| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | PTT Anadolum Lojistik AŞ'nin 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .05.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdürüm, Yönetim Kurulu Başkanı, yönetim kurulu üyeleri; hoş geldiniz.
Şimdi, Yönetim Kurulu Başkanı İsamettin Tolga Kara, aynı zamanda da kendisi PTT AŞ Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanı. Şimdi, PTT ve iştiraklerin teftiş, inceleme ve soruşturma işlemlerini PTT'nin Teftiş Kuruluna bağlı müfettişler yapıyor. PTT Teftiş Kurulu Başkanının, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu şirketin teftiş ve soruşturmasını da kendine bağlı müfettişler yapacak ama nasıl yapacak? Bu, görevlendirmede bir açık yaratıyor açıkçası. Bunu öncelikle bir söylemek istiyorum. Yani Teftiş Kurulu Başkanının şahsında bir eleştiri getirmiyorum, ben görevlendirmenin yapılış biçimi itibarıyla bir görev çakışması olabileceğine işaret etmek istiyorum.
Diğer taraftan, yani tabii, hazır Teftiş Kurulu Başkanını da burada bulmuşken ona da bir soru soralım PTT'yle ilgili. PTT'nin 2019 yılı Sayıştay denetim raporunda şöyle bir ifade var, diyor ki: "2018 ve 2019 yıllarında PTT'nin yüzde 100'üne sahip olduğu bağlı ortaklıkların hiçbiri teftiş programına alınmamıştır." Neden alınmamıştır? Bunu soruyorum. Diğer bir konu da şimdi, Atila vekilim bir önceki denetim toplantısında dedi ki: "Ya, genel müdürlerin araçlarına işte, takip cihazı takılsın, GPRS takılsın, hani ona göre ne kadar yol katetti, ne kadar benzin sarfiyatı yaptı, nerelere gitti, anlaşılsın." Yani aslında işin özü şu: Genel müdür kendisine, makamına tahsis edilen aracı kendi görev sınırlarının içinde kendisi mi kullanıyor yoksa o görev sınırının dışına çıkarak başkalarına mı veriyor, kullandırıyor? Ki bu, üzerinde büyük soru işaretleri olan bir konudur. Biliyorsunuz, makam araçları, kendi aile yakınlarınız tarafından dahi aslında kullanılmaması gereken bir araç, bir tahsis biçimine sahip.
Şimdi, tam onu söyleyince şöyle bir durum da ortaya çıktı: Yani aslında denetimimiz... Bir genel müdürün "Ben aracımı kurumun içinde başkalarına da veriyorum, onlar da onu kullanıyor." demesiyle birlikte denetimin imkânsızlığı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, devletin kuralı neyse bu kural...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Başmüdürler için.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başmüdürler için, düzeltiyorum.
PTT başmüdürlerinin kendilerine tahsis edilen araç eğer makam aracıysa öyle kullanması, hizmet aracıysa yine prosedürlere uygun kullanması gerekiyor.
Şimdi, buradaki konu da, Anadolumu ilgilendiren konu da şu: Hukuk müşavirliğinin hazırladığı ve yine dağıtım yerlerine... Artık "Dağıtım yerleri hangileriyse?" diyeyim de peşine düşerken "Evrak nereden çıktı?" diye çok da çevrenizi yormayın. Bakın, ifade şu: "PTT Anadolum Lojistik AŞ bünyesinde bulunan filo araçlarına alınmış araç takip sistemlerine harcanan tutarlar ve alım süreci hakkında yapılan inceleme sonucunda raporda adı geçen..." 4 kişinin adı geçiyor. "...üzerlerine düşen bağlılık, özen, güven, kontrol ve dürüstlük yükümlülüklerine aykırı davranışları sonucu şirketin, dolayısıyla kamunun zarara uğramasına sebebiyet verdikleri tespit edildiğinden cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını; şirketin (kamunun) uğradığı KDV hariç 4.301.160,47 liralık zararın bu kişilerden tanzim edilmesi..." diyor. Böyle bir durum. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili hazırlanan yani yapılan çalışma hangi aşamada? İlgililerden usulsüzce yapılan bu işlemlerden dolayı yaratılan zararın tahsilatı yapılmış mıdır? Bunları öğrenmek istiyorum sizden.
Diğer taraftan da şöyle diyeceğim: Şimdi, PTT AŞ'yi denetlerken de birçok konu üzerine konuştuk; işte, dijital arşiv dosyası... Ki bana göre yolsuzluk, bana göre öyle. Bana göre, verilen yanıtlarla da aslında o şeklen ortaya çıkmış oldu.
Diğer taraftan, ihale yapılmaksızın işlerin verilmesi ve bu doğrultuda da doğan zararın hesap edilemeyecek derecede büyük olduğu PTT'nin içine girdiği zarardan da anlaşılıyor.
"Kayıp altın dosyası" dediğimiz yani kaynağından altın alım-satımı için PTT'nin bir şirkete 2 milyon dolar ödediği ve paranın âdeta buharlaştığı konu.
E, gelelim şimdi bir de bu konuya; PTT Anadolum Lojistikteki filo araçlarına alınan araç takip sistemiyle ilgili usulsüzlük, yolsuzluk.
Şimdi ben bunlara bakıyorum, bu sürecin içinde yer alan kişilerin -üzülerek söylüyorum ki- çoğu aynı kişiler. Ya, burada çok organize -ne diyelim, devamını nasıl getirelim?- bir suç görüyorum ben. Aşırı denetimsizlik, organize suç, büyük bir kamu kaynağının yok olması söz konusu. PTT dijital arşiv işinin hedeflenen faydayı sağlamadığını söyleyen Genel Müdürümüz... Ki katılıyorum ama başından da belli. Eğer bu sözleşme feshedilmemiş olsa PTT'nin kasasından çıkacak para 500 milyon liranın üzerinde ve yine bu sözleşmeler ortaya çıkmasa, fesih durumu oluşmasa sözleşmelerin fesih durumunda da şirketlere 3-3, toplam 6 milyon dolar tazminat ödenecekti. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Yani bu doğrultuda şöyle söyleyeyim... "Yani nasıl olsa soruşturma açılıyor." Şimdi Sayın PTT Genel Müdürü de "Konularla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Kiminde ediyor, kiminde farklı durumlar var." dedi. Yine üzerini sadece böyle toplu bir cümleyle geçmiş olduk. Hâlbuki biz bu bahsettiğimiz konularla ilgili soruşturmanın hangi aşamada olduğunu, hangi konunun cumhuriyet başsavcılığına aktarıldığını, aktarılmadığını öğrenmek istiyoruz. Benim yaptığım hesaplamaya göre, bunca kamu kaynağı buharlaşırken bundan menfaat temin etmiş olabilecek hem kamu görevlilerinden hem özel şirketlerde çalışanlardan gerçekten hesap sorulmakta daha da gecikilirse korkarım ki onlar artık yurt dışına çıkmış, bu paraları aktarmış olacak ve kamu personelinden bu paraların tahsili mümkün olmayacak. Sonra da "Biz soruşturma yaptık, suç duyurusunda bulunduk ama bir sonuç alınamadı." denmesin. Bugün bu bahsettiğimiz konularda bu paraların nereye gittiğinin, kimler tarafından yok edildiğinin tespit edilmesi önemli.
Ben kuruma tekrar başarılar diliyorum. Yani PTT kamu hizmeti veren bir kurum, ümit ediyorum ki siyasi saiklerden sıyrılarak Türkiye'de hangi parti iktidar olursa olsun PTT bir devlet kurumu olarak sadece görevini yapsın.
Teşekkür ediyorum.