| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun 2019 ile 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .05.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli yönetim kurulu üyeleri, Sayıştayın temsilcileri ve milletvekili arkadaşlar; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun denetimine hoş geldiniz.
Şimdi denetim diyorum ama nasıl denetim? Aslında, maalesef, kurumu tam olarak denetleyemiyoruz çünkü teknik olarak denetlememiz imkânsız. Şimdi, neden imkânsız, o kısmı anlatayım. Şimdi, TKİ Genel Müdürlüğünün redevans yöntemiyle çalıştırdığı çalışan sahaları var, değil mi? Kaç tane var? 18 tane. 10 tanesini, bakın, 10 tanesinin 2'sini hissesinin de bulunduğu, ortağı olduğu firma, şirket aracılığıyla aslında işletiyor. Bir tanesi KİAŞ; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun yüzde 48 payı var burada; aman yüzde 50 olmasın zaten, yüzde 50 olursa Sayıştayın denetimine giriyor, aman yüzde 48, oraya kadar gelmiş. Yüzde 48 hani, yüzde 40 da değil yani yüzde 48! Bir diğer ortağı olduğu şirket, Yeni Anadolu Madencilik. Onda da ne kadar? Yüzde 18. Şimdi, ne yapmış? 18 tane maden sahasının 10 tanesini bu 2 şirkete yani Sayıştayın denetim alanına girmeyen bu 2 şirkete ihaleyle mi vermiş? Var mı ihale? Yok. İhale yok, nasıl vermiş? Sözleşme imzalayarak vermiş. Peki, bu şirketler ne yapıyor? Onlar da kendilerini herhangi bir alın teri dökme mecburiyetinde hiç hissetmiyorlar ve titan zincirini kurmaya başlıyorlar. Ne yapıyor? O da gidiyor "Ben artık özel bir şirketim, özel şirketin tabi olduğu kanunlara tabiyim. Benim ihale yapmama gerek yok." diyor. O da istediği gibi sözleşme imzalayarak işi veriyor. Onun verdiği işi alan şirket de diyor ki: "Ben de özel şirketim, benim de ihale yapmama gerek yok. Ben de uygun gördüğüm bir şirkete işi veririm." O da veriyor; güzel. Ve böylece saadet zinciri oluşuyor. Dolayısıyla da TKİ aslında işin en başında ihale ederek neticede sahada işi yapan şirkete verebileceği bir maden sahası işletmeciliğini birkaç kademedeki araya giren -benim tabirimle komisyoncu- şirketlerle daha maliyetli hâle getiriyor. Sonuç? Sonuç, gelir kaybı. Nasıl gelir kaybı? Şimdi, tabii, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ciddi zarar etse burada milletvekilleri hep birlikte "Burada büyük bir zarar var. Niye kurum zarar ediyor? Kurum zarar etmemeli." diyecek. Ama bu da nasıl ayarlandıysa... Örnek olarak kurumun 2020 yılı bilançosu ve 2020 yılındaki kârı, bu devasa kurumun kârı 2 milyon 925 bin 641 lira. Kârı bu kadarcık, bu kadarcık. 2021 yılı kârı zararı nedir Sayın Genel Müdürüm?
TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRÜ HASAN HÜSEYİN ERDOĞAN - 323 milyon.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 323 milyon. Yani KİT Komisyonuna teşekkür etmek lazım ki özellikle de Cumhuriyet Halk Partisine tabii, bu piyasa takas fiyatından kaynaklı termik santral kurma şartlı redevans sahası tahsisinden para geri döndürülmemiş olsa -yani Sayıştayın da bu konuda tabii çok katkıları var- 2020 de zarar, 2021 de zarar, 2022 de zarar gidecek yani. Böyle de bir durum var ortada.
Şimdi, niye bunu söylüyorum? Bu, piyasa takas fiyatıyla ilgili dönüşüm, ondan vazgeçilerek ÜFE'ye dönülmesi öyle kolay olmadı. Yani ben kendim alt komisyonuna girdiğim toplantıda dönemin genel müdürü çok iddialıydı, dedi ki: "Hayır, uygulama normaldir." Savundu bunu ve dedi ki: "Eğer piyasa takas fiyatına geçilmeseydi kurum asıl o zaman zarar ederdi." Bunu yaşadık. Ve bulgu atlanmak üzereyken ben tekrar döndüm dedim ki hayır, ben de bir mühendisim. O zaman piyasa takas fiyatının formülünü bana verin dedim, alt sekmelerinin hepsini teker teker çalışacağız. Bakalım, ÜFE mi, piyasa takas fiyatı mı? Neticede, bulgunun üzerinde daha çok duruldu, edildi, yapıldı vesaire ve süreç böyle devam etti, etti, etti. Yani ne Sayıştay ne milletvekilleri belli ki bu konunun peşini bırakmayacaktı ve bırakmadı. Siz de göreve geldiğiniz andan itibaren bu konudaki ilk sözleşmenin hükümlerinin başka, daha sonra usulsüz bir Genel Müdür onayıyla birlikte, sözleşmenin koşullarının değiştirilmesiyle birlikte aslında eşit rekabet koşulları dâhil olmak üzere bu tahsisle ilgili sürecin akamete uğratıldığının tespitinden hareketle bu geri dönüşüm sağlandı.
Şimdi, sevgili AK PARTİ Milletvekilimiz yine konuyu aman biraz daha piyasa takas fiyatı konunun içine acaba nasıl girebilir? Bu işi nasıl değiştiririz, nasıl dönüştürürüzün hesabını tutmaya yapmaya başladı. Sayın Vekilim, iktidardasınız, enflasyonu siz düşük tutacaksınız. ÜFE yüksek olmayacak o zaman. O zaman da yatırımcı ve özel sektör girişimcisi sürecin istikrarına güvenerek gidecek, hangi yatırımı yapacaksa yapacak, hangi ihaleye girecekse girecek ama o imzaladığı sözleşmenin hükümlerinin bir iki yıl içinde yüzde 100, yüzde 200; böyle değişebileceğini düşünmeyecek; durum bu. Yani sizin oradaki vazifeniz başka ama zaman kalmadı, seçim yaklaştı, artık sizin de yapacağınız bir şey yok dolayısıyla bu düzenlemeleri biz yapacağız, Türkiye'deki enflasyonu da biz düşüreceğiz. Kimse de garip garip hesaplamalar, formüller yaparak böyle yamalı bohça enerji politikası oluşturmak zorunda kalmayacak.
Şimdi, benim size sormak istediğim şey şu: Şimdi, redevans yöntemiyle çalışılan 18 tane saha var. 10 tanesi de KİAŞ ve yeni çeltiğe tahsis edilmiş ve yani bunlardan 1 tanesi mesela 2053 yılına kadar tahsis edilmiş. Hani böyle zaman zaman vizyon, hedef planlar oluyor; hani, işte, hedef 2019, hedef 2023. Böyle, hedef 2053 yani 2053'e kadar tahsis edilmiş. Kime? Yeni Anadolu Madenciliğe tahsis edilmiş. Şimdi, siz bu sahaları tahsis ederken belirli bir redevans bedeliyle tahsis ediyorsunuz. Sonra bakıyor musunuz yani bu şirket alt yüklenicilerine ne kadar tutarla bu sahaları o da redevans bedeliyle veriyor?
ATİLA SERTEL (İzmir) - Firma, Kurumun kendi firması.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, değil Vekilim. Yüzde 48'i Kuruma ait, yüzde 18'i Kuruma ait; dolayısıyla, Sayıştay denetiminde değil.
Dolayısıyla "Bu KİAŞ ve Yeni Anadolu Madenciliğe verdiğiniz redevans bedelleri nedir?" diye sormuştum, onun yanıtı geldi. Onun güncel tutarlarını soruyorum önce ve rakamda bir artış var mı veya uyguladığınız bir teşvik kapsamında yine ödediğiniz tutarlar var mı? Yani redevans bedeli düşük görünüyordur da veya bir rakam görünüyordur ama siz arka kapıdan başka ödemeler yapıyorsunuzdur şirketlere. Dolayısıyla, biz, TKİ'nin ne kadar toplam gelir elde edeceğini, ne kadarından mahrum kaldığını, feragat ettiğini göremiyor olabiliriz verdiğiniz listede.
Diğer taraftan, bu KİAŞ, Yeni Anadolu Madencilik niye kendileri yapmıyor? Yani sizden alıyorlar da işi niye kendileri kendi personelleriyle ama kendi organik personelleriyle... Yani başka bir şirket iş yapıp da SGK girişlerini, işte, yok, KİAŞ üzerinden yaptı, Yeni Anadolu Madencilikten yaptı; onu sormuyorum. Ya, o sorduğum şey, neden gerçekten kendi organik çalışanlarıyla birlikte bu maden sahalarını işletmiyor? Madem işletmeyecek KİAŞ ve Yeni Anadolu Madenciliğin TKİ ve işi yapacak firmanın arasında ne işi var? Neden oradan kendisi bir gelir elde ediyor ve bu gelirden TKİ mahrum kalıyor? Bunu soruyorum. Yani KİAŞ'ın ve Yeni Anadolu Madenciliğin bu sahaları hangi rakamlarla başka şirketlere verdiğini ve o rakamlarla işlettirdiğini soruyorum. Siz işin fizibilitesini yapmakla sorumlu olduğunuz için aynı zamanda... KİAŞ'ın bir alt yükleniciye işi vermesi değil sadece, aynı zamanda bir alt yükleniciye verip o alt yüklenici de başka bir alt yükleniciye verdiyse yani sahada hangi şirket işi yapıyorsa yapan o son şirketin hangi redevans bedelini ödeyerek yaptığını istiyorum. Böylece TKİ'nin aradaki gelir kaybını tespit etmiş olalım.
TKİ, çok büyük bir kurum, güçlü bir kurum; personel kadrosuyla, araç gereciyle birlikte, bütçesiyle birlikte çok devasa, kritik, Türkiye için çok önemli bir kurum ama redevans sahalarını, böyle garip, anlaşılmaz bir şekilde, kendisinin de küçük ortağı olduğu 2 şirket üzerinden, âdeta o şirketlerin hüllesi yoluyla başka şirketlere bu sahaları veriyor. Bunun sizden bir açıklamasını istiyorum.
OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Deniz Bey, toparlarsanız sevinirim, on dakikayı geçtik.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle mi? Peki, hemen toplayayım o zaman.
Aynı zamanda da TKİ bu sahaları neden kendisi işletmiyor? Diğer sorum da bu. 2 yöntem var: Ya bir şekilde sahayı ihale edecek en düşük fiyata -ama tabii, iş sağlığı güvenliği çerçevesinde tedbirleri alan şirkete yaptıracak ve buradan kâr edecek, gelir elde edecek- veya kendisi işletecek. Niye TKİ kendisi işletmiyor? Bunu da bu 18 tane redevans sahası için ayrı ayrı bu konuyla ilgili açıklamanızı... Neden TKİ işletmiyor ve aynı zamanda buraları da nihayetinde siz hangi redevans bedeliyle bu şirketlere verdiniz ve özellikle KİAŞ ve Yeni Anadolu Madencilik de hangi redevans bedelleriyle bu işi başka şirketlere yaptırıyor?
Teşekkür ediyorum.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.