KOMİSYON KONUŞMASI

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sadece çok hızlı ve kısa bir değerlendirmem olacak Başkanım.

Bu kanun teklifinin 1'inci maddesinde de aslında bahsettik, İletişim Başkanlığına ciddi yetkiler veriliyor, aslında hareket alanı genişletiliyor İletişim Başkanlığının. "Enformasyon görevlisi" başlığı muallakta bırakılmış durumda. Kitaptaki görevi yani yazılı görevi devleti tanıtmak olan ama pratikteki görevi de sadece bir kişiye, bir partiye çalışmak olan bir görevliye yani İletişim Başkanlığına, bir kuruma böyle bir yetki verilmesinin aslında basın özgürlüğünün önünde de ciddi bir engel olacağını düşünüyoruz. Şöyle söyleyeyim: İşte, biraz önce İletişim Başkanlığının Twitter adresine bir baktım, Sayın Cumhurbaşkanımızı "retweet"lemesine bir itirazım yok ama AK PARTİ grup toplantısı dâhil... Yani Adalet ve Kalkınma Partisi Medya Tanıtım Başkanlığı gibi çalışıyor. Medya Tanıtım Başkanlığı grup toplantılarını "retweet" etse tabii ki hiçbir şey söylemem, ben de kendi Genel Başkanımın grup toplantılarını "retweet" ediyorum, kurumsal hesaplardan "retweet" ediyorum. Pakistan Cumhurbaşkanıyla da bir görüşmesini "retweet" etmesine de hiç itirazım yok, Sayın Cumhurbaşkanının bir temsil görevidir ama grup toplantısı dâhil, işte, grup toplantısında sorulan ve cevabı alınan sorular dâhil... Soru sordu Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Genel Başkanımız da cevapladı, o zaman Sayın Genel Başkanımızın cevaplarını da "retweet"lesin eğer o soruları "retweet"lediyse. Meseleye bu açıdan baktığımız zaman, tarafsızlığını yitirmiş bir kurum var; her türlü şaibenin içinde, tartışmalara açılan, mahkemelik olmadığı kimse kalmayan bir yapı var. Buradan, basının tarafsızlığına hizmet edeceği beklenemez; buradan, basın kartını verirken tarafsız duracağı, objektif davranacağı beklenemez; buradan, tarafgir, özellikle de muhalif basını susturmaya çalışan, muhalifleri terörist ilan eden bir anlayış çıkar, muhalif her sesi terörist ilan eden bir anlayış çıkar. Onun için bu kanunda İletişim Başkanlığının ve enformasyon görevlilerinin geri çekilmesi ve basın kartı verme yetkisinin de özellikle gazetelerin, sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların olduğu bir yapıya, yapılabiliyorsa bir oda yasasıyla bir odaya çevrilerek, sendikaya ya da odaya bu haklar verilerek çözülmesini tekrar altını çizerek vurgulamak istedim.

Teşekkür ediyorum.