ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, hoş geldiniz.

Bu göçer ailelerinin Ceylânpınar İşletmesindeki işgal olayı çok uzun yıllardır KİT Komisyonunun gündeminde ve ben neredeyse yedi yıldır TİGEM'i denetlerken bu konuda sürekli söz alıp konuşma yaptım, arkadaşlarımız da yaptı fakat bir türlü çözülemeyen bir sorun bu. Sizin de söylediğiniz gibi, aslında Ceylânpınar bölgesinde TİGEM'in üretiminden hayvanlarının hastalanmasına, işletmede küçükbaş hayvancılığın gerekli büyümeyi sağlayamamasına, bitkisel üretime zarar verilmesine, sulama sistemi, enerji hatlarındaki bozulmalara, tesislere zarar verilmesine kadar çok şeyden siz de yakınıyorsunuz ve millî ekonomimize de zarar veren bir durum söz konusu. Burada, Ceylânpınar'da göçer ailelerin eksiltilmesi noktasındaki alınan tedbirlerin ve uygulamaların yetersiz kaldığı anlaşılıyor. Yani bu olay çok uzun yıllardır sürüyor, 2020 yılında Sayın Cumhurbaşkanının işte bu konuda tedbirler alınacağından falan söz etmesinden, 2019 yılındaki toplantıdan söz ediyorsunuz. Burada da tabii ki güvenlik önlemleri alınmalı, buna kimse karşı çıkmaz ama mesele güvenlikle çözülecek gibi de değil çünkü merkezî yapı, iktidar o göçer ailelerine gerekli ekonomik koşulları, gerekli yerleşim alanlarını ve onların rahatça yaşayabilecekleri alanları oluşturmadığı sürece Ceylânpınar'daki arazinin boşalması söz konusu olmaz, olamaz. Siz de bahsediyorsunuz, yeni göçerlerin önlenmesinden bahsediyorsunuz. Şimdi, siz, tabii, bunu önlemek için o bulguya verdiğiniz cevapta aileleri başka yerlere taşıyamadığınız gibi, çit çekmekten, taş duvar örmekten, güvenlik noktaları oluşturmaktan da bahsettiniz. Bütün bunların da devletimize büyük bir maliyet yüklediği gerçeği var. 30 kilometre tel örgü diyorsunuz, 31 kilometre taş örgü; bunların kurma maliyeti ne oldu? Bu, kurum kasasından mı çıktı, yoksa başka güvenlik önlemleri çerçevesinde Bakanlıktan mı çıktı? Bunu öğrenmek isterim.

Göçer ailelerin sayısı konusunda bize bilgi verir misiniz? Ne kadarlık bir alan işgal altında? Göçer ailelerin sayısı ve bunlarla ilgili görüşmeler konuşmalar, ikna yolları hangi noktada? 2022 yılı için soruyorum bunu. 2021'i de geçtik, 2022'deyiz. Bu ailelerin işgal ettikleri yerin, Ceylânpınar İşletmesinde kalması doğru ve uygun diye görüyorsunuz, biz de öyle görüyoruz ama bu şekilde devamını kurumsal olarak bir zarar görüyorsunuz. Ya Ceylânpınar işletmeleri o bölgeleri, o arazileri, o kısmı bu göçerlere bırakacak, satacak ya da bir formül bulacak; bu formül çok önemli.

İstanbul Milletvekilimiz Mahmut Tanal zaman zaman Meclis gündemine getiriyor ve konuşuyor "Ceylânpınar'da şu kadar koyun gözaltına alındı." diyor, "Şu kadar hayvana el konuldu, hayvan sahiplerine iade edin." diye çağrılarda bulunuyor. Yani sorun burada büyük Sayın Genel Müdür. Bunun çözümü için 2022 yılında gelinen nokta ve olumluya yönelik çözüm yolu sizce nedir? Bu konuda bilgi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.