AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Efendim, şu bizim altın yumurtlayan tavuk hikâyemiz var ya, şimdi, biz bu arkadaşlardan kazanıyoruz; şimdi, bu arkadaşların öyle gırtlağını sıkacağız ki bir hâl olacak. Yani ben şeyi anlamakta zorlanıyorum: Bütün dünya teşvik veriyor "Gelsin, yatırım yapsın." diye, sonra bunlarla ilgili düzenlemeleri yapıyor. Ben bu arada burada en ağır eleştirileri getiren milletvekillerinden birisiyim ama öldürülmemeleri gerektiğini düşünüyorum, yaşasınlar ki kasamız dolsun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - "Sürünsünler." diyorsunuz.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Yok, yok, sürünmesinler siz ama hisse senetlerinizin bir kısmını bize getirirseniz bu yasaya göre karşılığını bulmuş oluruz.

Burada, ben tekrar size dönerek söyleyeyim: Yani şimdi bütün dünya teşvikle çağırıyor. Bu kadar döversek "Bandı yok, daralttım, gırtlağını bu kadar sıktım." dersek yanlış yaparız diye düşünüyorum ama yükümlülükleriyle, özellikle algoritma kullanımlarıyla -vatandaşın suçu, kabahati yok- onlar yönlendiriyorlar reklamda da diğer sosyal olaylarda da. Orada yapalım, arkadaşları uyaralım, şirket sorumluluklarını yerine getirtelim, vergilerini alalım, her türlü yatırımı hatta burada kazandıklarının bir kısmını bu sektörün gelişmesine yatırım olarak isteyelim arkadaşlardan, ben bunların hepsine varım ama bu tür zorlamalarla bu arkadaşların "Türkiye'de çalışamaz duruma geldik." demesine de karşıyım. Bu düzenlemenin gayet liberal olarak ele alınmasını ve Türkiye'nin çıkarlarının onlarla kesişen noktalarda büyütülmesini destekliyorum. O anlamda bunlar bu arkadaşlara zarar verir diye düşünüyorum; özellikle bant genişliklerini... Şimdi, "Bir gazeteyi kapattım." diyorsunuz -ben kapatılan gazetelerde çalıştım 12 Eylül sonrasında- gazetenin tirajı 180 bin "Açtım." diyorsunuz bir ay sonra, 50 binle başlıyorsunuz "Bandı daralttım." diyorsunuz, o kaybetti. Açtıktan sonra gelebilmesi için yerine tekrar, çok uzun süre... Ben bu konuda da bir liberal bakış açısının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.