KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Teşekkür ederim Başkanım. Hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, "tarım ve hayvancılık dediğimiz" zaman özellikle son dönemlerde yaşanan çatışmaları da hesaba katarsak ya da iklim değişikliklerini hesaba kattığımız zaman da bir ülke için ne kadar önemli olduğu her gün hemen hemen her yerde tartışılıyor, konuşuluyor ve biliniyor ama biraz önce arkadaşlarımız da ifade ettiler; 78 milyar lira çiftçiye ve hayvancılığa destek verilmesi gerekirken 25 milyar 800 milyon lira destek verildiği bir yerde istenen düzeyde bir destekten söz etmek mümkün değil. Üç sene önce köye gittiğim zaman -arada bir gidiyorum, sık sık gidemiyorum- bir arkadaşın 12 tane büyükbaş hayvanı vardı, geçen sene gittiğimde 3 tane kalmıştı "Niye sattın inekleri, ne güzel yazın gelenler oluyordu ve onlara sütü istediğin fiyattan da veriyordun, para da kazanıyordun. Niye yaptın?" dedim. "Çocuk Kanada'ya gitmek istedi, ona harcadık. Çocuğu Kanada'ya gönderdik." dedi. Bir yandan böyle, bir yandan asgari ücret ki açlık sınırının altında bir asgari ücretle Türkiye'de şu anda insanlar çalışıyor, ona rağmen gençler maalesef buna razı oluyor ve tarım alanında gelecek görmedikleri için çalışmıyor. Tarım alanında çalışan insanların yaş ortalaması şu anda 56, her yıl da artıyor. Yine, köye gittiğim zaman sordum, benden daha genci yoktu, en gençleri bendim ve 72 yaşındayım. Yani 75, 80 ,90 yaşında insanlar köylerde oturuyorlar. Dolayısıyla da kimse ne bir şey ekiyor ne de bir şey biçiyor. Bu durumda, gelecekte tabii nelerle karşılaşacağımızı görmemek için saf olmak lazım, bu çok ciddi bir problem.

Onun ötesinde, şimdi, bazı şeyler var, sorularım da var. Sudan'la 2012 yılında bir karar alındı TİGEM arasında. 2014'te Ankara'da anlaşma imzalandı, 2018'de de de Resmî Gazete'de yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Ortaklaşa tarım yapmak üzere bir üzere bir şirket kuruldu, yüzde 80'i Türkiye'ye ait, yüzde 20'si Sudan'a ait -66 milyon 500 bin lira da sermayesi var- fakat şu ana kadar herhangi bir faaliyet olmadığını biliyorum varsa arkadaşlar bize izah ederler. Fakat şu anda bununla ilgili hem maaş olarak hem ikramiye olarak hem danışmanlık hem ticaret odası gideri, vergi vesaire, amortisman vesaire diye de harcamalar yapılmaya devam ediliyor; bununla ilgili bir gelişme var mı? Sudan'la ilgili yapılan anlaşmada tarımda bir gelişme oldu mu? Bunu bir öğrenmek istiyorum.

Onun ötesinde, kârlardan söz ediliyor. Mesela, 2019 yılında 20 milyar 800 milyon lira, 2020'de de 76 milyar 850...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Peköz, daha sonra, bundan sonraki kurumun konusu ama o konuştuğunuz.

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Her zaman...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, peki, tamam siz devam edin o zaman ben hatırlatmış olayım.

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Evet, tamam, teşekkür ederim.

Bunun "faaliyet dışı kârlar" olduğu ifade ediliyor da onu merak ettim. Faaliyet dışında ne yapılabiliyor ki kâr elde edilebiliyor? Yerli ırk, gerek tarımda gerek hayvancılıkta çok önemli, bunun başka bir şeyle karıştırılması da hiç doğru değil. Coğrafyamıza, havamıza, iklimimize, suyumuza uygun ırkların mutlaka geliştirilmesi ve bunların sürekli hâle getirilmesi, geleceğimiz açısından çok önemli. Çünkü burada telefat var. İşte -arkadaşlar söyledikleri için rakamlara tekrar girmiyorum- "Şu kadar hayvan öldü, şu kadar da telef oldu." vesaire deniyor, bunların tahmin ediyorum ki önemli bir kısmı yerli ırk olmadığı için, muhtemelen hastalıklara dayanıklı olmadığı için bunlar yaşanmış, bunların da dolayısıyla bertaraf edilmesi lazım. Yerli ırkların, iklimimize uygun, koşullarımıza uygun ırkların geliştirilmesi gerekir.

Tarım işletmelerinde yeteri düzeyde insan çalıştırılmadığı, onun için de istenen düzeyde verim alınamadığı ifade ediliyor, zaman zaman basına da buna benzer şeyler çıkıyor. Mevsimlik işçilerin istihdam edilmediği, bunların yetersiz olduğu ifade ediliyor. Bu konuda bir gelişme var mı? Genç Çiftçi projesi vardı, onun işleyişi ne şekilde? Şu anda, zaman zaman basında bununla ilgili de hatalı uygulamalar olduğu ifade ediliyor. O konuda da eğer bir bilgi verilirse doğrusu memnun oluruz.

Bir de Ceylanpınar Tarım İşletmesindeki bu işgal mi demek lazım, ne demek lazımsa ona, bunun önlenmesi için duvar vesaire, ihata duvarları vesaire yapıldığı söyleniyor ama bu bir türlü önlenemiyor, bunun önlenmesi için daha sonuç alıcı ne gibi çalışmalar var? Bu konuda da bilgi verirlerse sevinirim.

Teşekkür ederim.