, hepimiz adına da üzüldüğüm bir durum.

Evet, burada, aslında, tartışmanın temel konusu burada çıkan ana tartışmanın da temel konusu şu: Çeşitli yolsuzluk, usulsüzlük, kamu zararı olarak bizim tespit ettiğimiz bazı hususları ortaya koymamız, bunların bir bölümünün yeterince teftiş edilmediği, bunların, bu tip uygulamaların karşısında doğan cezaların uygulanmadığı ve bir şekilde de hem teftiş kurullarından hem kurumun kendi teftiş sisteminden hem de adalet mekanizmasından bu faillerin bir şekilde kaçması, kaçırılması, aslında, konu bu.

Şimdi, bu bakımdan, mevcut Genel Müdür ve yönetim kurulu üyeleri, evet, biz onlara yöneltiyoruz ama aslında burada kurumsal bir yaklaşım var bizde çünkü bu toplantıda aslında olmasını isteyeceğimiz, istediğimiz ama burada bulunmayan eski üst düzey yöneticiler var, aslında bu uygulamaların ciddi bir bölümü onların döneminde gerçekleştirilmiş. Mesela, bakalım, bu kurumda tüm bu hadiseler olurken kimler varmış, bu biraz önce ifade ettiğimiz süreçler devam ederken kimler varmış? Adil Karaismailoğlu eski üst düzey yöneticisi PTT'nin, burada KİT Komisyonu dosyasında ismi geçiyor yani o da bunların muhatabı bu eleştirilerin, bu değerlendirmelerin, bulguların tespitlerin. Enver İskurt -yani birisi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı- Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, o da tüm bunlar olurken buradaydı. Ömer Fatih Sayan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, o da PTT'deydi. Kenan Bozgeyik... Nerede Kenan Bozgeyik? Şu açıkladıklarımızın dörtte 3'ü onun dönemi, onun oluruyla imzalanmış işler, yok. Zafer Sönmez -Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürüydü zannediyorum- Yönetim Kurulu üyesi, yok. Mehmet Koçyiğit, Murat Aydın, Ahmet Genç, Bahri Kesici, Gürbüz Akbulut, yine bunların altında imzası var dijital arşiv işinde. Yusuf Canbolat'ın dijital arşiv işinde altında imzası var. Osman Çetinkaya, Lale Seyhan Şair yok, bunlar yok. Dolayısıyla burada, o nedenle, bizim de takibimiz daha özenli olmak durumunda kalıyor.

Şimdi, sormuştum, şu noktayı bir de Sayıştayın ifadeleriyle sormak istiyorum. PTT çok köklü bir kurum. PTT, 24 Aralık 2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı KHK'nin yani Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 117'nci maddesiyle 6475 sayılı Kanun'un 21'nci maddesine yapılan ilaveler neticesinde Taşıt Kanunu, Harcırah Kanunu, Kamu Konutları Kanunu ve yapım işleri hariç Kamu İhale Kanunu'na tabi olmaktan çıkarılmış, olağanüstü hâl koşullarında çıkarılmış. Türkiye'de şu anda olağanüstü hâl var mı? Resmî olarak yok. E, o zaman, neden Kamu İhale Kanunu'ndan ve bu düzenlemelerden muaf tutulan PTT, tekrar bu düzenlemelere tabi hâle gelmiyor? Kocaman bir soru işareti. İşte bu olduğunda, dolayısıyla KİT Komisyonu denetimi vazgeçilmez ve yerine bir başka denetim tarzı koyulamaz hâle geliyor, durum bu.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, diğer bir konu da son olarak onu da söyleyeyim, sonra zannediyorum geneli üzerine geçilecek.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O da şu: Kurumun Ankara ili Çankaya ilçesi Mustafa Kemal Mahallesi 28370 ada 2 parselde bulunan 17 katlı gayrimenkulün PTT tarafından kiralanması konusu. Şimdi, ne zaman kiralanıyor? 1 Kasım 2016 tarihinde kiralanıyor ve bugüne kadar da PTT, bu bina için para ödüyor. Oysaki PTT'nin 2018 yılı sonu itibarıyla mülkiyeti PTT'ye ait olan 1.071 binası var ve bunların da 2018 yılı toplam değeri 5 milyar 332 milyon 392 bin Türk lirası ve mülkiyeti PTT AŞ'ye ait olan arsalar var, bunlar da 207 adet, bunların da o günkü değeri 511.275.323 lira. Mülkiyeti PTT'ye ait bina sayısı ve değeri, mülkiyeti PTT'ye ait arsa sayısı ve değerinin güncel olarak 2022 yılı tutarlarını istiyorum ve 2018'den bugüne kadar elden çıkarılan, satılan arsa ve binalara ilişkin bilgi talep ediyorum. Aynı zamanda da yine hangi mülkleri edindiğini ve kiralama kapsamında hangi bina, arazi ve taşıtları kiraladığının da ayrı ayrı bilgilerini istiyorum.

Şimdi, gelelim kira konusuna. 1 Kasım 2016 tarihinden bugüne kadar Mustafa Kemal Mahallesi'ndeki gayrimenkul için ödediği toplam kira bedeli 13.635.859,10 lira artı KDV; 2022 yılı itibarıyla aylık olarak ödediği tutar 288.992 lira artı KDV yani bu kadar binası, bu kadar arsası olan dev bir kurumun devasa bir kira gideri var. Bu da yine, biraz önce ifade ettiğimiz pek çok işte kamu kaynağının nasıl ziyan edildiğini gördük, bu ziyana eklenen bir zarar aslında. Dolayısıyla bu konularla ilgili sizden bir açıklama bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.