| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun 2019 ile 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .05.2022 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Şimdi, ben bazı sorular soracağım. Bir konuda tekrara düşebilirim, o da sosyal yardımlaşmadan dağıtılan kömür miktarıyla ilgili; onun dışındakiler sizin bana yazılı olarak da yanıt vermeniz gereken konular. Yazılı yanıt verirseniz zaten ayrıntılı verirsiniz umarım.
Kurum, 2017 yılında 173 milyon lira zarar ediyor, 2018 yılında 199 milyon lira kâr ediyor, sonra, 2019 yılında 101 bin lira kâr ediyor, 2020 yılında ise 2,9 milyon TL kâr ediyor. Bu kâr ve zarar oranlarında bir inişli çıkışlı durum var yani 199 milyon kârdan 101 bin liraya düşüyorsunuz. Diğer yıllarda yapılmayıp 2018 yılında yapılan işin adı neydi? Yani 199 milyon lira kâr ettiniz de 2018 yılındaki kâr oranını neye borçlusunuz? Yani yüksek bir kâr çıkıyor. Sonraki yıllarda kâr ve zarar oranında meydana gelen agresif değişimleri merak ediyorum. 2021 yılını merak ediyorum tabii yani 2021 yılı, Sayıştay raporlarında yer almıyor ama siz, bize onu da açıklarsınız.
Şimdi, raporda zarara gerekçe olarak "Termik santrallere yapılan satışlardan ton başına 34 lira 22 kuruş, sanayi sektörüne yapılan satışlardan ton başına 70 lira 74 kuruş, ısınma sektörüne yapılan satışlardan ton başına 21 lira 3 kuruş, sosyal yardımlaşma kapsamında yapılan satışlardan ise ton başına 14 lira 1 kuruş zarar edilmesi." deniliyor. Buna karşın Millî Eğitim Bakanlığına ve bağlı okullara yaptığınız satışlardan da ton başına 6 lira 5 kuruş kâr ettiğiniz vurgulanıyor. Bu saydığım kurum ve kuruluşların hepsine aşağı yukarı zararına satış yapıyorsunuz ancak sadece okullara yapılan satıştan kâr ettiğiniz anlaşılıyor. Yani kömürü az geldiği ve bütçe verilmediği için hiç ısınamayan okullar da vardır mutlaka, onlara neden sübvansiyonlu olarak vermiyorsunuz, onu sormak isterim.
Bir de yani Deniz Yavuzyılmaz bu konuya değindi ama ben de sormakta yarar görüyorum. Üretim dağılımında dikkat çekici olan, kurumun kömür üretim faaliyetlerinin yüzde 74,9 gibi büyük oranda yüklenici marifetiyle yapılıyor olması söz konusu. Yani toplam üretiminizin yüzde 25'ini kendi personelinizle, yüzde 75'ini ise başka firmalarla yapıyorsunuz. Yani tıpkı TRT'nin dış yapımlara para aktardığı gibi sizin de özel sektöre para aktardığınız görülüyor. Bu, büyük bir fark değil mi? Yani üretimimizin yüzde 75'inin özel sektör eliyle gerçekleşmesinin nedeni nedir? En azından yüzde 75 üretimi siz kendiniz yapsaydınız, kalan yüzde 25'i özel sektöre yaptırsaydınız kurumun kâr zarar tablosunda değişiklik olur muydu, özel sektöre yaptırmak daha mı kârlı size göre; onu öğrenmek istiyorum.
Türkiye Taşkömürüne de sormuştum, size de başlangıçta sormuştum ama onu bir yazılı olarak yanıtlamanız için de tekrar soruları toparlayarak sorayım: 2003 yılından beri devam ettirilen kömür dağıtımı var yurttaşlarımıza, yoksul ailelere. Hangi yıl, ne kadar kömür verildi demiştim, bu son yılları kapsayan 2021'i öğrenmek istiyorum. Son üç yılda dağıtılan kömür miktarında bir durumu istiyorum. Kurum tarafından verilen kömürlerin maddi olarak karşılığını ve proje başladığı günden bu yana fakir aileler için hangi yıl, ne kadar kömür dağıtımı yapıldı, yıllar itibarıyla dökümünü istiyorum. Dağıtılan kömürler nedeniyle kurumun görev zararını Hazine karşılıyor mu yani size o konuda desteği var mı, onu öğrenmek istiyorum. 2022 ve 2023 yılında da kömür dağıtımı devam edecek mi? İlk konuşmamda söylediğim gibi azalarak mı devam edecek, o konuda bir öngörünüz var mı?
Kurumun bir de kozmetik sektörü macerası oldu yani bu bizim geçtiğimiz toplantılarda, sizden önceki Genel Müdür zamanında, ondan önce bu konuyu gündeme taşımıştık Mustafa Tuncer'le beraber, sormuştuk da... Bu Kurum kömür yan ürünü olarak hümik asitten kozmetik üretimini konu alan ama uzmanlık alanına girmeyen kozmetik ve kişisel bakımda "Elegance" isimli bir kozmetik marka oluşturmuş ve bu sektöre girmişti. Kurum kendi bünyesinden yapmış olduğu harcamalar hariç 2016, 2017 ve 2018 yıllarında bu ürünü üretmek için "danışmanlık" adı altında 2,2 milyon lira bir harcama yapmıştı. Yine, bu kozmetiğin üretilmesi amacıyla "Genius Reklamcılık" isimli bir firmayla da 4,7 milyon liralık bir bedelle sözleşme imzalanmıştı. Bu sözleşmeye göre ve ambalajdan kaynaklanan ücretleri, stant ve görsellerin ücretleri de yine ödemeyi üstlenmişti. Bütün bu masrafların yanında, Sayıştay raporunda, 2018 yılı itibarıyla 48.500 adet ürünün yüzde 40'ının son kullanım tarihinin Eylül 2018'de dolduğu, geriye kalan yüzde 60'ın ise 2019 yılı Nisan ayında dolacağı belirtiliyordu. Dolayısıyla, TKİ kendi alanında olmayan bir işe girmişti ve milyonlarca lira para harcamıştı; ürünler üretilmiş, bu ürünler de satılmadan depolarda kalmış, sonra da bozulmuştu.
Şimdi, ben son noktayı merak ediyorum yani bu markayla ürettiğiniz ürün piyasada mı, üretime devam ediyor musunuz, çekildiniz mi? Eğer ürün devam ediyorsa, ürün piyasada ise bugün itibarıyla kurumun üretim ve satışları hangi noktada? Bu "Elegance" isimli kozmetik markasını oluşturma sürecinden bugüne danışmanlık firmalarına verilen ücretler de dâhil olmak üzere toplamda kaç para harcadınız? Son kullanma tarihinde, 2019 yılındaki 48.500 ürünün akıbeti ne oldu, bunları imha mı ettiniz, yoksa dağıttınız mı, ne yaptınız; merak ediyorum. O dönem 4,7 milyon TL ödediğiniz bahse konu danışmanlık firmasıyla çalışmanız devam ediyor mu, ediyorsa bu firmalara günümüz itibarıyla yıllık ödeme tutarınız nedir?
Benim sorularım bu kadar. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. İnşallah, her şey daha, daha da güzel olacak, hep beraber göreceğiz, her şey daha da güzel olacak.
Teşekkür ederim.