KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Arkadaşlarımız anlattılar, söz ettiler; ben hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, Esin Hanım'a, Deniz Bey'e, Bedri Bey'e çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, bu olayın bir benzeri yani bu maaş ve tazminatla ilgili bir benzeri Emlak Bankası Genel Müdürlüğünde yaşanmıştı. Bir genel müdür Emlak Bankası Genel Müdürlüğüne atanmış, yaklaşık bir yıl kadar görevde bulunmuş ve yapılan sözleşme gereği 694 bin lira tazminat almıştı kurumdan, Emlak Bankasından; biz de onu gündeme getirmiştik. Gerçekten, otuz yılı aşkın devlet memurluğu yapan ve çok önemli kurumlarda görev gören insanların geçmişte emekli olduklarında bir ev alabilme, bir ev kazanabilme parası olan tazminatları bugün evin neredeyse 3-4 taksitini ödeyecek noktaya geldi. Yani en babayiğit tazminat bugün devlet memurluğunda 200-250 bin liradır, onun üstüne çıkan çok az sayıda insan vardır. Bu kişi 694 bin lira tazminat almıştı bir yıllık çalışması karşılığında; bakın, bir yılın bedeli 694 bin lira. Onun yardımcısı da aynı şekliyle görevden alındığında o da 217 bin lira tazminat almıştı bir yıl karşılığında. Tabii, bunlar kötü örnekler. Burada PTT'nin bu kötü örneklere, bir kere, son vermesi gerekir. Sanıyorum son verdi; bundan sonra herhâlde böyle bir vaka, bizden sonraki KİT komisyonlarında umarım konuşulmaz. Yani biz bunları geçmişte konuştuk ve konuşuyoruz.

İşte Sayın Genel Müdüre, PTT Genel Müdürümüz Hakan Bey'e ben "Araç takip sistemini, GPS sistemini takın. Bu sizin için bir nişan olur, şeref olur, gittiğiniz yerden en azından kimse şüphe duymaz, kanıtlarsanız. Özel bir seyahate çıksanız da PTT adına çıksanız da o sizin için önemli olur." diye ısrarla söylemiştim alt komisyonda. Sayın Genel Müdür bana demişti ki: "Ya, koskoca PTT'yi bize teslim ettiler, bize bir aracı mı teslim etmeyecekler?" Ama kazın ayağı öyle değil, insana göre değişiyor ve insana göre davranış biçimi de değişiyor, insana göre kamu kaynaklarını doğru kullanmak da değişiyor, yanlış kullanmak da değişiyor.

Şimdi, bugün de PTT'nin çok önemle görev gören başmüdürlerinin arabalarının başka işlerde kullanıldığını Sayın Genel Müdür söyledi. Bu da benim çok yanlışıma gitti, yanlış diye düşündüm. Neden? Çünkü PTT eğer o aracı birkaç işte kullanıyorsa PTT başmüdürlerinin savunması açıktır; kendisi kullansa dahi "Şu işte kullandık, bu işte kullandık." der, geçer. O açıdan GPRS sistemi çok önemli.

Geçen alt komisyon toplantısı sırasında Sayın Durmuş Ali Taşkın'ın çalışmalarını çok detaylı biçimde dinlemiştim -bugün özetleyerek verdi- kendisinden sunumunu da istemiştim; bana göndermiş, teşekkür ederim, onu da dikkatle inceledim. Çok önemli konularda çalışmalar yapıyorlar. Yani bence çok güzel de işler yapılıyor. Mesela, PttJETON video konferans uygulamasının yerli ve millî olması ve kullanılır hâle gelmesi çok önemli. İşte PTT adına biletleme geçiş sistemini Kule AŞ'de yapması çok önemli. Ama bunların daha önünde bir önem teşkil eden bir çalışması var PTT Bilginin ve Sayın Genel Müdür bunun, araç takip ve filo yönetim sisteminin PTT'nin, Bilgi AŞ'nin yazılım mühendisleri tarafından yazıldığını ve Amasya ve Ağrı Valiliğinde bu sistemin başarıyla uygulandığını söyledi; ben de kendisine teşekkür ettim. Yani Amasya Valiliğine de Ağrı Valiliğine de teşekkür ediyorum çünkü nereye gittiğini, ne yaptığını bir sistem dâhilinde takip etmek "insana şüpheyle yaklaşmak" demek değildir; Bir otokontrolü sağlarsak devletin benzininin, mazotunun nereye gittiğini de biliriz. Biz, resmî araçlarla pikniğe gidenleri de resmî araçlarla çoluk çocuk gezmeye gidenleri de gördüğümüz ülkemizde bunun öneminin altını çiziyoruz.

Durmuş Ali Bey'e "Siz niye PTT Genel Müdürüyle yan yana gelip, konuşup bunu PTT araçlarına takmıyorsunuz?" demiştim; kendisi bana bir yanıt vermedi çünkü PTT Genel Müdürüyle hep yan yana zaten, şimdi de yan yana.

Hazır ikiniz yan yana gelmişken bir el sıkışın, bence Amasya ve Ağrı Valiliğine taktığınız GPRS'i şu PTT'nin araçlarına takın -yoksa ben buna taktım kafayı- çünkü gerçekten bu konu çok önemli, altını çiziyorum. "Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür." Asıl olan sistemdir; Genel Müdüre ben bir suçlama getirmiyorum ki burada, "Sen bu araçla, işte, oraya gidiyorsun, buraya gidiyorsun; yazlığına gidiyorsun, kışlığına gidiyorsun." demiyorum; PTT başmüdürleri için de demiyorum ama sistemi oturtursanız resmî aracın nereye gittiği belli olur diye özellikle bunu vurguluyorum, bunu yaparsak kamunun mazotunun, benzininin haksız yere harcanmasının önüne geçeriz diye söylüyorum. O nedenle, ikinizi bir arada görmekten çok mutlu olduğumu bir kez daha ifade ediyorum; yan yana gelmişken bu sözleşmenin imzalanıp hemen PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin, PTT'nin araçlarına da aynı sistemi yapacağına olan düşüncemi söylüyorum. Bu konuda, tabii, karar sizin ama ben bu işin peşini bırakmayacağımı da ifade ediyorum.

Teşekkür ederim.