| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 24 .05.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum.
Yani aslında tabii, Komisyonun genel amacı sizi övmek değil. Tabii, yaptığınız çalışmaları takdir etmek ayrı ama övgüler sürekli üst üste geldiği zaman, Komisyon, nihayetinde, kuruluş amacını da gerçekleştirmemiş oluyor ama ben, bu toplantının özellikle, böyle çok sessiz, sakin ve böyle, herkesin neredeyse uyumak üzere kıvamında geçmesinin nedenini, önümüze gelen Sayıştay raporunda yer alan 2 tane, sadece 2 tane bulgu bulunmasına bağlıyorum.
Şimdi, biz, Sayıştay raporları üzerinden aslında denetimi yapıyoruz ve milyarlarca dolarlık bir sektörde dünya lideri olan bir kamu kurumundan bahsediyoruz ama önümüze gele gele sadece 2 tane bulgu geliyor ve bunlar da aslında, Eti Madenin yaptığı harcamaları doğru yapıp yapmadığı, kamu kaynağını daha verimli kullanıp kullanmadığıyla ilgili bir analiz içermiyor, veri içermiyor. Dolayısıyla, bu anlamda, ben toplantının tam anlamıyla amacına ulaşmadığını düşünüyorum.
Bunun haricinde, Sayın Genel Müdürün yaptığı sunum, önemli bir sunum yani olayı özetleyen bir sunum. Tabii, bilimsel çerçevesi daha derinlemesine incelenmeli ve çalışılmalı yani bahsi geçen gerek lityum olsun gerek nükleer yakıt noktasında borun kullanımı olsun bunların tümü üst başlık olarak oldukça çekici ama neticede bir proses yani zaman alan, yıllar alan konular bunlar. Ben dinledikçe, bu vizyon bir yandan mutlaka hoşuma gidiyor ama diğer yandan da şu soruyu soruyorum: Türkiye'de yirmi yıldır tek başına iktidarda olan bir parti var yani kamu kaynağını, vatandaşların ödediği vergilerle oluşan bütçeyi doğrudan kendi inisiyatifiyle karar alıp kullanan bir iktidar var ama yirmi yılda gelinen nokta da bu. Yani hâlâ bor karbür tesisinin açılmasını bekliyoruz, lityumla ilgili adımlar atılacak hâlâ. Yani yirmi yılın sonunda, henüz geldiğimiz nokta bu. Yani dünyada, elektrikle çalışan arabalar artık sahaya çıkmak üzere; Türkiye'nin ne elektrik altyapı planlaması ne bataryayla ilgili yapılan çalışmalar şu ana kadar yeterli hızda gelişmedi aslında. Bunun da altını çizmek istiyorum.
Bizim temel vazifemiz, aslında burada sizin yaptığınız harcamaların daha şeffaf bir hâle gelmesini sağlamak ve bunu denetlemek. Her ne kadar, önümüze yeterli bilgi gelmese de veri gelmese de ben sormak istiyorum. Bakınız, örnek... Bunu ben sormaktan sıkılmıyorum da siz de bu yanıtı vermekten sıkılmıyorsunuz. Bakın, burada Sayıştayın 2017 yılı Denetim Raporu var, 2017 yılı Denetim Raporu. Soru çok basit yani 4 işlem bir soru. 1'den 10'a kadar zaten matematikte rakamlar var, bu rakamları bir araya getirip oluşturup bir tutar söyleyeceksiniz; maaş tutarı. Alamıyoruz, bir türlü alamıyoruz. Bakın, Sayıştayın raporunda "Eti Madenin yurt dışı şirketlerinin genel müdürlerine ortalama 13.500 avro tutarında aylık maaş ödemesi yapılmaktadır." yazıyor, burada yazıyor; 2017 yılı raporunda var. 2018 yılı raporunda, ilgili bu bulgudaki her şey neredeyse bire bir, aynen yer alıyor ama bu cümle cımbızla çekilmiş, çıkarılmış. 2019 yılında zaten bulgu da oldukça filtrelenmiş; 2020'de yok, gitmiş, bütünüyle neredeyse ortadan kalkıyor özellikle maaşla, şirket genel müdürlerine ödenen maaşla ilgili bu bilgi. Ya, şimdi, biz bir denetim yapacağız, bu Şirketin Genel Müdürünün, Eti Maden İşletmelerinin Genel Müdürünün aldığı maaş açık kaynaklarda dahi yer alıyor, öyle değil mi Sayın Genel Müdür? Herkesçe biliniyor, bilmediğimiz bir maaşınız, Eti Madenin üzerinden elde ettiğiniz bir gelir bulunmuyor. Şimdi, öyle... Yönetim Kurulu Üyelerinin de belli, biliyoruz. Genel Müdür Yardımcılarını biliyoruz. Şimdi, Eti Madene ait olan yurt dışı şirketinin genel müdürünün maaşını ben bu kurumu denetleyen milletvekili olarak neden öğrenemiyorum, bunu neden söylemiyorsunuz? Biz hesaplarını denetlemiyor muyuz, paraların doğru harcanıp harcanmadığını denetlemiyor muyuz? Ben denetleyemiyorum. 2018 yılından itibaren soruyorum "Şu anda, güncel olarak Eti Madenin yurt dışı şirketlerinin genel müdürlerine aylık ne kadar maaş veriliyor?" diyorum, yanıt yok. Son veri, elimizdeki son veri, 2017 yılında yurt dışındaki şirket genel müdürlerine 13.500 avro tutarında aylık maaş ödemesi yapıldığı, o da TL olarak, güncel olarak 232.200 lira; aylık maaşı.
Şimdi, sorunca bir de şöyle yanıt geliyor: "Yo, oradaki bilgi öyle değil, o kadar almıyorlar." Soruyorum: "Peki, ne kadar alıyorlar? Düzeltin madem." Yanıt yok. Ne kadar alıyorlar? Gelen en fazla yanıt şu: "Bulundukları ülke mevzuatına göre kurulmuş olup -sanki ben bilmiyorum o mevzuata göre şirketin kurulduğunu- şirketlerin genel müdür maaş ve sosyal hakları faaliyette bulunan ülkenin şartları dikkate alınarak bu şirketlerin yönetim kurulu tarafından belirlenmektedir." Ya, Yönetim Kurulu bizim değil mi zaten. Ben de bunu soruyorum, diyorum ki: Yönetim Kurulu bu maaş tutarını hangi rakam olarak belirlemiş? Yani ben size şöyle söyleyeyim, bunu öğrenemedikten sonra biz burada Eti Madenin denetimini falan yapmıyoruz. En basit sorunun yanıtını daha alamıyorsak burada şu anda biz Eti Madenin bu sektördeki milyarlarca dolarlık çalışmalarının hesaplarının denetimini falan yapmıyoruz. O nedenle ben burada soruyorum: Eti Madenin yurt dışı şirketlerinin genel müdürlerinin -yurt dışı şirketlerinin hangileri olduğu da belli- ayrı ayrı aylık maaşları ne kadar? Lojman, kira, araç vesaire, yan çeşitli imkânlar sağlıyor musunuz? Bir kredi kartı veriyor musunuz? Kredi kartına bir limit belirliyor musunuz? Bunları sizden öğrenmek istiyoruz. Bir, maaş tutarı bilgisini öğrenmek istiyorum. Bunu söylemezseniz, o zaman, bu Eti Madeni yönetim biçiminizin üzerinde büyük bir soru işareti var demektir, bir şey saklıyorsunuz demektir, gizliyorsunuz demektir. Şimdi, bir bulgu, bir konu üzerine burada yaklaşık sekiz dakikadır konuşuyorum ama üç yıldır, dört yıldır da bu bilgiyi almaya çalışıyorum; bir şekilde yanıt verilmiyor. Böyle bir şey olmaz, kabul etmiyoruz. Bunu lütfen, şu anda, bu toplantıda paylaşın. Paylaşırsınız, gerekçesini de paylaşırsınız. Yani rakam gizli saklı olduğunda biz şunu anlıyoruz: Demek ki Eti Madende gizli bazı işler yapılıyor.
Şimdi, diğer taraftan, dediğim gibi üzülerek 2 bulgu üzerinden koskoca kurumun denetimini yapacağız, dolayısıyla çok zor. 2016 yılı Eti Maden İşletmelerinin Sayıştay Raporu ile 2020 yılı Sayıştay Raporu arasında yaklaşık 6 kat fark var sayfa içeriğindeki kelime sayısı olarak. Yani gelmiş gelmiş gelmiş, şu anda altı da 1'ine gelmiş. O yüzden Sayın Genel Müdürüm, yani sunumu siz detaylı ve uzun yapmamış olsaydınız Komisyon toplantısı hakikaten, bilmiyorum artık yarım saatte mi biterdi... Öyle bir durum olurdu.
Şimdi, diğer bir konu da -ben daha önce aslında gündeme getirmiştim, bir soru olarak sormak istiyorum son durumunu öğrenmek için- biliyorsunuz, Kırka Boraks Pentahidrat Tesisi yapım işiyle ilgili, geçtiğimiz yıllarda, Eti Maden İşletmelerinin Sayıştay raporunda bir bulgu vardı. Bu bulguya göre de yapım işi bir şirkete ihale ediliyor. Sözleşme 2012 yılında imzalanıyor, işin teslim tarihi 2015. Hani "Yirmi yıl birçok çalışma için gecikildi." derken ben aslında bu parametrelere dayanarak söylüyorum. O nedenle, takdir etme kısmında bir şerh, bir soru işareti bırakıyorum. Yani daha hızlı da gitmeliydi.
Şirket işi süresinde tamamlayamıyor, teslim edemiyor. Önce üç yüz iki gün cezasız süre uzatımı veriliyor, yine şirket teslim edemiyor; sonra altı yüz elli gün cezalı süre uzatımı veriliyor, yine teslim edilemiyor; bir daha cezalı süre uzatımı veriliyor, yine teslim edilemiyor. Sonuç: Toplam yedi yüz altmış gün cezalı süre uzatımı verilmiş. Yani şirketin de devasa tutarda bir ceza ödemesi gerekli, yaklaşık 200 milyon lira gibi bir ceza ödemesi gerekiyor. Bunu Sayıştay hesaplamalarıyla ifade ediyor, bilirkişilerden de görüş alınıyor. Mahkemeye gidiliyor, mahkemede şirket aleyhine karar da çıkıyor. Bu konu uzunca bir süre sürüncemede kaldı. Buradaki yaklaşık 200 milyon liralık alacak ne oldu? Şimdi soru bu.
Diğer taraftan, bir konu da şu: Türkiye'de bazı kurumların, kuruluşların, devlete ait şirketlerin yaptığı işler var. "Neden bunlar yavaş ilerliyor?" diye incelediğimiz zaman, siyasi saiklerle aslında bazı işlerin iktidar partisine yakın şirketlere verildiğini, burada da hâliyle liyakatin söz konusu olmadığını... Yani liyakati öne çıkararak böyle bir şirket tercihi yapılmadığı için işlerin de olması gereken verimlilikte yapılmadığıyla ilgili bir durum var. Bu konuları araştırıyorum yani yolsuzluk, usulsüzlük, kamu zararlarını araştırıyorum.
Garibim vatandaşımın kurduğu şirketler var, gençlerin, genç girişimci kardeşlerimin kurduğu şirketler var; yahu yazık, teminat verecek, teminat verecek parayı bir araya getiremiyor, getirse bile, maalesef, işler siyasi saiklerle az sayıdaki şirkete verildiği için, onlar da birer tekele dönüştüğü için maalesef bu işler hem yapılması gereken bedelin çok üstünde tutarlarda yapılıyor, aynı zamanda da bu sade vatandaşımız girişimcilik ruhundan uzaklaşıyor ve sektörü "lead" eden yani liderliğini yapan şirketlere dönüşemiyor, büyüyemiyor, yok olup gidiyor.
Yani, şunu söylemek istiyorum: Eti Madenin yaptığı işlerde de verdiği ihalelerde de yurt dışında yaptığı satış pazarlama işlerinde de daha büyük bir şeffaflık gerekiyor, insanlara eşit rekabet koşullarında yarışabilmeleri için fırsatlar sunmanız gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'de, böyle, ikili bir yaşam oluştu. Bir kısım var, aşırı lüks arabalarla aşırı lüks bir hayat sürüyor, kendisini tamamen dünyevi güce adamış ve onun etrafında toplaşmış bir şekilde yaşayan insanlar var; ya, diğer tarafta çok acı şekilde, iş arayan, eden, fakir bir şekilde, okula, üniversiteye gidecek parası olmayan, iş bulamayan böyle de büyük bir çoğunluk oluşmuş durumda. O nedenle, Eti Madenin yaptığı bu işleri daha verimli hâle getirmek, daha şeffaf hâle getirmek gerekiyor.
Bugün bu toplantıda -birazdan bitecek- eğer bu toplantıdan çıkarken hâlâ daha yurt dışı şirketlerinizin genel müdürlerinin aldığı aylık maaşı söylemeden gidiyorsanız Eti Madenin üzerinde büyük bir şaibe var demektir; bu şaibeyle birlikte gidersiniz. Eğer bunu açıklarsanız da bizim de denetim görevini yapmamıza vermeniz gereken katkıyı vermiş olursunuz ve kamu görevi ifa eden bu milletvekillerinden de bu bilgiyi gizlememiş olursunuz.
Bu bahsettiğiniz piramit, Eti Madenin piramidi. Evet, ben de bunu, geçtiğimiz yıldı, alt komisyon toplantısına gelmiştim, o zaman almıştım. O gün bugündür de milletvekili masamın üzerinde durur, ben de her gün görürüm ve bizim de çalışma motivasyonumuzu ve nereye doğru yönlendirmemiz gerektiğini aslında çok iyi anlatan bir konudur. Ümit ediyorum Türkiye'yi de o piramidin en tepesine hep birlikte getiririz diyorum.
Teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.