KOMİSYON KONUŞMASI

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Öncelikle şunu da söylemek isterim Başkanım: Biraz önceki maddede cezayı verdiğimiz zaman bir de YouTube'da başka kanallarda yayıncılar var, bunları da cezalandırmış olacağız yani. Hani, orayı, aslında kendine göre bir mecraya, iş yeri hâline getirmiş olan yayıncılar var, onları da cezalandırmış olacağız.

Bu OTT ürünleri meselesi ya da şebeke üstü ürünler meselesi ilk defa gelmiyor. Hatırlarsanız, pandeminin başlarına doğru bir süreçte bu mesele bir kere daha düzenlenmek üzere geldi ama taslakta görüp ondan sonra da geri çekildiğini gördük bu yasa teklifinin, yine böyle son 2 maddesiydi ama sonradan çekildiğini gördük. Şimdi, şebeke üstü ürünler olarak tanımlanan ürünler: WhatsApp, Telegram, Signal, Skype, Zoom gibi ürünler, bununla birlikte, işte belki adını sayamadığımız BİP de var tabii bunun için de; bu gibi ürünler. bunlarla ilgili bir düzenleme yapma çabası var önümüzde. Bunlar diyor ki "şebeke, hizmet sağlayıcıları..." ve buna bir tanımlama ekleniyor, bu tanımlamayla yine BTK'ye önemli yetkiler veriliyor. BTK'ye deniliyor ki: "Bunlar yine bir Türkiye ofisi kursunlar." Orada da uygulanması noktasında sorunlar var, hemen bir Türkiye ofisi kurmaları isteniyor. Bu uygulama da hayata geçebilecek gibi değil, bunu hızlı bir şekilde düzelteceğinizi düşünüyorum en yakın zamanda.

Yine bu platformlar üzerinden bir süreç geliştirilecek. Biliyorsunuz, bu platformlar aslında ücretsiz hizmet veren platformlar yani diğerlerinden farklı olarak özellikle WhatsApp'a ya da Signal'e ya da Telegram'a baktığımız zaman, bunlar ücretsiz hizmet veren platformlar yani Facebook'tan, Google'dan ayrışıyor bunlar aslında, bir boyutuyla ayrışıyorlar. Bunlar ücretsiz hizmet veriyor vatandaşa ve burada bunların düzenlenmesi meselesi aslında bu arada bunlara ek yükler getireceği için hizmet kalitesinde de bir sorun yaratabilir gibi görünüyor, burasını da yakından takip etmek gerekiyor ama bizim en büyük çekincemiz şudur: Özellikle bu mecralarda ciddi bir iletişim var, bu mecraların dezenformasyon yasasıyla da tam anlamıyla bir ilişkisi yok çünkü kişiler arasında bir iletişim ve bunların otomasyonları da güçlü. Nasıl güçlü? Bir haberi "forward" ederek yani "birine ilet" diyerek ilk başta çok insana atabiliyorken şimdi bunu çok sınırladılar; WhatsApp kullanıcıları bunu rahatlıkla görüyorlar, bir haberi bir gruba atmakta bile engeller sunuyor artık size. Aslında burada bir dezenformasyon değil de karşılıklı bir iletişim var. Bu karşılıklı iletişimin biz aynı zamanda şifreli olduğunu da biliyoruz birçok kanalda. İşte, FaceTime da bu arada buraya giriyor, değil mi Sayın Bakanım? Şimdi o da OTT ürünü olacak aslında bir boyutuyla, yine ücretsiz herkesin kullandığı FaceTime uygulaması. Hatta belki maillerimizi de buraya sokacaksınız Sayın Bakanım. "Mesajlaşma" deyince şimdi burası daha da genişliyor -ben de biraz böyle genişleteyim- mailler de mi olacak burada? O zaman -zaten yüzlerce mail firması var- başka bir düzenleme süreci yaşamış oluruz. Tabii, Sayın Bakanımızın söylediğine göre, herhâlde mailleri buraya dâhil etmiyoruz.

Buradaki iki kişinin görüşmesinin merak ediliyor olması bence bir sorun, hele de bugünün Türkiyesinde. Geneli üzerine konuşurken de söylemiştim, Türkiye'nin yüzde 70'inin, 80'inin kendinin dinlendiğini düşündüğü bir noktada böyle bir uygulama ve BTK'ye fazla yetkiler vermek örtülü bir dinlemeye mi sebep olur? Bizim muhalefet olarak en önemli çekincelerimizden biri bu, bunu ifade etmek isteriz. Hangi verileri isteyeceksiniz? Evet, raporlamalarla ilgili...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Evet...

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Bu çok önemli bir konu Sayın Başkanım, bunun üzerine bence bütün Komisyon üyeleri görüşlerini iletmeli.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Geneli üzerinde zaten konuşmuştunuz bunları. Bir toparlayalım, hızlanalım.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Başkanım, geneli üzerinde konuşup bitirseydik o zaman, kapatırdık.

Döndüğümüz zaman meseleye...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - E, siz istediniz.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ben zaten konuşmak istiyorum, siz de "Konuşma." diyorsunuz.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hayır, "Konuşma." demiyorum, aynı şeyi tekrar ediyoruz ya. Vallahi, yani enteresan bir şey ya.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Başkanım, dediğinizle çelişiyorsunuz; bir anda bağırıyorsunuz. Biz de bizi çok seviyoruz ama...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Sevmeyin beni ya!

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Seveceğiz.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Bırakın Allah'ınızı severseniz ya. Bu, demokratik iyi niyetin istismarıdır ya.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Neyin istismarı?

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - CHP zihniyeti tam da budur.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ya, lütfen Başkanım...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hangi meselede Türkiye'nin yanında yer aldınız ya? Dezenformasyon meselesinde de böyle...

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Başkanım, biraz önce örnek verdiğimde iki elinizi açıp dediniz ki...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Ülkeyi kuran parti... Bırakın, Allah'ınızı severseniz... Ülkeyi tek parti zihniyetiyle yönetip yetmiş iki yıldır siz tek başınıza iktidar olamadınız ya!

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Hocam, sözlerinizde biraz dezenformasyon olabilir yani.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Hocam... Hocam...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hayır, bütün iyi niyetimi istismar ettiniz. Bana "Hocam" demeyin.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ben bundan sonra size nasıl hitap edeceğimi biliyorum.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Siz nasıl hitap ediyorsanız edin.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ben size nasıl hitap edeceğimi biliyorum, ben...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Herkes kendine yakışanı yapar.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Hocam, herhâlde gerildiniz; size "hocam" demiyorum, pardon... Hüseyin Bey, herhâlde gerildiniz, saat sabahın dördü oldu ama ben çok rahat bir şekilde anlatıyorum.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Ama gerilenler belli arkadaşlar.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Siz benim sözümü kestiniz. Ben burada sadece çok basit bir meseleyi anlatmaya çalıştım.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Sayın Vekil, siz iyi bir tahsili olan değerli bir insansınız. Ya, geneli üzerinde tam bir saat konuştunuz, her madde üzerinde bir saat konuştunuz. Ben şunu anlamaya çalışıyorum: Buradan nereye varmak istiyoruz? Konuşalım, daha da fazla konuşalım, hiçbir sorun yok ama bu, demokratik sabrın zorlanması.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Başkanım, son maddedeyiz ya.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, çok açık ben size anlatayım. Hüseyin Bey, ben size anlatayım; çok açık, aslında çok açık. Yani diyorum ya, böyle bir geriliyorsunuz, sonra iltifatlar düzüyorsunuz, yine çıkıyor... Diyorum ya, biz de sizi seviyoruz, bu gerginliğinizi anlıyoruz ama...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hayır, iltifat falan etmiyorum, ben hakkı teslim ediyorum.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ama ikinci noktayı söyleyeyim: Bakın, burada herkes...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Siz de sevmeyin ya! Böyle bir şey yok yani.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Bakın, burada herkes işini yapıyor ve biz sizden daha fazla vatanseveriz. Eğer soruyorsanız söyleyeyim, biz Türkiye'yi daha çok seviyoruz sizden.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Biz sormadık size. Siz kendiniz...

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Öyle kırk yılın, elli yılın, yetmiş yılın... Ben 37 yaşındayım, be ne İSKİ'yi gördüm -siz biraz önce başladınız ya size anlatayım, dezenformasyonun dibini yapıyorsunuz ya- ne yetmiş iki yıl öncenin Türkiyesini merak ediyorum. Ben yirmi yıldır bugünün Türkiyesini yaşıyorum Sayın Başkan. Ben ilk oyumu kullandığımdan beri iktidardasınız, benim yaşımdaki gençlerin hâlini görüyoruz. Bunları anlatırsak buradan çıkamayız. Ben OTT ürünleriyle ilgili düşüncelerimi anlatıp kapatayım yoksa çok şey söylerim size. Yani "Ce-Ha-Pe" zihniyetini de anlatırım size, sizin söyleminizle "Ce-Ha-Pe" zihniyetini.

OTT ürünleriyle ilgili bakış açımızı tekrar vurguluyorum: BTK'ye bu kadar geniş yetkiler verilerek örtülü bir dinlenmenin önü açılabilir. Bu çok önemli bir mesele olduğu için zaten konuşmak istiyorum. Burada bazı düzenlemeler yapılıyormuş gibi gösteriliyor ama özellikle OTT ürünleri dünyada hiç bu şekilde düzenlenmemiş, bunu da incelemek lazım. Hep işte, Avrupa'dan başka ülkelerden örnekler verirken şebekeüstü ürünlerinin bu şekilde düzenlenmediğini de görmek lazım. Onun da örneklerini doğru incelemek lazım diye düşünüyorum. BTK'ye yetki verip bir de eline bir sopa verip bunun içinde de bu sopanın içinde de "sağlayıcılara karşı para cezası kesme" başlığını getirip ondan sonra benim paylaşılmasını istemediğim bilgilerimin paylaşılması noktasında bir durum söz konusu olabilir ya da herhangi bir vatandaşımızın böyle bir sorunu olabilir. Burası çok kritik bir başlık -genel konuşmamda söylemiştim- nerede tavır aldınız dediğimde de Sayın Başkan "Hep birlikte ne güzel tavır aldık." demişti, biz o Türkiye'yi özlüyoruz zaten. Ben 30'lu yaşlarında sizden başka kimsenin iktidarını da erişkinliğinde görmemiş birisi olarak o günleri bekliyorum özlemle ki bir masanın etrafında, gerçekten ortak akılla Türkiye'nin menfaatleri için, Türkiye'de yaşayan 85 milyonun menfaatleri için pozisyon alalım. O gün WhatsApp'a karşı bir pozisyon almıştık ve bir geri adım atma fırsatı yakalamıştık. Bugün de bu meseleye, bu hassasiyetle bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Yarın herhangi bir arkadaşımızın da verileri birileriyle paylaşılıp manipülasyon aracı olarak kullanılabilir. Bununla ilgili daha büyük manipülasyonlar var zaten, Pegasus gibi yazılımların olduğu da konuşuluyor. Bir de bu yetkinin güvenilirliği sorgulanan ve biraz önce söylediğim, vatandaşın profillemesi noktasında çalışma yapan bir kurula verilmesinin yanlış olduğunu düşünüyoruz.