MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan... (CHP sıralarından gürültüler)

CAVİT ARI (Antalya) - Cumhurbaşkanının adı geçti diye hemen hopluyorsunuz. Bırakın bu işleri!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika Cavit Bey, bir dakika arkadaşlar...

Sayın Başkan beni İç Tüzük'e uymaya davet ediyor. Ben İç Tüzük'e uydum, hiç çıkmadım. Bakın, tutanakları getirsin Sayın Başkan, adil bir şekilde yönetiyorsa tutanakları okusun burada. Ben şunu dedim değerli arkadaşlarım: Türkiye'ye, böyle bir ülkeye finans gelmez. Örnek verirken de Sayın Cumhurbaşkanının vatandaşların bir bölümüne ağır hakarette bulunduğunu, sözler söylediğini... Ve devam ettim konuşmamda, ben de o vatandaşlardandım, eşim ve çocuklarımla beraber o gösterilere katıldım. "Bana bu sözü söyledi, ben bu sözü iade ediyorum." dedim arkadaşlar.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu kadardı.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Söylediğim şey budur.

CAVİT ARI (Antalya) - Bunun neresi hakaret! Hakaret Cumhurbaşkanının sözlerinde.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamen hakaret.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Neresi hakaret! (CHP sıralarından gürültüler)

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya, bırakın ya! Bırak ya!

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Tutanaklar gelsin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen yerinize... Lütfen...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ayıp ya! Böyle gerginlik yaratamazsınız ama ya! (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen yerinize... Gerginliği yaratan orada oturuyor. Lütfen yerinize oturun.

CAVİT ARI (Antalya) - Gerginliği yaratan sizsiniz. Bırakın ya!

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika... Ama böyle yönetim mi olur ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İç Tüzük'ü isteyeceğim. Az önce söylediğiniz söz zaten hakaret.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkan, gerçekten yönetemiyorsun. İn oradan in, dinlen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yakışıyor mu sana! Bize hakaret etti.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ya, tutanakları getirsinler okusunlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dinlen, nefes al. Kapat, yönetemiyorsun Başkanım!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz şov yapmaya devam edin lütfen. Buyurun şov yapmaya devam edin.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ne şovu!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Benim sözüm...Ben konuşmaya devam edeceğim, konuşmaya. Kanun, İç Tüzük...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Düzeltecek misiniz sözünüzü? (CHP sıralarından gürültüler)

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyi?

CAVİT ARI (Antalya) - Neyi düzeltecek Başkanım? Neyi var ya?

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ya, neyi düzeltiyor, aykırı bir şey yok!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hangi hakaret ya! Cumhurbaşkanı bana hakaret etti ya, ben niye Cumhurbaşkanına hakaret edeyim ya! Ben etmedim, etmem. Cumhurbaşkanına, kimseye hakaret etmem. Niye hakaret edeyim ya! Nereden çıkarıyorsun ya! Hayal mi görüyorsun sen ya!

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Cumhurbaşkanının söylediği sözleri söyledi, hakaret etmedi.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - "İftiracı" dediniz.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Hakaret etmedi.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - "İftiracı" dedi.

CAVİT ARI (Antalya) - Hakaret etmedi, "İade ediyorum." dedi ya!

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya, olur mu? O zaman dinlememişsin.

CAVİT ARI (Antalya) - Diyebilir, "İftiracı" da diyebilir. Sürtük mü Mehmet Bey!

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - O ayrı bir şey.

CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl ayrı bir şey!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, getir tutanağı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tutanakların da hepsine bakacağız. Siz de bakın, ben de inceleyeyim.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Tutanaklar gelsin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, bir de bırak ya, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi...