DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, tabii, bu toplantı çok kıymetli. Aslında normalde şu anda Genel Başkanımızla bir toplantım vardı ama denetim toplantısının önemi ve yerine başka bir denetim mekanizmasının konulamayacağının bilinmesi üzerine izin talep ettim, Genel Başkanımız da Komisyon toplantısının önemine dayanarak toplantıya devam etmem yönünde ifade ettiler. Bu bakımdan, elli dokuz dakika, yüz elli dokuz dakika neyse ama görevimizi ümit ediyorum layıkıyla yapıyoruzdur.

Şimdi, PTT Bilgi Teknolojileri AŞ, Sayıştay tarafından denetleniyor. Bazen böyle denetlenirken çok acı bazı tespitlerle karşılaşıyoruz, tabii nihayetinde araştırıyoruz, derinleştiriyoruz. Bu tespitlerden bir tanesinin başlığını okuyorum: "Şirket üst yönetiminde yer alan çalışanlarla yapılan sözleşmelerin şirketi zor durumda bırakacak yükümlülükler içermesi" Yani şirketin üst yönetiminde yer alan Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları, kendilerine yönelik olarak üç yıllık bir iş sözleşmesi hazırlıyorlar. Bu üç yılın hangi gününde sözleşmeleri feshedilirse edilsin kurum bu kişilere brüt maaşlarının 36 katı kadar tazminat ödemek durumunda kalıyor, böyle bir sözleşme hazırlanıyor. Bakın, biraz önce Dijital AŞ sözleşmesini anlattım, oradaki gariplikleri anlattım. Şimdi, geliyoruz, aynı yıllara tekabül eden bir başka konu, burada da PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları kendilerine sözleşme hazırlıyor ve iş akitleri feshedildiğinde de brüt maaşlarının 36 katı kadar tazminat alıyorlar.

Şimdi, bakın, daha da acısı -Sayıştayın kelimeleriyle okuyorum- deniyor ki: "Şirket, örneğin personelin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak hırsızlık yapması, güveni kötüye kullanması gibi durumlarda personelle olan sözleşmesini feshetse dahi bu ceza tutarını ödemek zorunda kalacaktır. Personelin sözleşmesi üç yıl dolmasına bir gün kala dahi feshedilirse aynı durum ortaya çıkacaktır." Yani üç yıl kalmasına bir gün kala personel, örneğin hırsızlık yaptığı için sözleşmesi feshedilse dahi giydirilmiş son brüt ücretin 36 katını cezai şart olarak alacaktır. Nitekim, 2019 yılı içinde sözleşmesi feshedilen bir Genel Müdür Yardımcısına 8/3/2018 tarihli sözleşmede yer alan aylık net 13 bin lira maaş ve 5 bin lira huzur hakkı ve diğer bazı ek hakları üzerinden hesaplanan 36 aylık brüt toplam 847.532,81 TL tazminat ödenmiştir; dehşet verici. Bu bulguyu okuduktan sonra dedim ki: "Ya, bundan daha kötü ne olabilir?" Ve bundan daha kötü yönünü de buldum, onu da söyleyeyim: Bu sürenin içinde bu sözleşmelere dayanarak sözleşmesi feshedilen 5 kişi var -isimleriyle birlikte tespit ettik- ve daha ilginci ve acısı şu: Dedim "Ya, bu kişilerin sözleşmelerini kim feshedebilir?" PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcılarının sözleşmelerini kim fesheder? Yönetim Kurulu eder değil mi? Bu, sözleşmesi feshedilen 5 kişinin 3'ü zaten Yönetim Kurulunda yani sırayla birbirlerinin iş sözleşmelerini feshedip, feshettirip sözleşmedeki bu tazminat hükmünden faydalanıyorlar. Ve birçok garanti gördük; araç geçiş garantisi gördük, yolcu garantisi gördük, hasta garantisi gördük...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bu da fesih garantisi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...bu da servet garantili iş sözleşmesi. Dolayısıyla böyle bir durum.

Şimdi, bu konuyla ilgili ne yaptık? Konuyla ilgili tekrar "Efendim, soruşturma devam ediyor." diyebileceğiniz için, bunu da yeterli bulmadığım için suç duyurusunda bulundum. Görevi kötüye kullanma ve yasaya aykırı sözleşme yaparak PTT kurumunu zarara uğratmakla ilgili suç duyurusunda da bulunduk. Buradaki konu yani size düşen kısım şu: Yani bu parayı tazmin ediyor musunuz, etmek için adım attınız mı? Yoksa yapılan bu sözleşme bir örnek niteliğine, böyle, servet garantisi verilen ve kamu kaynağının orada görev alan kişilerin âdeta bir zenginleşme aracına dönüştüğü bir örnek hâline mi dönüşecek? Bu paraları tahsil edebilecek misiniz? Neye kıyasla? Yani kamuda normal görev alan, belirli bir yıl çalışıp emekliliğe ayrılan kişilerin aldığı tutarlar üzerinden bir kıyaslama yaparak. Çünkü brüt maaşının 36 katı tazminat almak demek, aslında şu demek: Sade bir vatandaşın devlette görev alıp otuz altı yıl çalışıp bunun sonunda emekli olduğunda hak ettiği tazminat demek. Biri otuz altı yıl çalışıp böyle bir tutar alacak...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Alamaz bile, memurlar alamaz o kadar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...ki onu da alıp almayacağı meçhul, bir tarafta da üç yıllık sözleşme yapıp bu sözleşmeye göre iş akdi feshedildiğinde, bu sürenin içinde işten ayrıldığında bu kadar devasa, brüt maaşının 36 katı kadar tazminat alacağı bir sözleşme yapılabiliyor. Nerede? PTT'de. PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin sayın yöneticileri şu anda sadece kendi kurumlarını ilgilendiren toplantıya dâhil oldular ama eğer PTT denetiminin başından beri olsalardı, buradaki kişilerin, yine, maalesef, diğer, bu, kamu kaynağının heder edildiği, yok edildiği, buharlaştırıldığı; altınların, dolarların, paraların buharlaştırıldığı süreçlerin içinde, yine birbiriyle bağlantılı olduğunu göreceklerdi. O nedenle, paraların tekrar geri alınması noktasında ne gibi işlem yapıyorsunuz? Artık iş sözleşmelerinizi nasıl yapıyorsunuz? Ve bu, biraz önce bahsettiğim sözleşmeleri kim hazırladı? Hem Dijital AŞ... Bunlar kim, hangi makam ve adı, soyadı; kim bunlar? Ve aynı zamanda da bu iş sözleşmelerini hazırlayan kişilerin makam, ad, soyadlarını da talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.