ATİLA SERTEL (İzmir) - Hoş geldiniz, iyi çalışmalar diliyorum.

Bu öneride deniliyor ki: "TKİ'nin uğradığı gelir kaybı ile yasal faizinin ilgili firmalardan talep edilmesi." Burada, TKİ'nin kaybı ne kadar olmuştu? Siz verdiğiniz cevapta diyorsunuz ki "Soma'da faaliyet gösteren redevansçı firmadan birim fiyatı güncellemesinde ÜFE olarak baz alınarak geriye dönük işlem yapılmış, eksik yapılan tahakkuklar hesaplanarak yasal faiziyle birlikte tahsis edilmiştir." Sakıncası yoksa bunu açıklayın yani rakamsal olarak boyutu nedir? Bu konuda herhangi bir kurumsal zarar söz konusu oldu mu onu da bilmek isterim.

Ayrıca, sunumunuzda çok detaylı bir biçimde yurttaşlarımıza dağıttığınız kömürle ilgili bilgiler verdiniz. Dediniz ki: "On dokuz yıl içerisinde 2 milyon haneye toplam 33 milyon ton kömür dağıttık. Son sene de 81 ilde, 20 binin üzerinde okula 300 bin ton kömür verdik." Güzel ama bir şey dikkatimi çekti benim; 2017 yılında kömür yardımı yapılan aile sayısı 2 milyon 451 bin 608 ve toplam 2 milyon 228 bin 737 ton kömür vermişsiniz; 2018 yılında 2 milyon 443 bin 284 aileye 2 milyon 221 bin 168 ton kömür vermişsiniz. 2019 yılında neredeyse aile sayısı 800 bin düşüyor; 1 milyon 645 bin 354 aileye 1 milyon 495 bin 778 ton kömür vermişsiniz. 2020 yılında 1 milyon 784 bin 546 aileye 1 milyon 622 bin 318 ton kömür vermişsiniz. 2021 yılında 100 bin daha düşmüş, 1 milyon 641 bin 205 aileye 1 milyon 492 bin 8 ton kömür vermişsiniz. Şimdi, 2 milyon 451 binden 1 milyon 641 bine düşmüş; yaklaşık 800 bin aile düşmüş dört yıl içinde, kömür de 2 milyon 228 binden 1 milyon 492 bin tona düşmüş yani yaklaşık 1 milyon ton düşmüş.

Şimdi, burada merak ediyorum yani halk giderek yoksullaşırken, ekonomik olarak büyük sıkıntı içindeyken bu yardım miktarları nasıl oldu da düştü yani halk artık doğal gaza mı geçti, sizden almıyor mu kömür?

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Zenginleşti halk.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Zenginleşti mi halk?

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Evet, Antalya doğal gaza geçti.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Halkımız zenginleşti diyorsanız Kemal Bey, tebrik ederim sizi.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Zenginleşti.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Vallahi hakikaten zenginleşen kesimi biliyoruz da halkın ne kadar yoksullaştığını da hepimiz biliyoruz.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Halk zenginleşti.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Halk zenginleşti!

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Evet, halk zenginleşti.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Tebrik ediyorum seni(!) Vallahi Türkiye'yi bu kadar görmemezlik, bu kadar kapalı devre yaşamak bence...

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Her yer doğal gaz oldu, zenginleşti.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Zenginleşti halk öyle mi? Tebrik ediyorum gerçekten(!)

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Rakamlar da ortada.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yani ben AK PARTİ Grubunun "Halk zenginleşti." demesinin kayıtlara geçmesini, tutanaklara geçmesini memnuniyetle karşılıyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, geçti zaten.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Halkımızın zenginleşip zenginleşmediğini önümüzdeki seçimde göreceksiniz.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Evet, göreceğiz. Her seçimde böyle diyorsunuz, görüyoruz. Halkın iradesi demek iktidar ama sizde yok.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Göreceksiniz. Öyle kötü bir darbe vuracak ki halk size yani yemin ediyorum muhalefet sıralarına bile azınlıkta geleceksiniz, göreceksiniz! Bakın, bunu, bugünü, bu söylemi tarihe not düşün. "Halk zenginleşti." diyorsunuz, bir milletvekiliniz çıkıyor "Soğan ekmek yiyin." diyor, bir milletvekili çıkıyor "Aç mı var bu ülkede?" diyor; ya millet aç, millet susuz, millet yoksulluk içinde kıvranıyor görmüyor musunuz? Doğal gazları kesiliyor, 4 milyon insanın elektriği kesiliyor; nasıl zenginleşti Kemal Bey?

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Yetmiş yıldır iktidara gelemediniz, bu millet boşuna mı yetmiş yıldır getirmedi; pardon yetmiş iki.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben rakamları söylüyorum, siz...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, buyurun Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, tamam tamam.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, biz herhangi bir müdahale ettiğimizde daha ağzımızı açmadan "Karşılıklı konuşmayın, karşılıklı konuşmayın." diyorsunuz...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Niye beni taklit ediyorsunuz Sayın Sertel?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Aynen böyle yapıyorsunuz: "Karşılıklı konuşmayın, karşılıklı..."

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ben öyle hareket etmiyorum ama.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yapıyorsun Başkan.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - "Karşılıklı konuşmayın." diyorum, öyle el hareketi yapmıyorum ama.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, yakışmayan üslup bu, bu işi siyasete dökmektir.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam, arkadaşlar, karşılıklı konuşmayın, bakın el hareketi yapmadan söylüyorum.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben burada teknik bir bilgi veriyorum. Diyorum ki: "Teknik olarak siz halkımız yoksullaşırken 1 milyon 641 bin aileye nasıl düştünüz, 1 milyon 492 bin tona nasıl düştünüz?" diye soruyorum; bunun muhatabı Genel Müdür. Kemal Bey, kömür işlerinden anlıyorsa vallahi bilmiyorum yani her işten anladığı gibi kömürden de anlıyor, doğal gazdan da anlıyor, her şeyden anlıyor maşallah(!)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Kemal Bey'in bahsettiği doğal gaz yaygınlaşıyor, doğal gaz yaygınlaştıkça kömür kullanımı da düşüyor; bu kadar basit.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür edelim mi Sayın Sertel?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Vallahi Kemal Bey, Allah zihin açıklığı versin.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Âmin cümlemize, sizlere de.

Peki, teşekkür edelim mi Sayın Sertel?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben konuşmamı tamamlayayım.

Doğal gazın ne hâle geldiğini, doğal gazın, faturaların halkın cebini nasıl yaktığını hepiniz göreceksiniz.

(Gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Halkın doğal gaz, elektrik paralarından nasıl bizar olduğunu, nasıl büyük sıkıntı içinde olduğunu hepiniz bilmeniz lazım. Ya, komşularınıza da mı sormuyorsunuz?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Yaylara da geldi doğal gaz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yan komşunuza gidin ama siz zengin semtlerde yaşıyorsunuz tabii, sizin tuzunuz kuru.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ağabey, yaylalara da geldi doğal gaz ya.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Şimdi, ben soruyorum Sayın Genel Müdür, Kemal Bey cevaplıyor ama ben size soruyorum: Bakın, burada bir eksilme var, bu eksilmenin gerekçesini nedenleriyle bana açıklayın, bir. İkincisi: Bana 81 ilde 20 binin üzerindeki okula 300 bin ton kömür rakamı fazla geldi yani inanın ölçümleme yapmıyorum ama...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Doğal gazda da destekleme veriyoruz ağabey; evlere, fakirhanelere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerinden destekleme veriyoruz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Aferin, iyi yapıyorsunuz, ondan kesiliyor milletin doğal gazı.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Kötü bir şey mi ağabey bu?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ondan millet bar bar bağırıyor.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hiç kimsenin doğal gazı kesilmiyor.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sokağa çıksanız siz göreceksiniz de sokağa çıkacak yüzünüz kalmadı ya! Vallahi yok ya!

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Atila ağabey, her gün sokaktayız.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Vallahi çıkmıyorsunuz ya!

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sokaktayız, sokakta!

ATİLA SERTEL (İzmir) - Billahi çıkmıyorsunuz ya!

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Her gün sokaktayız!

ATİLA SERTEL (İzmir) - Çıksanız... Halkın ne sıkıntıda olduğunu biliyorum ben, ben yaşıyorum ya!

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın milletvekillerimiz her daim sokakta, çarşıda, pazarda dolaşıyor.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - AK PARTİ'yi takip et, bizi takip et.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, ben tek başıma geziyorum, tek başıma il il geziyorum; tek başıma kendi ilimde, İzmir'de ayak basmadığım mahalle, sokak yok. Varsa iddiaya girerim, gelsin benimle Kemal Bey, gezelim Ankara sokaklarında, gidelim esnafa soralım bakalım, nasıl yangın var? Gelsin Kemal Bey benimle, Keçiören'e gidelim. Bakın, İstanbul'da Sultanbeyli'ye gidelim ya, var mısınız? Sultanbeyli AKP'nin kalesi gibi.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Tamam ağabey, gidelim.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Açlıktan insanlar bizar durumda. İstediğiniz ilçeye, istediğiniz yere sizinle gitmeye hazırım. İsterseniz bire bir, isterseniz ikiye iki gidelim. Gezelim; esnafın, halkın sorunlarını soralım ya. Soralım, millet gerçekten ihtiyaç sahibi mi, değil mi soralım.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - İstanbul bir CHP'ye verdi, pişman şimdi.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Siz hangi ruh hâlinde yaşıyorsunuz? Hangi dünyada yaşıyorsunuz? Hayal dünyanız var sizin, sizin aldığınız paralar herhâlde... Yani çok zenginsiniz, bilmiyorum, ben milletvekili maaşının... İzmir'e gidiş geliş uçakla 581 lira oldu, ben 5 bin lira uçak parası veriyorum Kemal Bey.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - 581 lira olduysa ucuz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, ben uçağa sadece 5 bin lira veriyorum; sadece uçağa, gidiş gelişe.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Hepimiz veriyoruz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, siz ne konuşuyorsunuz? Doğal gaza verilen parayı, elektriğe verilen parayı hesap edin.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, teknik bir kişiliğiniz var, teknik değerlendirmeler yapıyorsunuz, lütfen teknik değerlendirme yapmaya devam edin.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, ben teknik değerlendirmeler yapıyorum, arkadaş siyasete girdi.

Bakın -bu 2023'te mi yaparsınız- kaçtınız kaçacağınız kadar; inşallah, yakalanacaksınız haziranda.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Biz bir yere kaçmayız, aslanlar gibi mücadele ederiz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bak, kaça kaç bir hâl oldunuz, ayaklarınızda derman kalmadı. Seçim kaçağısınız.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Biz kaçmayız, mücadele ederiz Atila Bey.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Kaça kaça ayaklarınızda derman kalmadı.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hiçbir yere kaçmayız, seçimlere her zaman girdik ve her seçimden de zaferle çıktık.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Halk sizi öyle bir yakalayacak ki yemin ediyorum kaçacak delik arayacaksınız, yemin ediyorum, göreceksiniz.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ya, niye kaçıyoruz? Kaçacak ne var ya?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Göreceksiniz, hep beraber yaşayacağız.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ederim.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben bitiriyorum sözlerimi.

Sayın Genel Müdür, arkadaşlar siyasete daldı, ben ilk kez siyaset yapıyorum onlara karşı. Ben siyaset yapmam genelde bu Komisyonda ama arkadaşlar yaptığı için yapıyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, buyurun Sayın Sertel.

Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, bunun teknik olarak açıklamasını yapmanızı istiyorum sözlü olarak, ben yazılı olarak falan da istemiyorum. Zaten yazılı olarak da kimsenin doğru düzgün yanıt verdiği yok, ne KİT Komisyonunu takıyorlar ne KİT Komisyonu Başkanını. Bürokrasi de bunlardan almış gücünü, açmış pupa yelken gidiyor ama bunların hepsinin sonu geliyor.

Bak, yemin ederek söylüyorum: Allah öyle bir sonuç çıkaracak ki ne vicdanen aklanabilecekler ne öbür tarafta aklanabilecekler ne mahkemelerde aklanabilecekler. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum.

Teşekkür ederim.