KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Şimdi önce şunu söyleyeyim: Bütün dünya için geçerli bir hâkim ve savcı standart eğitimi yok yani her ülke kendi geliştirdiği modelle, kendi kültürüyle hâkim ve savcı yetiştiriyor, farklı yöntemler uyguluyor, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında bile bir standart yok; üç ile beş yıl arasında eğitim süreçleri, stajları, yardımcılıkları falan düzenleniyor. Buna dair yapılmış pek çok araştırma var. Ben eminim, arkadaşlar bu teklifi hazırlamadan önce bunları araştırmışlardır; zaten çoğunun da eğitim için öngördükleri süre alt sınırı üç yıl olduğu için oradan başlatmışlar.

Fakat sorun şu, biraz önce de söyledim: Yani adaylık eğitiminin, staj eğitiminin, stajyerliğin adının değiştirilmesiyle hâkim yardımcılığı ve savcı yardımcılığı müessesesini getirmiş olmuyorsunuz. Kanımca, bu eğitim süreci ve stajın hâkim yardımcılığı ve savcı yardımcılığından ayrılması gerekir yani Adalet Akademisinde eğitim gördükleri dönem ve bunun sonunda sınava girdikleri dönem gene bir staj, bir eğitim dönemi olarak kabul edilmeli, daha sonra hâkim ve savcı yardımcılığına bu kişiler atanmalı, doğrudan kürsü hâkimi olarak atanmamaları için belirli bir süre görev yaptıktan sonra hâkim ve savcı kadrolarına atanmalarının çok daha doğru olacağını düşünüyorum.

Şimdi, bir de şöyle: Keyfiyet demek istemem yani hani böyle bir rencide edici bir kavram kullanmak istemem ama şimdi, eğitim sırasında hâkim ve savcı atamasında getirilen teklifle eğitimin ayrıştırılması öngörülüyor. Bugüne kadar bildiğim kadarıyla Adalet Akademisinde hâkimlik ve savcılık eğitimi aynı eğitim biçiminde veriliyordu, şimdi, "Bunu ayıralım." diyor teklif sahipleri yani "Önceden kimin hâkim ve savcılık kadrosuna atanacağı belli olsun, eğitimleri de buna göre verilsin." En azından benim teklifteki kavramdan anladığım bu. Fakat şöyle bir şey var yani keyfiyet derken hani yanlış anlaşılmasını istemem ama şöyle bir şey: "Görüşü de alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenir." yani hani "İhtiyaca göre belirlenir." Bu biraz gerçekten hani isteğinizin çok anlamlı olmayacağı bir sonuç doğurur; öyle ya da böyle... 300 stajyer aldınız, 180'ini hâkim, 120'sini savcı yapacaksınız; 250'si hâkim olmak istedi veya 250'si savcı olmak istedi; sonuçta, Adalet Bakanlığı belirleyecek, bunu neye göre belirleyecek, buna dair herhangi bir kural yok. Bu açıdan bir sorun olduğunu düşünüyorum. Yani hani "sınav puanına göre" mi dersiniz, başka bir şeye göre mi dersiniz bilmiyorum ama biraz daha en azından keyfiyete kapı kapatacak şekilde bir düzenleme getirilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Başta da söylemiştim, hâkimlik, savcılık yardımcılığı kurumuna teorik olarak karşı değiliz, sadece eksikliklerinin düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum Başkan.