MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Başkanım, teşekkür ederim.

Şimdi, muhtemelen diğer bazı arkadaşlar da bu konuyu gündeme getirecekler; bu, nüfusa oranla değil de gelenlerin, kullananların oranıyla ilgili bir destek beklentisini. Şimdi, eski bir belediye başkanı olarak, resmî nüfusu 400 bin -Fatih'i kastediyorum- ama gündüz nüfusu 3 milyon olan, sadece yazın değil her gün aynı nüfusa hizmet eden bir yerin belediye başkanlığını yaptım. Buna böyle bakarsak çok objektif olmaz. Şöyle de yaklaşabiliriz: Birincisi, bir defa, belediyelerin önemli gelirlerinden bir tanesi emlak gelirleri hatta neredeyse bütçesinin yarısından çoğu da emlak gelirleri olan belediyelerimiz var. Senede sadece bir ay veya iki ay kullanılan evlerden neredeyse rayiç bedel üzerinden emlak gelirleri var, bu son derece önemli bir gelir. İkincisi; bu kadar yoğun nüfusun gelmesiyle birlikte gerçekleşen ecrimisiller var. Yani kışın boş ama yazın belediye bir sürü alanları kiraya verebiliyor ve ciddi gelirleri var. Üçüncüsü, belediyenin bu amaçla yine kiralamaları var ve reklam gelirleri var. Şimdi, bunları üst üste topladığımızda...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Beşincisini de ben ekleyeyim.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Buyurun Başkanım.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Oradaki ticari hareketlilikten doğan cirolardan kaynaklanan, belediyelere ayrılan vergi payı var fakat muhtemelen Fatih'te Belediye Başkanıyken siz de bu konuda "Biraz daha ek destek olsa." demişsinizdir canım yani.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Talep ettik ama doğrusu bu nüfus yoğunluğundan şikâyet etmedik. Yani neticede, yine bu sahil kentlerinin belediye başkanları oturup yüz yüze konuştuğumuzda çok ciddi avantajlarının da olduğunu görüyoruz. Bunun biraz daha kendi içinde dengelendiğini düşünüyorum ben.