AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sağ olun efendim, çok teşekkür ederim.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Bence, geneli üzerinde zaten çok ufuk açıcı nitelendirmeler, değerlendirmeler yapmıştınız.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Efendim, bu konuda bir görüş birliğimiz var mı? Bu maddeyi gazetecinin... Yani son eklemeyle biz bir görüş birliğine vardıysak, eğer diyorsak ki: Bu madde gazeteciye haber kaynağını açıklatır, yoksa üstüne ceza verir. Bu madde, gerçekten zarar verici bir maddedir. Suç ihdası yoluyla, Ceza Kanunu yoluyla gazeteciyi zorlamak, sistemin içinde gazeteciden intikam almak isteyenlere bir şans tanımamak istiyorsak bu maddeyi değiştirmemiz gerekiyor.

Anlattım, bu maddeyle ilgili olarak cezalar çok ağır. Katalog suçlar... Bunun kötüye kullanımı için bekleyen arkadaşlar var, kızgınlıklarla, öfkeyle hareket etmek isteyen insanlar var; bunlara bu fırsatı tanımamak lazım. Yakın tarihimizde kendi başımdan geçenleri size aktardım sabah, tekrarlamak istemiyorum. Bir ileriki tarihte bunun yaşanmayacağına dair en küçük bir şey yoktur; insanoğlu şaşar beşer. Bu yetkileri biz kullanırken de yanlış yapabiliriz. Önemli olan, yanlışın önüne geçmektir; intikamın, kinin önüne geçmektir. Kinimizle, intikamımızla değil, el ele, omuz omuza bu ülkeye vereceğimiz katkıyla yürüyelim. Yeni cezalar ihdas ederek gazeteci arkadaşları korkutmak, sindirmek, onlara zorla bir şey yaptırmak yolundan vazgeçelim. Gelin, bu maddeyle ilgili esastan bir düzenleme yapalım.

Gazeteciye haber kaynağını açıklatamazsınız efendim; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları var, oradan döner, Anayasa Mahkemesinden döner. Bunun için, gelin, birbirimizi kırmayalım, zorlamayalım. Sizin görüşünüzü de öğrenmek istiyorum, ne düşünüyorsunuz?