MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Şimdi, başka kurumlarda da görevde yükselme için aranan ölçütlerden bir tanesidir aslında hizmet içi eğitim programlarına katılmak da şöyle bir sorun var: Bir hâkim-savcı diyelim ki bu hizmet içi eğitimlere katılmak isteyebilir de bu hizmet içi eğitime katılıp katılmama bu hâkim ve savcının kendi iradesiyle olmuyor. Adalet Bakanlığının merkez teşkilatı içerisinde bildiğim kadar eğitim işlerinden sorumlu bir genel müdürlük var, onlar karar veriyorlar; Akademi veya neyse... Şimdi, isteyen hâkim "Ben şu alanda eğitim görmek istiyorum." dediğinde gidip o hizmet içi eğitime katılabiliyor mu? Yüzde 100'ünü kabul ediyor mu Adalet Akademisi? Eğer böyleyse sorun yok fakat diyelim ki... Yani bunu niye söylüyorum? Bu yeni bir şey çünkü. Yani burada niyet iyi gibi gözüküyor, hâkimin birinci sınıfa ayrılması için, birinci sınıf hâkim olabilmesi için diyorsunuz ki: "Hizmet içi eğitime katılsın, en az 3 taneye katılsın." Kesinlikle katılsın, buna hiçbir itirazımız yok ama katılmak isteyip de eğer Adalet Bakanlığı onu hizmet içi eğitime almıyorsa ne olacak? Başvurdu, kabul edilmedi, dolayısıyla bunun önüne geçmenin yolu şudur: Katılmış olmak yerine, başvuruda bulunmuş olmakla beraber -yani kavramsal olarak düşünüyorum- başvuruda bulunmuş olmak gibi bir ibarenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Yani o başvurur hizmet içi eğitim için, eğer Adalet Bakanlığı kabul ederse sorun yok ama Adalet Bakanlığı kabul etmezse en azından sorumluluk hâkimin kendisinde, savcının kendisinde değil, Adalet Bakanlığında olsun diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.