| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) (Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .06.2022 |
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Efendim, 1'inci maddemiz: Devletin basın kartına ihtiyacı varmış, memurlarına basın kartı dağıtacakmış. Yeni bir tanımlama getirmiş, 10 bin memura kadro... Niye gazeteci kimliği dağıtıyor devlet? MİT kimliği dağıtsın, Emniyet kimliği dağıtsın, BTK kimliği dağıtsın, Kızılay kimliği dağıtsın; dağıtıyor. Şimdi, 10 bin devlet memuruna gazeteci kimliğini nasıl vereceksiniz? Nereden çıktı bunlar? Vakıflarda çalışanlar niye gazeteci olsunlar? Biz gazetecilik tanımlamasını "Başka meslekler yapmayan, geçimini gazetecilikten sağlayan insan." diye yapıyoruz; bunu sizinle beraber değiştirmedik, ilk günden beri yapıyoruz. Peki, bu arkadaşlar başka yerden maaş alıyorlar gazetecilik faaliyeti dışında, devlet memuru; niye basın kartı veriyoruz? Bu "enformasyon görevlisi" tanımlaması nereden çıktı? Niye biz bu kartı vereceğiz? Bu çağda bu kafayla nasıl devam edeceğiz biz? 1'inci maddesinden itibaren başlıyor, enformasyon görevlisi... Kim enformasyon görevlisi, aranızda var mı enformasyon görevlisi? Kimdir enformasyon görevlisi? O vakıflar kim, niye verdiniz, veriyorsunuz o vakıflara basın kartını? Neden teslim ediyorsunuz, neden vereceğiz biz basın kartını onlara? Şimdi, soruyorum: "Komisyon toplayacağız, onu yapacağız, bunu yapacağız." Niçin yapacağız? Basın kartını devlet memurlarına dağıtmak için. Ne gerek var? Basın, verin eline gitsin; bu yasayı niye alet ediyorsunuz? Bu 10 bin kişi kim? Niye gazeteci gibi gözükecekler, niye aramızda bulunacaklar, bu basın kartını niye taşıyacaklar; soruyorum size. O yüzden, devlet memuru eğer basın kartı taşıyacaksa alın onları götürün, kendi başınıza ne yapıyorsanız yapın ama eğer siz gazetecilik faaliyetinden dolayı gazetecilere "Siz gazetecisiniz." diyecekseniz demeyin. Gazeteci örgütleri, sendikalar bunu yaparlar. Danıştayın bu konuda kararı var, Anayasa Mahkemesinin bu konuda kararı var. "Tanımıyorum Anayasa Mahkemesini ve Danıştayı, ben bunda ısrar edeceğim..." Etmeyin, yanlıştır. Bu 10 bin tane kartı başka bir görevli kimliğiyle değiştirin, onlara verin bu kartı gitsin, devlet gazetecisinden elini çeksin. Biz devletimize saygılıyız, bağlıyız, yasalar çerçevesinde görevimizi yerine getiriyoruz. Burası Devlet Mahallesi ama milletin bahçesi, burası milletvekillerinin bulunduğu yer; ben soruyorum: Aranızda enformasyon görevlisi var mı? Enformasyon görevlisi kimdir? Niye o vakıflara basın kartı veriyorsunuz? Basın İlan Kurumundaki arkadaşlar, içinize siniyor mu, niye veriyorsunuz o arkadaşlara kartı? Sadece kart dağıtacaksınız, buradaki gazeteciler kendilerini yırtacaklar; neden, neden arkadaşlar? Bu ayrımlar, yapılan bunca mücadele o zaman boşa düşmüyor mu? "Enformasyon görevlisi" tanımlamasını hukuk reddetti, Danıştay reddetti, Anayasa Mahkemesi geri çevirdi; niye zorla almak istiyorsunuz? Enformasyon görevlisi kim, ne iş yapar, hangi kapsamda çalışacak, gazetecilik faaliyetini nasıl yapacak? Kimdir bu arkadaşlar, bu 10 bin kişi kim, niye gazeteci gibi gözükmek istiyorlar? Bu arkadaşlara kart vermek için bu kadar zahmete girmeye gerek yok. Bu yasa teklifinin 1'inci maddesinin bununla başlaması ayıptır. "Enformasyon görevlisi" tanımlamasını yargı sildi, siz de silin arkadaşlar. Biz yasa yapıyoruz, yargıya güvenmiyor muyuz? 10 bin memura, 10 bin devlet görevlisine, enformasyon görevlisine biz basın kartı vereceğiz. Bunun gazetecilikle ne alakası var? Neden bunu burada tutuyoruz arkadaşlar? Hâlâ, niye devlet veriyor basın kartlarını?
Biz 1'inci maddede mümkünse bütün bu kart uygulamasını üzerimize alarak, basın kuruluşlarının üstüne alarak "Bu enformasyon görevlileri kimse, gitsinler, başka yerde çalışsınlar, başka kartlar taşısınlar, gazeteci kartı taşımasınlar." diyerek karşı çıkıyoruz. Değişiklik önergemizde de bunun mutlaka çıkarılarak bu söylediğim hususlar doğrultusunda düzenleme bekliyoruz. Enformasyon görevlisi gitsin, kim nerede, ne yapacaksa yapsın ama biz gazeteciler için kart vereceksek kimler gazetecilik sıfatı taşıyamaz, bu kartı taşıma hakkı kimlerde yoktur; bunu belirleyelim, kimin gazeteci olduğuna sendikalar karar versin arkadaşlar. Bu 10 bin ya da 15 bin devlet görevlisi ne -enformasyon görevlisi hakkını aldıktan sonra belki 50 bin- bunlara niye kart vereceğiz biz arkadaşlar? Gazetecilik faaliyeti yapıyor mu bunlar? Vakıflarda çalışacak ve gazetecilik faaliyeti mi yapacak? Hayır. Niye alıyor, neden alıyor, niye veriyoruz? Bu, imtiyaz dağıtmaktır; bu, basın kartını karneye dönüştürmek demektir; olmaz böyle şey. Gelin, bundan vazgeçelim, bu enformasyon görevlilerine başka bir kart verin, bu tanımlamanın içinden, gazetecilerden çıkarın bunu ve biz bu işten, basın kartı işinden devleti uzaklaştıralım.
Teşekkür ederim.