KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, önce şunu ifade edeyim: Sayın Komisyon Başkanımızla ilgili söylediğim sözlerden utandım, onu geri alıyorum, o kayıtlardan çıkarılsın fakat diğer konularda Sayın Başkanın ifade ettiği şeyler yok.

Bakın, değerli arkadaşlar, ben Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem, öyle bir şey söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanı bu şeyleri kullandı. Şimdi, siz tevil yapıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Sayın Cumhurbaşkanı bunun için kullanmadı. Gezi çok kötüydü; orada, işte, seçilmiş Hükûmet yıkılmaya çalışılıyordu, bilmem ne..." Bunlar sizin düşünceleriniz, biz buna katılmıyoruz; o ayrı konu ama "İşte, burada Vandallar vardı, yıkıyorlardı, yakıyorlardı, onlara dedi." Türkiye böyle anlamadı değerli arkadaşlar. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı da böyle olmadığını anladı ve daha sonra konuyu sahiplenirken bile yarım sahiplendi, o kelimeyi bir daha söylemedi; doğrusu da buydu.

Bakın, bir şey daha söyleyeyim değerli arkadaşlarım, Cumhurbaşkanı özellikle... Ama herhangi bir insan başka bir insana herhangi bir sebepten dolayı hakaret edemez. Eğer orada Vandallar var idiyse, teröristler var idiyse, yakmışlar, yıkmışlar, terör örgütü suç fiili yapmışlarsa, bunlar suçtur; bu suçlarla ilgili yakalanır, yargılanır, ceza alırlar. Bu insanlara, böyle olan insanlara, böyle olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına hakaret etme hakkı hiçbirimizde yoktur, Cumhurbaşkanının hiç yoktur çünkü diyorsunuz ki: "Hepinizin Cumhurbaşkanı." Hepimizin Cumhurbaşkanının böyle bir şeye hakkı yoktur, bunu söyleyeyim ve sözümü de geri almıyorum. Ben, Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmiyorum. Ben diyorum ki: Ben oraya gittim defalarca, rencide oldum ben. Eşim ve çocuklarımla gittim, onlar da rencide oldular Sayın Cumhurbaşkanının sözünden dolayı. Eğer bunlar için söylememişse bir mesele yok ama bizim için söylemişse, ben iade ediyorum. Israrla söylüyorum değerli arkadaşlarım, bu doğru değildir. Bakın, ben yıllardan beri siyaset yapıyorum, kimseye hakaret etmem. Yanlış yapabilirim, yanlış yaptığımdan dolayı da özür dilemesini bilirim.

Savaş meselesine gelince, ismine "savaş" dersiniz, başka bir şey dersiniz. Güneye bir operasyon var, ben bu operasyonun gerekliliği gereksizliğiyle ilgili fazla bir şey söylemedim dikkat ederseniz, benim söylediğim konu başka bir şey. Jeopolitik riskler dedim, Türkiye ekonomisini, Türkiye'yi ciddi bir şekilde rahatsız edebilecek riskler var dedim. Ben bir siyasetçiyim ve Türkiye böyle bir operasyona giriyorsa bir başka ülkeye gidecek, terörle mücadele için, başka bir şey için, ne için gidecekse ve orada başka devletler var; İran var, Suriye var, Amerika var, Rusya var, sıkıntılar olur; bu anlamda söyledim. Bunlardan dolayı kimsenin rahatsız olmasına gerek yok, ben işimi yaptım. Suç falan da işlemedim yani, bizi öyle kriminal falan gösterme Sayın Başkanım. Ben suç işlemedim, "savaş" kelimesini kullandım, "savaş" kelimesi suç mudur? "Terörle savaş yapmaz." Tamam, yapmaz. "Sınır ötesi operasyon." ismi o olsun, önemli değil ama orada başka bir devletle karşı karşıya kalma ihtimali var, savaş çıkma ihtimali var diyorum yani söylediğim şey budur.

Arz ederim.

Ondan sonra da ben vaktimi kullanmak istiyorum.