| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) (Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .06.2022 |
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Geneli üzerindeki konuşmamda, uzun uzun anlatmıştım, burada hızlıca bir toparlamak isterim.
Yine, çok önemli olduğunu düşündüğümüz ve teklifin ana maddelerinden biri de bu 34'üncü madde aslında. 2020 yılında bu yasayı yaparken çok farklı süreçlerde istişareler ettiğimiz için tekrar oraya örnek vereceğim. 2020 yılında yasa yapılırken temmuz ayında en çok odaklanılan konu, işte, erişimi 1 milyonun üzerinde olan özellikle sosyal medya kuruluşlarının bir Türkiye temsilciliği açma çabasıydı. Sonrasında, bazı firmalar tarafından Türkiye temsilciliği açıldı, biz de Komisyonumuzda dinledik; aslında hepsi tarafından açıldı diyebiliriz ama bir gördük ki bazılarının hayalî temsilcilik olduğuyla ilgili yorumlar da yapılmaya başlandı. Aslında işlevsel olmadığı düşünüldü ki... Daha doğrusu, o gün, biz "Bu işler doğru düzenlenmiyor, yine sadece ceza ve sadece bant daraltma gibi, ekonomik, maddi cezalar gibi cezalarla şekillendiriyoruz." dediğimizde, bize "Dijital sosyal medya şirketlerini mi savunuyorsunuz?" demişlerdi, biz "Hayır, bu iş işlemez, biz böyle görüyoruz." demiştik. Bugün görüyoruz, işlememiş ki tekrar bir yasa düzenlemesi yapma gereği ortaya çıkmış ve yine 34'üncü maddenin birinci fıkrasında işte -Türk vatandaşı olmasını zaten eklemişlerdi o zaman- şimdi "Türkiye'de mukim bulunması" başlığı getirilmiş. Yine, işte, Türkiye'de -şirketler kuruldu- şirketler kurulacağı ve özellikle bu şirketlerin çok insan çalıştıracağı, Türkiye ekonomisine katkı sunacağıyla ilgili o dönemin yöneticileri tarafından bize çok önemli güzellemeler yapılmıştı, "Buna engel mi olmak istiyorsunuz?" denilmişti. Gördük ki burada bir istihdam alanı da pek açılmadı aslında, hukuk şirketleri üzerinden giden bir süreç hayata geçti ve şirketler zaten uzun müzakereler sonunda -aslında biraz da maddi cezalar alındı ama onlar da tahsil edildi mi bilmiyorum, onu da öğrenmek isteriz bir tarafıyla- gördük ki bu şirketler Türkiye'de ofisler açtılar fakat işlevsel olmadı. Şimdi deniliyor ki: "Siz herhangi bir şirket kurmayın, bir tüzel kişilik oluşturmayın. Biz o zaman yasayı eksik yapmışız, şimdi bir de şube olsun, eğer günlük on milyondan fazla erişiminiz varsa ana sermaye şirketinin şubesini açın burada." deniliyor. Böyle bir tasarı getirilmiş.
Aynı zamanda, özellikle, tabii, veri meselesini konuştuk, veri güvenliği çok önemli. Burada Avrupa'nın da yapmış olduğu çalışmalarda özellikle öne çıkardığı başlıklar biliyorsunuz ki reklam başlıkları; 18 yaş altındaki gençlere reklam gösterilememesi, işte, biraz önce konuştuğumuz çocukların haklarının orada düzenlenmesi ve çocukların erişimiyle ilgili düzenlemelerin yapılması. Aynı zamanda, yine şöyle başlıklar var: "Platformların kullanıcılara profil oluşturmaya dayalı olmayan bir öneri sistemi sunma zorunluluğu" "Algoritmalarını nasıl kullandıklarıyla ilgili şeffaflığın burada sunulma zorunluluğu" Görüyoruz ki bu yasada da bunlar başlık başlık kullanılmış. İşte, "Sosyal ağ sağlayıcı reklam kütüphanesi oluşturacak, bunu internet sitesinde yayınlayacak ve buna raporunda yer verecek." deniliyor, "Kütüphanenin kategori, reklamlara ilişkin içerik, reklam verme, reklam süresi, hedef kitlesi, ulaşılan kişi ve grup sayısı gibi bilgiler olacak." deniliyor ve "BTK'yle iş birliği hâlinde özellikle bu algoritma mekanizmalarının oluşturulması noktasında gerekli tedbirleri alacak." deniliyor. Aslında, açık söylemem gerekirse, biraz önce söylediğim meseleden de kaynaklı olarak biz burada BTK'ye bilgi verme zorunluluğuna da güvenemiyoruz, uzun vadede bunun sorun oluşturabileceğini düşünüyoruz ve dediğim gibi, bir boyutuyla da farklı skandallara sebep olabileceğini düşünüyoruz ama algoritmaların şeffaflığını sonuna kadar savunuyoruz. Özellikle vatandaşın reklamlarla yönetilmesi noktasında, reklam politikalarında bir şeffaflığa ihtiyaç var; burası da çok önemsediğimiz noktalardan biri ama bu düzenlemelerin hepsi sadece şöyle yer buluyor: İşte, "Bir rapor hazırlanacak, raporda erişimi azaltan içeriklere ilişkin algoritmalar, reklam politikaları ve şeffaflık politikaları yer alacak" gibi başlıklarla kısa kısa geçilmiş ama özellikle Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası'nda bu başlıklar çok daha detaylandırılmış. Eğer, bizim çalışmamıza temel olacaksa burası temel olmalıydı bence. Bir örnek vermek isterim: Kullanıcıları belirli seçimler yapmaya yönlendirmek için tasarlanmış kafa karıştırıcı veya aldatıcı kullanıcı arayüzleri olan karanlık desenler yasaklanıyor mesela; daha nihaileşmeyen Dijital Hizmetler Yasası'nda böyle başlıklar var. Aslında burada bir manipülasyon yasaklanıyor, hem tüketici manipülasyonu yasaklanıyor yani bize bir ürünün dayatılması ya da yanıltılması yasaklanıyor hem de bunu politika tarafına uygularsak da aslında bu reklamlarla, karanlık desenlerle belki siyasetin de yönlendirilmesinin yasaklanabilme fırsatı da önümüze geliyor.
Tabii, burada, bu firmalara zorunluluk getirmektense otomasyonu biraz daha ön plana çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Yine, birçok bant daraltma cezaları, özellikle reklam kesme cezaları ki burada da bazı sorunlarımız var. Şimdi, biraz önce Facebook temsilcisi söyledi, 2018 raporlarından bahsetti, aslında biz güncel raporları da çok merak ediyoruz çünkü artık ciddi bir katma değer var. Dünyada ilk 10 şirkete baktığınızda bunun 6'sı, 7'si artık büyük teknoloji şirketleri ve bu şirketler ciddi bir istihdam sağlıyor doğrudan ya da dolaylı olarak ve ciddi katma değer yaratıyorlar. Türkiye'deki, Malatya'daki bir kayısı üreticimiz, dünyanın dört bir yanına internet üzerinden, sosyal medya üzerinden ürünlerini pazarlayabilme fırsatı buluyor, biraz önce söylenen rakamlar çok yüksekti gerçekten, milyonlarca vatandaşımız buradan ciddi kazançlar elde ediyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam kasım ayındaki sunumda 2018 yılında bile sırf Facebook üzerinden doğrudan ve dolaylı olarak milyarlarca dolarlık da bir ciro oluşma fırsatı ortaya çıkmıştı.
Şimdi, burada, reklam kesme yasaklarından bahsediyoruz mesela, bunların nasıl uygulanacağı sorusu da ayrı bir soru. Burada açıklanmaya çalışılmış, çok detayına girip de kafa karıştırmak istemiyorum ama bu, bir tarafıyla da girişimciliğin engellenmesi, ürünün tanıtımının engellenmesi gibi sonuçlar da doğurabilir. Yani platformun yapmış olduğu hataların bedelini Türkiye'deki bir işletmecinin ödeyecek olması da bence önemli sorunlardan biri olarak şekilleniyor.
Bant daraltma meselesi özellikle internete erişim özgürlüğünün önünde de bir engel oluşturuyor. Fatih Bey burada, bu meseleye tabii, şöyle de bakmamak lazım: Bir platformun bant daraltmayla engellenmesi demek aslında internete erişimde ciddi sıkıntılar yaşamak da demek yani bunu sadece A şirketine ulaşmakta düşünmeyin, siz normal bir "browser"da arama yaparken de internette yavaşlamaya sebep olabilecek sorunlar da yaratıyor bu bant daraltma işleri çünkü bunları böyle tek başına yapmak çok kolay değil; bilmiyorum, teknoloji son günlerde geliştiyse tabii, belki ilerlemiştir ama orada da ciddi sorunlar var. Yani bir sosyal medya platformuna ulaşımı engellemek aslında vatandaşın internete erişim kalitesini de engellemiş oluyor.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Kısaca toparlarsak Onursal Bey.
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Kısaca toparlayacak olursak; geneli üzerine konuşurken de anlatmıştım, bizim cezalarla ve yasaklarla değil, yatırım yapılan, çekim merkezi bir ülke olmamız gerekiyor. Yüksek ölçekli veri merkezlerinin olduğu, gençlerin, girişimcilerin buralardan çok uygun fiyatlara hizmet aldığı, kurumlarımızın buralardan çok uygun fiyata hizmet alabildiği, Türkiye'de internet altyapısının bugünkü 500 bin kilometrelik fiber ağının en az 6 katına çıkarılmış olduğu ve şebeke üstü ürünlerinin, diğer ürünlerin kullanımında gençlerimizin, girişimcilerimizin, ticaret insanlarımızın ülkemize katma değer yaratabildiği bir ortamı hazırlıyor olmak gerekiyor. Sadece sosyal medya şirketlerine "Gelin burada bir ofis açın, bizim her istediğimiz veriyi verin, bizim her dediğimiz haberi engelleyin." diyerek bir sonuca varacağımızı düşünmüyorum.
O çerçevede yasa teklifinin Anayasa'nın 2, 7, 13, 20, 35 -yanlış okumadıysam- 90 ve 123'üncü maddelerine aykırılık içerdiğini söylemek isterim.
Bir de bu yasadaki bazı maddeleri biz Anayasa Mahkemesine taşımıştık Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hâlâ bir karara da bağlanmış durumda değil. Burada bir düzenleme daha yapıyoruz, bunu da söylemek isterim.
Teşekkür ediyorum.