KOMİSYON KONUŞMASI

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum, günaydın. Komisyonumuz hayırlı olsun. Tabii, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz de bu Komisyonun kurulmasını çok istedik.

Türkiye'de bir gerçek var, yaşlı nüfus artıyor; dünyada da artıyor. Şu an Türkiye'de yüzde 10'a yakın bir 65 yaş üstü dilim var. Tabii, en kolay yaşlı tanımı 65 yaş üstünü baz alarak yapılan tanımlamadır. Hukuki anlamda da bunu çok kullanıyoruz ama yaşlılık tabii biyolojik, sosyal ve ruhsal yönleri de olan ve ayrı ayrı tanımlamaları olan ve kompleks tanımları da olan bir durum.

Sayın Başkanım, aslında tanışma yapmadık, belki tüm bir tanışma yapılabilirdi; bunu da bu arada belirteyim.

Tabii, yaşlıların çok sorunları var. Ben halk sağlığı uzmanıyım, meslek olarak da ilgilendiğim bir alan. Daha önce de değişik çalışmalar yaptık, fakültede bununla ilgili dersler de anlatıyorduk. Elbette ayrı sorunları var, yaşlanmanın getirdiği sorunlar var; tüm dünyada da böyle, bizde de böyle. Yaşantımızda da değişiklikler oluyor, toplumsal değerlerimizdeki, aile bağlarımızdaki değişmeler de yaşlıların sorunlarını artırıyor. İşte, artık yalnız yaşayan yaşlılar var, evinde kalan yaşlılar var, bir de tamamen bakıma muhtaç yaşlılar var. Her kesimin de ayrı ayrı sorunları var. 65 yaş üstü alınıyor da bir taraftan bunun içerisinde de sınıflamalar var; "65-74" "75-84" "85 üstü" diye ayrı ayrı tanımlanıyor. Bazı kaynaklarda aslında artık 85 yaş üstünü "ileri yaşlı" ya da 80 yaş üzerini "yaşlı" olarak tanımlamalar da var.

Birçok ilerleme kaydettiğimizi de düşünüyorum, bazı hizmetler var aslında. Belki Sağlık Bakanlığının sunumunda karşımıza gelecek, "geriatri" kavramı çok ön plana çıkarılıyor ama geriatri hastaneleri yapmak ya da bu tür hastane bakımı artık değişti, hastanelerde bu tür bakımların yerine evde bakım esas alınmalı. Evde izlem, evde sağlık hizmeti, evde sosyal hizmetler şeklinde yaklaşımlar var, dünyada da Türkiye'de de böyle olması lazım. En doğrusu, kendi sosyal çevresinden ayırmadan yaşlının aktif yaşamasını sağlayacak düzenlemeler ve hizmetler yapmamız lazım. Bizde de bunlar var.

Tabii, Araştırma Komisyonumuz yaza denk geldi, süremiz de herhâlde var ama bir an önce de hızlı bitirmek adına, ben esas, Türkiye'de en önemli sorunun koordinasyon sorunu olduğunu düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı ayrı hizmet veriyor, Aile Bakanlığı ayrı hizmetler veriyor, yerel yönetimler ayrı hizmetler veriyor, özel sağlık kuruluşları veya özel yaşlı bakım hizmetleri veren kuruluşlar var. En doğrusu, benim düşüncem, bunların bir koordinasyonunu sağlarsak Türkiye'de bence zaten yaptığımız hizmetleri çok daha etkin hâle getirebiliriz yoksa yeniden başlamanın bir âlemi de yok zaten. Birçok şey var ve birçok şeyi yapıyoruz fakat koordinasyon sorunu var Türkiye'de, herkes ayrı ayrı yapıyor, o bir bütünleştirilirse... Yoksa bu Araştırma Komisyonunda zaten biliyoruz, sorunları herkes biliyor yani sorunların içerisindeyiz, yaşıyoruz ve görüyoruz da. Sorunları tespit etmekte pek bir sorunumuz olacağını sanmıyorum, yeni sorunlar yok, zaten sorunları biliyoruz. Bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinde ya da yönetiminde bir strateji geliştirirsek, bir program geliştirirsek bence en büyük katkımız olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.