MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve bürokratlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

PTT, kâr ve zarar tabloları bir yana, içinde ciddi bir emek sömürüsünün bulunduğu bir saha olma özelliğindedir. Biliyoruz ki PTT'nin Varlık Fonuna devri, zaten olmayan liyakati tamamen ortadan kaldırmıştır. İşte, 2018 yılından bugüne kadar PTT'nin unvan yükseltme sınavını yapmıyor olması, kadroların ısmarlama kadrolar olduğu izlenimini güçlendirmiştir. Parti güdümlü bir yönetim anlayışı, beraberinde mobbing gibi uygulamaların hızla tavandan tabana yayılmasına sebebiyet vermiştir. Lafı eğip bükmeye gerek yok. Yandaş sendikaların biraz dışına çıkılırsa ortaya çıkan manzara bu dediklerimi de doğrulayacak niteliktedir. Ülke nüfusunun artmasına rağmen, özellikle pandemide personel eksikliğinden kaynaklı ciddi sorunlar baş göstermesine rağmen bu eksiklik giderilememiştir. Son on yılda, yıllık personel sayınızın tablosunu yazılı olarak rica ediyorum.

Şimdi, İstanbul 5 no.lu HABER-SEN şubesinin tüm yöneticilerinin sürgün edilmesiyle, aslında PTT'nin yasalara ve adalete bakışının mevcut iktidarın iz düşümü olduğu aşikârdır. Bu nasıl bir mantık? Bölge Başmüdürünün kabul ettiği bu olay Anayasa'ya, 4688 sayılı Sendika Kanunu'na açıkça aykırıdır.

PTT emekçileri üç türlü çalışmaktadır: Bir, 399 sayılı KHK'ye göre çalışanlar; iki, idari hizmet sözleşmeli olarak çalışanlar; üç, firmalara ait yani taşeron çalışanlar. Şimdi, bu emekçilerin hepsi aynı işi yapmalarına rağmen farklı statüde istihdam edilmekte ve farklı ödemeler almaktadırlar. Eşit işe eşit ücret prensibine aykırı olmakla beraber, Anayasa'nın 55'inci maddesinin kenar başlığı ise "ücrette adalet sağlanması" şeklindedir.

İştiraklerle ilgili bir başlık açmakta da fayda var. 2017 yılında PTT'nin Varlık Fonuna devriyle beraber ciddi zararlarla karşı karşıya kalındığı görülmektedir. Kamu iştirakleri zarar edebilir fakat Varlık Fonuna devriyle beraber ciddi zararların ortaya çıkması bunun bir tesadüf olmadığını göstermektedir. 2015 yılında 425 milyon lira kâr, 2016 yılında 550 milyon lira kâr, 2017 yılında 642 milyon lira kâr, ardından Varlık Fonuna geçişle beraber 2018, 2019, 2020 yıllarında 1 milyar 959 milyon lira zarar ve KİT'in en çok zarar eden kurumlarından birisiniz. Şimdi, bu zararın gerekçeleri nedir? Yüz seksen bir yıllık bir kurumu son üç beş senede bu kadar ağır duruma, âdeta komaya sokan duruma getiren sebep nedir? Mektubu ederinin altında mı taşıyorsunuz, kargoyu bedavaya mı götürüyorsunuz? Liyakat olmazsa adalet de olmaz. Sizler oturduğunuz genel müdürlük ya da yöneticilik pozisyonlarınızda hak ve adalet mücadelesi içerisinde hizmet vermezseniz, yarın güvendiğiniz dağlara kar yağdığında kimse de sizler için hak, adalet mücadelesi vermez. Soruyorum: Bu iştiraklerin ayrı ayrı yönetim kurulu üyeleri ne kadar ücret alıyorlar? Huzur hakkı ya da başka bir adla başka ödeme alıyorlar mı; alıyorlarsa ne kadar? Yine, bu bağlı ortaklıklarda yer alan yöneticiler farklı KİT ya da bakanlıklarda görev alıyor mu; alıyorsa kimlerdir, ücretleri nelerdir?

Şimdi, Sayın Necmettin Acar aramızda mı bilmiyorum, ona da bir soru sormak istiyorum. Sayın Acar, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden Devlet Demiryollarına 1 Nisan 2020 tarihinde memur olarak atanıyor. İki gün sonra mühendis olarak Devlet Demiryolları görevi değiştiriliyor. Yaklaşık kırk gün sonra Bölge Müdür Yardımcısı olarak göreve getiriliyor. Bundan yirmi beş gün sonra da Bölge Müdür Vekili oluyor ve altı ay sonra da 1. Bölge Müdürü oluyor. Yani sekiz ayda memurluktan bölge müdürlüğüne geçiyor. Bu bilgiler bize geçtiğimiz yıl, yine KİT Komisyonunda sorduğum bir soru üzerine verildi. Fakat Sayın Acar'ın şu an elimizde bulunan öz geçmişinde 1 Nisan 2020 tarihinde Devlet Demiryolları 1. Bölge Müdürü olarak atandığı yazıyor; bunu düzeltmekte fayda var. Tabii, konu bu değil. Şu an kendisi Kule AŞ'nin üst kademe yöneticileri arasında yer alıyor. Sorum şu: Bu işin sırrı ne? Sizin gibi hızlı bir şekilde, hatta ışık hızıyla yükselmek için bir iş bulabilmek uğruna İŞKUR kapılarında sabahlayan ya da memur olarak atanabilmek adına KPSS sınavlarında dirsek çürüten gençlerimize öneriniz nedir? Bu işin sırrını herkes merak ediyor.

Teşekkür ederim.