HASAN SUBAŞI (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hatipler belirtti, biz de önerge vermiştik bu maddenin çekilmesi için. Noterler Birliğinin de bu konuda beyanları var, Antalya Noterler Başkanı da bu konuda bize bildirimde bulundular ve itirazları var. Hâl böyleyken onlarla kendilerini ilgilendiren bir konuda doğrusu, tartışma yapmadan, onların fikrini almadan böyle bir hazırlık yine, her zamanki gibi sorunlar çıkaracaktır. Öncelikle onların görüşünün alınması gerekirdi. Türkiye'de sanıyorum 6-7 bin civarında noter var ve noterlik müessesesine de binlerce, on binlerce de başvuru var ve bunun sebebi de noterlik müessesesinin çok köklü, çok esaslı, çok liyakate dayalı ama en önemlisi de güvenilirliğini muhafaza edebilmesidir.

Bakın, biraz önce ben "Bunlar reform sayılmaz." dediğim zaman Sayın Kaya bir itiraz etmişti "Bunda yenilik, değişim var." diye. Evet, bir hâkim, savcı yardımcılığı ihdas edilmiş ama ihtiyaçlardan. Artık sorunların altında kalırsanız onları genişletmek, yenilikler aramak ihtiyacında kalırsınız. Ama ben neden reform sayılmaz dedim? 2019'da başladığınız yolculukta güveni ortaya koymuştunuz ve Sayın Bakan şöyle demişti: "Yargı sürecinde maalesef, güvenilirliğimizi yitirdik. Güveni sağlamak için, yargının yeniden güvenilir olması için şu, şu, şu reformları yapmak zorundayız. Öncelikle hâkim tarafsızlığı, bağımsızlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uyumuyla ilgili sorunlarımızı giderecek reformlar yapmalıyız." Ama Sayın Kaya, bugün geldiğimiz noktada son 5, buna da 6 dersek, 6 tane reform diye adlandırdığımız iki üç yıllık mesaimizle güvenilirlik konusunda, insan haklarıyla uyum konusunda, tarafsızlık ve bağımsızlık konusunda ve güven konusunda çok ciddi erozyona uğradık yani gide gide gittiğimiz mesafede geriye düştük. Onun için reform sadece değişim değil, gelişimi de kapsar yani hedeflerinizde eğer gelişme sağlayamamışsanız onun adına reform denmez. Onun için reform hem yenilik hem değişim hem de bir gelişmeyi hedefleyerek gelişmeyi içerir.

Onun için burada ben diyorum ki hazır, güvenilmiş bir müessese ve liyakate dayalı, orta yerde halkın da güvendiği bir kurumsal yapı varken noterlerin, Noterler Birliğinin itiraz ettiği ve liyakat esasının bozulabileceğine dair endişelere kulak tıkamak yerine onları anlayarak, dinleyerek bu maddenin çekilmesi doğrudur diye düşünüyorum. Hele hele son hal kâğıdının ne olduğu belirsiz, şeffaf değil, neden kaynaklandığı tartışılabilir. Ve yine, her zamanki gibi siyasetin elinin hukukta, yargıda olduğu gibi yine, noterlik müessesesine de uzanmasından gerçekten kaygı ve korku vardır; bunu ifade etmek istedim.

Teşekkür ediyorum.