KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdürüm, değerli Yönetim Kurulu üyeleri; hepiniz Komisyona hoş geldiniz.

Güzel bir sunumdu yani olayı, yaptığınız faaliyetleri mümkün olduğunca anlatmaya çalıştınız ama tabii, bu yapılan faaliyetlerin bizim denetlediğimiz kısmı; ne kadar maliyetle, ne kadarını kendiniz bünyesinde, ne kadarını hizmet alarak yaptığınız ve aynı zamanda da bu hizmetlerin sürekliliğinin sağlanması.

Şimdi, TEMSAN'ın kuruluş sürecine baktığımız zaman, 2015 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirilme kapsamına alındığını, 2017 yılında bu yanlış karardan dönülerek özelleştirme sürecinin dışına çıkarıldığını biliyoruz. Dolayısıyla, buradan da anlaşılıyor ki TEMSAN konusunda büyük bir soru işareti oluşmuş karar vericiler nezdinde ve geçen bu sürenin içinde biz de KİT Komisyonu olarak -2018 yılında seçildik- o tarihten bugüne kadar aslında TEMSAN'ı ayağa kaldırmak için hep mücadele ettik yani potansiyel problemleri neler; onları tespit edip, ortaya koyup... Kaldı ki tabii, hâlâ devam eden sıkıntılar var, "sıkıntılar" derken daha doğrusu, bir yandan da belirsizlikler var. Şimdi, bazen insan vücudunda da bir hastalığın belirtisini fark etmek aslında üzülmemiz gereken bir konu değil, bir noktada sevinmemiz gereken bir konu. Vücuda kanser yayılmadan erken teşhis edip hem onu iyileştirip hem de o bedenin daha sağlıklı olması için, daha uzun süre sağlıklı yaşaması için ne yapmamız gerektiği konusunda da bize fikir veren bir ilk adım oluyor. Şimdi, bu bakımdan TEMSAN'ın geçmişini şöyle bir hatırlayalım:

2017 yılında -Sayıştay raporundan hareketle söylüyorum- Kamu İhale Kanunu (3/o) kapsamında sadece EÜAŞ'tan alınan 17 adet işten daha düşük tutarlı olan 4 adedini şirket imkânlarıyla TEMSAN gerçekleştirirken 13 adedi makam olurlarıyla ihalesiz olarak yapılıyor yani TEMSAN'a biçilen görev aslında bir işi aldığında hülle yoluyla o işi ihalesiz olarak istisna kapsamında alıp daha sonra da yine sadece sözleşme imzalamak suretiyle bir özel şirkete işi yaptırmak şeklinde. Dolayısıyla da ne oluyor? Aslında EÜAŞ'ın ihaleyle yaptırması gereken bir işi TEMSAN üzerinden ihalesiz olarak yaptırması söz konusu oluyor. Tabii, bunların bir maliyeti var. 2018 yılında da yine Kamu İhale Kanunu (3/o) kapsamında sadece EÜAŞ'tan alınan 19 adet işten daha düşük tutarlı 2 adedini şirket imkânlarıyla TEMSAN gerçekleştiriyor, 17 adedini de yüklenicilerle sözleşme imzalamak suretiyle gerçekleştiriyor.

Şimdi, gelinen son durum şu: TEMSAN'ın taslak raporunda yine buna benzer, aslında bu konuyla ilgili bir bulgu var ama yayınlanan raporda buharlaşmış, yok bulgu. Bu bulgu çerçevesinde de "kuruluşun doğrudan üretim ve ana faaliyet alanına yönelik olmayan hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu'nun istisna maddesi kapsamında yapıldığını" belirtmiş ve burada da yine ilgili, çeşitli detaylar veriliyor ve diyor ki öneri olarak: "TEMSAN'ın faaliyet alanıyla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 3'üncü maddesi (o) bendi uyarınca ihalesiz olarak alınan işlerin öncelikle kendi üretim imkânlarıyla karşılanması..." O nedenle, şimdi bu bulguya da dayanarak ben şunu sormak istiyorum: Biraz önce anlattığınız, ifade ettiğiniz; bizim de mutlulukla takip ettiğimiz, dinlediğimiz projelerde ne kadarını kendi şirket imkânlarınızla karşılıyorsunuz? Yine, bulguya verilen yanıt itibarıyla "18 nitelikli personel sayısına çıktık." ifadesi var; tabii, Türkiye gibi büyük bir ülkede ve onun da büyük bir kurumu olan TEMSAN'ın imkân, kabiliyet ve bütçesinin çok daha fazla nitelikli mühendis, teknik kadro veya başka kadrolarda katkı verebilecek kişileri istihdam etmeye dönük bir gücünün olması gerekiyor. Yani buradan benim çıkardığım sonuç şu: İhale ve çeşitli istisna kapsamındaki maddeleri kullanarak TEMSAN'ın alıp da özel şirketlere sözleşme imzalamak suretiyle birçok işi devretmesine neden olan sürecin ortadan kalkması için bu süreci ortaya çıkaran nedenleri bir tartışmak gerekiyor yani bunu şeffaf bir şekilde tartışmak gerekiyor. Yani TEMSAN'ın veya EÜAŞ'ın bu konuda bir sorunu varsa yani aslında özel bir şirketin uzmanlık alanından istifade etmek gerekiyorsa ve bunun için de devletin bürokrasisi, kanun, kural ve yönetmelikleri bunu engelleyici bir süreç oluşturuyorsa ama zaman kaybetmemek açısından da böyle bir adımın atılması gerekiyorsa gerekli denetim süreçlerini oluşturup bu süreci de aynı zamanda hızlandırabilecek bir çözümü konuşmamız lazım. Yani bütün kapıları kapatıp kapatıp, sonra TEMSAN'ın bir şekilde devletin hazinesine böyle pencereden girip çıkmasını sağlayacak bir süreci ortadan kaldırmak için şeffaf bir şekilde bunun konuşulup tartışılması gerekli. TEMSAN'ın önümüzdeki süreçte önünü açacak olan şeyler aslında bunlar, aksi takdirde böyle sürekli istisna maddeleri yapılır. Neticesinde, şurada bahsedilen "17 adet iş", "19 adet iş" dediğimiz, ihalesiz olarak istisna kapsamında TEMSAN'a verilip de onun hüllesi yoluyla özel şirketlere aktarılan işlerden bir kısmında yolsuzluk tespit edilirse sonuç, işin faturası TEMSAN'a çıkar ve 2015 yılında nasıl özelleştirme kapsamına alındıysa yine kurum yok edilme durumuna doğru girer. O nedenle, bu konuyu hem eleştiriyorum aynı zamanda da bu konuyu sadece eleştirmekle kalmıyorum, burada bir sorun var, bu sorunun çözülmesi için de bu konuyu yani neden böyle bir yöntem izlenmek zorunda kalınıyor, bunu tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu, Türkiye'nin kalkınması açısından da önemli. Birçok yol yöntem izlenebilir sorunların çözümü için ama bununla ilgili de yeni denetim mekanizmaları kurulur, daha şeffaf bir denetim mekanizması oluşur, yerinde denetimler olur. Bakın, öyle modeller uygulanabilir ki yani Meclisin KİT Komisyonu daha büyük bir komisyon hâline gelir, bütün bu ihale süreçlerinin denetimine o gün iktidarda olan parti kimse onun temsilcisi bir şekilde zaten hükûmet olduğu için içinde olur, muhalefet partilerinden de yine bu alanda uzmanlık sahibi olan milletvekilleri veyahut temsilcilerden oluşan bir komisyonla süreç bir şekilde şekillenir diyorum.

Diğer taraftan, özellikle Ankara ve Diyarbakır fabrikalarıyla ilgili ortaya koyduğunuz projeksiyon heyecan verici, özellikle jeneratörle ilgili. Bu tip konular TEMSAN veya bizim diğer devlet kurumlarımızın bu alandaki faaliyetleri tabiidir ki bu alanda hareket eden ve dünyada da faaliyet gösteren birçok uluslararası şirketi rahatsız eder. Özellikle TEMSAN'ın bu anlamda yapacağı, üreteceği ürünleri önce mümkün olduğunca kamuya yayması, kamuda kullanımını sağlaması, daha sonra da bir şekilde bunların ihracatına da aslında yönelmek gerekiyor. Çünkü Afrika'dan hareketle söylediniz, Afrika, aslında dünya haritasında göründüğünden daha büyük bir kıta.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Yavuzyılmaz, toparlıyoruz değil mi?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Toparlıyorum.

Geneli üzerinde de konuşmuş olayım, ben de bitireyim.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Pekâlâ, tamam.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu "Mercator tipi harita" dedikleri şey... Ekvator'a yakın olan kıtaların bizim bildiğimiz dünya haritasında daha küçük göründüğü ama kutuplara doğru gittikçe o ülkelerin daha büyük göründüğü gibi bir durum var yani Afrika, aslında gerçek anlamda da bizim bildiğimiz ve gördüğümüzden çok daha büyük bir kıta. Buraya yönelik olarak, burası sadece özel şirketlerin ticari faaliyetlerine bırakılamayacak kadar büyük bir alan ve uluslararası ilişkilerin tesis edilmesinde, bazı toplantılarda bizim de ortaya koyup sunabileceğimiz Enerji Bakanlığının ve devlet kurumlarının elinde aslında önemli de bir koz, bu anlamda bir fırsat. Bu bakımdan, buna katkı vermeniz çok önemli.

Ben atanan, gelen, görevlendirilen genel müdürlerin ortaya koyduğu projeksiyonun sadece onların görev süresi boyunca devam etmemesi gerektiği, bunun kurumun devamında da ilerleyen yıllarda da iktidar değişse de yeni gelen parti iktidarları döneminde de sürdürülmesini, büyük ölçüde sürdürülmesini çok önemli, kıymetli ve vazgeçilmez buluyorum. Bu bakımdan, dijital arşiv hizmetini anlamlı buluyorum ama dijital arşiv konusu yolsuzluğa, usulsüzlüğe çok açık da bir konu; neyi taradığınız, neyi neye göre tasnif ettirdiğiniz çok önemli. Bu bakımdan, böyle devasa bir çalışmanın içine girerken burada da aslında kurum bünyesinin içinde veya bu alanda, dijital arşivleme konusunda uzmanlaşan, -devlet içinde özel sektörü- devleti haiz bilgileri de kozmik bilgileri de görecek ve arşivleyecek olan uzmanlaşmış profesyonel bir şirket varsa, devlete ait bir şirket varsa bu şirketi tercih etmeniz gerektiğini, aksi takdirde "İyi niyetle hareket edeyim." derken bunun, bütün bu santrallerin bilgilerini biraz önce konuşmamda ifade ettiğim bu rakip uluslararası şirketlere bir flaş diskin içinde teslim edebilecek kadar tehlikeli bir çalışmaya da dönme riski var.

Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sizi engelleyen, sıkıntı yaratan, bugüne kadar yolsuzluğa, usulsüzlüğe, kamu zararına yol açan, sizlerin tespit ettiğiniz veya bizim de araştırdığımız konularla ilgili dikkatli olmanızı öneriyor, bu sorunu ortaya çıkaran kök nedenleri tespit edip tedbirleri bulabilmek adına da mutlaka Enerji Bakanlığıyla bunu iyi koordine etmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.