KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben Sayın Kartal'a teşekkür ediyorum; o bölgede, tarıma açık, hayvancılığa açık bölgede kendi iline sağlamak istediği destekleri bütün yalınlığıyla ortaya koydu.

Gerçi, TİGEM'in ormanlarla pek ilgisi yoktu ama Nevzat Ceylan'a da teşekkür ediyorum; ormanlar, orman yangınları ve ormanlarımızı koruma konusundaki duyarlılığı çok önemliydi. Burada Genel Müdürü bulunca Sayın Nevzat Ceylan içini döktü bir anlamda, uzun uzun ormanlarımızı anlattı. Biz geçtiğimiz İzmir yangınları sırasında Türk Hava Kurumunun uçakları havalimanında bekletilirken İzmir ormanları, Marmaris cayır cayır yanarken feryat ediyorduk, Bekir Pakdemirli de uzaktan seyrediyordu orman yangınlarını. Bunu bir AK PARTİ milletvekilinin ağzından duymak, ormanlara yapılan kötü davranışı arkadaşımızın söylemesi gerçekten tutanaklara da girdi, iyi de oldu.

Şimdi, TİGEM'e geliyorum. TİGEM'de genç çiftçilere TİGEM aracılığıyla 300 koyun dağıtma projesi vardı. Sayıştay raporunda bu koyun dağıtımıyla ilgili ciddi sıkıntılardan bahsediliyor. Sayıştay "Özellikle Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından ithalat ve iç tedarik yoluyla temin edilerek çiftçilere dağıtılan hayvanların temini süreçlerinde mevzuata aykırı ve kurumu zarara uğratıcı çok sayıda uygulama yapılmıştır, hatalı uygulama yapılmıştır." diyor. Sayıştayın sıraladığı bu hatalı uygulamaları ana başlıklarıyla sıralayayım ve sorumu sorayım: "Satın alma usulleri mevzuatın gereğini karşılamamıştır, koyunların mevzuata göre doğrudan üreticilerden alınması gerekirken, bu, üretici olmayıp ürün toplayarak pazarlamasını yapan firmalardan gerçekleştirilmiştir." diyor. Şimdi, burada üretici olmadığı hâlde piyasadan koyun toplayarak TİGEM'e satan kimlerdir, kimdir; bunun açıklanması lazım. TİGEM'in bu koyunları kimlerden aldığını bize söylemesi lazım. Bu projede hangi kişi ve kurumlardan kaç adet koyun satın alındığını ve bu alımlar için ne kadar ödeme yapıldığını da ayrıntılı bir biçimde öğrenmek isterim.

Yine, yüklenicilerle imzalanan sözleşmelerin değiştirilmesinden söz ediyor Sayıştay, diyor ki: "Proje kapsamında dağıtımı öngörülen hayvanların ırkları, menşesi, yaşları gibi nitelikleri sözleşme ve teknik şartnamede belirlenmiş olmasına rağmen, uygulama sürecinde yüklenicilerin bu nitelikteki hayvanları temin edememesi gerekçe gösterilerek ek sözleşmeler imzalamak suretiyle değiştirilmesi..." "O menşede de hayvan bulamadık, o ırkta hayvan bulamadık, size başka hayvan verelim." diye bir uygulamanın içine girildiğinden söz ediyor. Bu projenin ana yüklenicileri kimdi; TİGEM Genel Müdürü bunu açıklarsa memnun olacağım. Ayrıca, sözleşme şartları değiştirilerek menşesi, ırkları, yaşları farklı olan kaç adet hayvan alındı TİGEM'e; bunu öğrenmek istiyorum. TİGEM'in bu değişikliklerden dolayı zararı ne kadar olmuştur; bunu da açıklamasını rica ediyorum.

Yine, Sayıştay burada çok dikkatle altını çizerek bir maddeyi söylüyor "sözleşme hükümlerinin uygulanmaması" diyor. Sözleşmelerde yüzde 6 teminat alınması hüküm altına alınmasına rağmen koyun verilen bazı kişilerden hiç teminat alınmadığı, bazılarından da yüzde 6'dan düşük teminat alındığı görülüyor. Yani burada işi yaparmış gibi, hayvancılığı geliştirirmiş gibi birilerinden teminat almadan hayvancılık yapmayanların da bu işe katılarak bu hayvanlar üzerinden o kişilere maddi menfaat sağlamak gibi insanın aklına kötü şeyler de gelmiyor değil, olmuyor da değil. Proje kapsamında hayvan alıp ödeme sorumluluklarını yerine getirmeyen kaç kişi var, kaç kuruluş var; onları bize açıklamanızı rica ediyorum. Bu kişilerden TİGEM'in alacakları var. Bu alacaklar ne kadar oldu; onu öğrenmek istiyorum. Yine, teminat alınmadığı için TİGEM'den aldığı hayvanların parasını ödemeyen kaç kişi var, bu kişilerden TİGEM'in alacağı kaç liradır? Projeden yararlanarak hayvan alan kaç kişinin teminatı paraya çevrilmiştir? Bu teminatların toplam tutarı nedir?

Yine, bir maddeye Sayıştay dikkat çekiyor, bu madde çok önemli, diyor ki: "İptal edilen alım nedeniyle maliyetlerin artması: 2018 yılında yurt içi hayvan alımlarında teknik şartnameler hazırlanarak firmalara gönderilmiş, teklif mektupları alınmış, teminatlar yatırılmış olmasına ve tekliflerin geçerlilik süresi devam etmesine rağmen bu tekliflerde oluşan fiyatlar dikkate alınmadan ve alım ihalesi iptal edilmeden 14/5/2018 tarihli ve 179 sayılı Yönetim Kurulu Kararı'yla daha yüksek yeni alım fiyatları belirlenmiştir. Yönetim Kurulu kararının ekinde fiyatların belirlenmesine dayanak teşkil edecek fiyat araştırma tutanakları sözleşme ve teknik şartname örnekleri gibi herhangi bir belge de bulunmuyor. İptal edilen alım sonrası hazırlanan yeni teknik şartnamede ise istenilen hayvan niteliklerinde önemsiz değişiklikler yapılarak, örneğin, sığırların 8-15 aylık yaşının 9-15 ay olarak, olması gereken en az 200 kilogram iken 210 kilogram olarak değiştirilmesi gibi tekrardan alım yapılıyor. Yapılan yeni alım ve iptal edilen alım karşılaştırıldığında birim fiyatları üzerinden maliyetin 10 milyon 971 bin 700 lira arttığı görülüyor." Yani 10 milyon 971 bin 700 lira artıyor. Sayıştayın bu maddede sıraladıklarına göre burada bir sıkıntı var yani bir maddi sıkıntı var, 10 milyon 971 bin lira uçuyor gidiyor havaya. Yani bu konuyla ilgili bir soruşturma var mı yok mu, merak ediyorum ve soruyorum: Sayın Genel Müdür, bu konuda herhangi bir soruşturma açtırdınız mı? Teknik şartnamenin ve hayvanların niteliklerinin değiştirilmesinin temel sebebi ne, niye değiştirdiniz, ne oldu? Yani bunları açıklamazsak, gerçekten ortaya gerçeği koyamazsak, bu denetlemede Sayıştayın da bize verdiği önerileri ve uyarıları dikkate almazsak kurumu düzgün yönetemeyiz ki, hep zarara doğru gideriz. O dönemki yönetimin yaptığı bu değişikliklerden dolayı 10 milyon 971 bin lira zarar oluşmuş; bu zarar karşılandı mı? Bununla ilgili bir soruşturma yapıldı mı ya da bu zarara uğratanlarla ilgili, o paranın tahsilatıyla ilgili bir çalışma var mı yok mu; bunları açıklamanız lazım. Yani ört ki ölem; para gitti, arkasından baktık kaldık. Böyle bir Türkiye yok, böyle bir olay yok, böyle bir durum olamaz. Yani giden halkın parası, milletin parası, Türkiye'nin parası. Yani bunda bilerek belki zarar ettirilmedi ama -şartname değiştirilince zarara uğrayacağının- sonucunda orada bir kusur, bir hata varsa bunun mutlaka bulunup ortaya çıkarılması lazım.

Ayrıca, Sayıştayın, oldukça önemli gördüğüm ancak üst Komisyona çıkarılmayan bir maddesi daha var. 300 koyun projesiyle ilgili genel sorularım olacak. Genç çiftçilere 300 koyun projesi kapsamında toplam kaç koyun dağıttınız? Dağıtılan koyunların illere ve bölgelere göre sayısal dağılımı nedir? Örneğin, Van'da ne kadar dağıttınız, Kars'ta ne kadar dağıttınız, Erzurum'da ne kadar dağıttınız, Ardahan'da ne kadar dağıttınız -İzmir'de, Hatay'da, Diyarbakır'da, Muş'ta, Zonguldak'ta- hangi ilde ne kadar koyun dağıtıldı? Bu projenin TİGEM'e toplam maliyeti ne oldu? Projeden yararlanan toplam kaç kişi oldu, kaçı ödeme şartlarını yerine getirdi? Projeden kaynaklı alacak tutarınız nedir?

Yine, Esin Hanım bahsetti ve gerçekten çok önemli bir üretim alanı olan at üretimine yönelik Sayın Genel Müdür siz de konuşmanızın giriş kısmında dediniz ki: "Türkiye yarış sahalarında koşan saf kan Arap atlarının yüzde 24'ünü TİGEM yetiştiriyor." Çok güzel ve kazanılan ikramiyelerin de yüzde 34'ünü TİGEM'in yetiştirdiği atlar alıyor. Son beş yılda sizin yetiştirdiğiniz atlardan kazanılan ikramiye tutarını merak ediyorum.

Yine, sunumumuzda son üç yılda 166 traktör aldığınızı söylediniz; hayırlı olsun, güzel, iyi. Bu traktör alımlarını hangi ihale yöntemiyle gerçekleştirdiniz? Doğrudan alım mı yaptınız yoksa açıktan bir ihaleye mi girdiniz, ihale yoluyla mı aldınız? Aldığınız traktörler yerli üretim miydi, ithal miydi, hangi üretime göre nasıl bir traktör tercihiniz oldu; onları merak ediyorum. TİGEM'de bu doğrudan temin yöntemiyle alımı gerçekleştirilen ürünler nelerdir? Bugüne kadar doğrudan temin yoluyla yaptığınız harcama nedir ve doğrudan temin yoluyla yaptığınız harcamalardaki firmalar hangileridir? Bunları da bize dokümantasyon olarak vereceğinizi umuyorum.

Gübre, mazot gibi maliyetlerdeki artışla birlikte çiftçinin büyük sıkıntıda olduğunu sizler de biliyorsunuz. Bu maliyet artışları mutlaka TİGEM'i de zarara, sıkıntıya sokmuştur; onu da merak ederek soruyorum: 2019-2020 Ekim döneminde yani geçen yıl toplam ne kadar arazide ekim yapıldı? Ekim yapılan araziler için geçen yıl gübre ve mazot fiyatları ne kadar gerçekleşti? Bu seneki gübre ve mazot maliyeti size ne kadar yansıdı? Birim üretim maliyetinin ve üretimden elde edeceğiniz gelirin geçen seneye göre ne kadar artmasını bekliyorsunuz?

Son iki sorum: TİGEM Ceylânpınar işletmesinde TÜM EMEK-İŞ Sendikasına üye olan işçilere mobbing uygulandığı, emekçilere yönelik sudan sebeplerle disiplin süreci işletildiği, görev yerlerinin değiştirildiği yönünde bize TİGEM'in içinden şikâyetler geliyor. Bu iddialar doğru mu? Bununla ilgili bir araştırma, soruşturma açtınız mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ramazan ayı öncesinde yaptığı açıklamada "Şu anda ne yazık ki kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar var. Bu konuyla ilgili Tarım Bakanımla konuştuk, dedi ki: 'Elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında evlere bir defa kıymanın da kuşbaşı etin de girme fırsatı olsun.'" demişti. Siz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu talimatından sonra TİGEM bünyesinde kaç adet hayvanı kestiniz? Bu hayvanların kaçı büyükbaş, kaçı küçükbaştı? Hayvan kesimi yapıldıysa etler hangi fiyatlardan piyasaya verildi? Hani böyle hastalıklı hayvanları da kesiyorsunuz ya, kesilen hayvanlar onlardan mıydı yoksa yaşlı ve hasta hayvanlar mı kesildi?

Her Komisyonda sorduğum gibi size de soruyorum: TİGEM'de çalışan engelli vatandaşımızın sayısı kaç? Kanunlara uygun bir sayı mı? Artırmayı düşünüyor musunuz?

Teşekkür ederim.