ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben, kısaca soruları soracağım, geneli üzerinde uzun konuşmayacağım. Yine, ben... Bu anlaşma dört yıl önce yürürlüğe girdi, faaliyete başlayamadı, Sudan'daki iç savaşın çok uzun yıllardır sürdüğü gerçeği ortadayken niye Sudan'a gidildi? Bunun sadece tarımsal ve üretimsel bir hadise olmadığını, siyasal bir karar olduğunu düşündüğümü ifade etmek istiyorum.

Şimdi, şirket kurulduktan sonra doğal olarak bir Yönetim Kurulu ataması da yapıldı. Bununla ilgili merak ettiğim bazı hususlar var. Bu Türk-Sudan projesi için şirketin kuruluşundan bu yana, Yönetim Kurulu üyeleri yıllık toplamda ne kadar ödeme aldılar; bunu merak ediyorum. Yani bu süreç zarfında Yönetim Kurulu üyelerine ödenen ikramiye tutarı nedir?

Bu konuda Manisa Milletvekilimiz Bekir Başevirgen çok detaylı sorular sordu, onun birkaçını da burada sorarak konuyu kapatmak istiyorum, tatsız bir konu çünkü, insan hakikaten Orhan Sarıbal'ın dediği gibi, üzülüyor. Ülkemin bunca güzel toprakları varken ve ekilmez, biçilmezken, çoraklaşmaya bırakılırken Sudan'daki arazinin niye kiralandığı noktası hakikaten üzüntü verici bir durum.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Olmayan arazinin.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yani olmayan arazi; olsa o da ayrı, evet.

"Şirket Yönetim kurulunda Bakanlığınızı ve TİGEM'i temsilen bulunan üyelerin Bakanlıkta herhangi bir görevi bulunmakta mıdır?" diye sormuş Bekir Başevirgen. Bulunuyor, onu biliyoruz. "Bu kişilerin yetkili kılınmasında hangi nitelikler dikkate alındı?" Ayrıca sormuş: "Bakanlığınızın bahse konu yatırımıyla ilgili olarak bundan sonra izleyeceği yol ve tutum ne olacak? Bu yatırım kapsamında toplamda harcanan tutar ne kadardır? Hangi kalemlere yatırım yapılmıştır? Bu yatırımla ilgili olarak oluşmuş kamu zararı veya görev zararı söz konusu mudur? Konuyla ilgili herhangi bir adli takibat başlatılmış mıdır ya da başlatılacak mıdır?" Bu konudan... Hani, "Zararın neresinden dönersen kârdır." derler atalarımız; çok da doğru derler. Bu zarardan ne zaman dönülecek, doğrusu, ben de merak ediyorum. Bu konuda hem Tarım Bakanının hem TİGEM'in tekrar oturup düşünmesi lazım ve bu öneriyi atan kimse ona da bir raporla, bu işin olmayacağı noktasında bir raporla sunum yapıp bu işten vazgeçilmesi lazım. Çünkü devam ettiği müddetçe Türkiye Cumhuriyeti'nin kasasından çıkacak her lira zarar hanesine kaydedilecektir. Orada bir çare bulunacağını zannetmiyorum. Akşamın bu saatinde, bunları söylemek de gerçekten, ülkesini seven, yurdunu seven, vatanını seven, çiftçisini seven, köylüsünü seven bir insan olarak beni çok üzüyor.

Bu noktada sözlerimi burada bitiriyorum. Herkese iyi akşamlar diliyorum.