| Komisyon Adı | : | ÇEVRE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve 74 Milletvekilinin, Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4469) (Tali Komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .05.2022 |
RIDVAN TURAN (Mersin) - Şimdi, burada, şu, İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerine ilişkin benim de problemli gördüğüm bir yer var. Bu sene içindeydi yanlış hatırlamıyorsam, Erdoğan bütün Marmara'yı zaten özel çevre koruma bölgesi ilan etti. Yani özel çevre koruma bölgesi ilan edilmişken tüm Marmara, buradan İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerini seçerek bir planlama yapmak ne kadar doğru? Tuhaf. Gerçi, özel çevre koruma bölgesi ilan etti de ne oldu? 8 Martta kendi kararnamesini ihlal eden bir tutum içerisine girdi. Elektrik Üretim Anonim Şirketine ait Tekirdağ Çevrim Santrali'ne önündeki deniz alanını özelleştirme yetkisi verdi, biliyorsunuz. Ardından da yine Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği'nde bir değişiklik yapıldı ve Marmara Denizi'nde nerelere dip tarama malzemelerinin dökülebileceği o yönetmelikte yazıldı. Yani koruma bölgesiyken dip tarama malzemelerini oraya nasıl döküyorsunuz? Bu da tuhaf bir şey. Kaldı ki ben Marmaray'da hekimlik yapıyordum, o zaman Marmaray daha inşaattı, aşağı yukarı 1 milyon metreküp hafriyat çıkmıştı, tartışılıyordu "Ne olacak bu hafriyat?" diye. Biz tartışa duralım, Bakanlık götürdü, Çınarcık Çukuru'na hepsini döktü. Deniz onun travmasını, baskısını hâlâ yaşıyor, ekosistem ciddi hasar gördü. Yani şimdi, bu tür şeyler yaparken biraz daha, belki bütünlüklü bakmak gerekir yani burada böyle bir şey yapılacaksa bütün Marmara Havzası'nı ele almak doğrudur.
Bizim önergede de bentteki cezanın 2 değil, 4 kat olarak uygulanması gereken bir öneri var, onu da ifade etmiş olayım.
Bu gemilerle ilgili, 150 grostona kadar bir cezalandırma yapılmış ama ondan sonrası ne olacak? Yani ona ilişkin ben mi atladım çok...
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Var, var. 5 bine kadar var ve 5 bin üzeri de üzeri de var; kanunda var.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Ha, tamam, olduğu için değişilmemiş.
"Balıkçı barınaklarına üçte 1" uygulama diye bir şey var. Bir balıkçı barınaklarını gezin arkadaşlar yani en asgariden ceza dahi kesseniz balıkçı barınakların, çok vahim durumdalar. Sayın Başkan, biliyorsunuz, Karabiga'da gittik, gördük, perişan vaziyette insanlar, dışarıdan toplanan paralarla ailelerini geçindiriyorlar. O sebeple yani barınakların böyle bir geliri de yok, böyle bir parası da yok.
Şu tıbbi atık mevzusuna gelince, bu da ilginç olmuş. Yani şimdi "1 kilogram veya daha az tıbbi atık üreten..." Yani normal koşullarda orada 1 kilogramdan fazlasını söylemek anlamlı olabilir ama 1 kilogramdan azını... Yani bu bir taraftan istismara çok açık bir şey. "1 kilogramdan az..." deneneceğini "Her türlü tıbbi atık..." denilse mesela "Her türlü tıbbi atık miktardan bağımsız..." denilse mevzuatın uygulaması çok daha kolay hâle gelir. Ama ondan ötesi, burada tıbbi atık potansiyelindeki malzemenin envanterini tutmak, atık olarak teslim almadan kayıplarını önlemek esas olmalı. Yani o kurum ne kadar tıbbi atık üretiyor, ne kadar devralınacak bunu görmek, anlamak kolaydır yani bunun üzerinden bir şey yapmak gerekir. Yoksa, 1,5 kilo atık üreten 500 yüz gramını çöp kutusuna atar, götürür, ilerideki çöp kutusuna atar, atar, 1 kilosunu da mevzuata uydurur. Bunun üzerinde istismara çok açık bir şey var. O yüzden bunu düzenlemekte fayda var diye düşünüyorum.
Teşekkürler.