KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Ankara) - Doğrudur, 2 milyon 700 bin seçmen var zaten.

Sayın Başkan, ben baş tarafını dinlemedim diye arkadaşları biraz dinledim ama... Şimdi 557 bin kişi giriyor. Peki, bunun ne kadarı yurt dışında çalışan geçmişten bugüne, demin dediğiniz gibi, ilk maddedeki şartları taşıyan 125 binden 557 bine geçiyor. Şimdi, dikkatle dinledim arkadaşları, bizim de kaygımız bu maddeyle ilgili buydu. Yahu, 125 bini düşürdün de geri kalan 500 bin için niye bine düşürüyorsun hepsini? Yani bir de onun mantığını bir anlatırsanız. Üç yıllığına gitmiş, adam orada çalışıyor veya mastır sonrası kalmış üniversitede biraz çalışmış geliyor, onunkini niye bin euroya düşürüyorsunuz şimdi önergeyle, onu anlamadım? Hangisinin mantığı hangisi? Birini yapalım derken hepsini koyduk, kapsam genişledi. Maliyenin paraya ihtiyacı var biraz da tahsilat mı yapalım? 6 bin olursa millet gelmiyor, kaçıyor mu diyorsunuz? Şimdi, anlamak istediğimiz bu. Bilgi notunda rakamlar var, ben onu sormuyorum.

Arkadaşlar, normalde 1'inci maddede, sizin getirmiş olduğunuz şeyde birtakım mücbir sebepler, vatandaşlık hakları, güzel, orada sıkıntı var, tamam, vatandaş gelsin, askerlik yapsın... Askerlik yapacaksa bin bile fazla o zaman, yani eğer teşvik edecekseniz. Belki üstüne para vermeniz lazım ki Türk vatandaşlığını seçsin. Dün onu söylemiştim Sayın Bakana. Ama tamam onu bin yapalım derken bu sefer hepsini bine düşürüyoruz. Bunun bir mantığı, rasyoneli var mı? 6 bin yaparken neye göre yapmıştık? Millî Savunma Bakanlığı bununla ilgili ne diyor? Yani tamamının bine düşürülmesi doğru mu? Zaten, bedelli askerlik dediğiniz bir garabet, bir gün 3, bir gün 5, bir gün 10, bir gün 20 diye bir şey çıkmaz ki kardeşim. Yani bunun bir şeyini belirlersiniz, eğer bundan vazgeçmenin bir maliyeti varsa onu da ödeyen öder, biz esas itibarıyla ona karışıyız ama. E, vatandaşın seni tercih etmesi için rüşvet vermek gibi bir şey değil mi? Adam askerlik yapmayacaksa bine düşürsen ne olur, 500'e düşürsen ne olur? Yani, seni askerlik yapmış sayalım, şu kadar para ver... Hani "Bir ay gelince zaten burada tantana oluyor, hiç gelmesin." diye bir şey söylendi. Hiç olmazsa bir iki ay gelip belli şeyleri alıyordu.

Şimdi, siz, burada güzel söylüyorsunuz da yurt dışındaki adamın hangi ortamda yaşadığını anlatsınlar raporları. Oradaki yeni neslin nerede eğitim aldığını, herhangi bir millî şey alıp almadığını, nerelerde gördüğünü, hangi okulda okuduğuna bir bakın bakalım. Yani, açıkçası, bu, böyle pat diye getirilip bir önergeyle "Kapsamı şuradan şuraya çıktı, rakamı budur." diye basit bir şekilde tartışılacak bir şey değil, kusura bakmayın. Olmaz böyle bir yani rakamlara döküp şunu yaparsak şu kadar lira oluyor, bunu yaparsak... Böyle bir şey olur mu ya! Ya söyle bana o zaman 557 binin kaç tanesi mastır yapıyor, kaçı yeni çıkmış, üç senedir orada duran çıkmış adam var mı? Hangi ülkede, ne kadar var, kim yararlanacak? Öyle bir şey olur mu? O zaman herkes yurt dışına gider, üç sene kalır, bin euro verir gelir, ne gerek var. Göndeririz yani, Kıbrıs'a gidiyor, şuradan gidiyor Bulgaristan'a günübirlik girip çıkıyor bile adam, haberimiz bile olmuyor çoğundan. E, o zaman, kimsenin askerliği böylesine bir ortamda Böylesine bir ortamda, terörle mücadele edilen bir ortamda, her gün şehitlerin geldiği bir ortamda, açıkçası, böyle bunların yok bin oldu, 3 bin oldu, 300 kişi oldu, 500 kişi oldu denmesini ben garipsiyorum. Ne yapacaksanız, oturun kendi içinizde bir konuşun, teknik olarak buraya getirin, burada da bunları abuk sabuk tartışmayalım. Yani, ben bu rakamlarla bunun ifade edilmesine üzülüyorum: "Şu kadar adam var, şu kadar lira var, şöyle oldu, böyle oldu..."

BAŞKAN - Kimse lira demedi Sayın Günal.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, ben söylüyorum, ben kendi hissiyatımı söylüyorum, bedelli askerlik denildi mi şey oluyorum.

BAŞKAN - Kimse parayla ölçmedi yani CHP Grubu da bunu böyle yapmadı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ya, onu söylemiyorum Sayın Başkan, bana müdahale edecekseniz edin...

BAŞKAN - Ama CHP de böyle bir şey söylemedi yani.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Söyle o zaman, 557 bin kişinin kaç tanesi vatandaş değil, orada çifte vatandaşlık hakkıyla alakası olmayıp da çalışan, iki senedir orada duran, bu kanun çıktıktan sonra, üç sene sonra ödeyecek olan kaç kişi var, söyle bana, söyle biliyorsan o zaman.

BAŞKAN - Bir daha alabilir miyim soruyu?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 557 bin kişiye çıkıyor kapsam, bunun kaç kişisi orada çalışan, çifte vatandaşlık hakkına sahip olan, bundan yararlanması...

BAŞKAN - 125 bin.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Onun dışında geri kalanların kaç tanesi kaç senedir yurt dışında biliyor musun?

BAŞKAN - 432 bin kişi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 432 bin kişinin kaçı üç senedir orada, kaçı beş senedir orada, kaçı on senedir orada?

BAŞKAN - Alalım efendim, o bilgiler de var Millî Savunmada, onları da alalım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, alalım kısmı ayrı, ben diyorum ki: Bunlar şu anda...

BAŞKAN - Alalım o bilgileri efendim, Komisyon onun için var.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi, arkadaş, benim söylediğim, rakam almak değil, ben galiba anlatamıyorum. Sayın Başkan, demin Bülent Bey'in dediğinin üstüne bunu bir çeksinler, bir konuşsunlar, daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. 300 bin kişi var da bunun kaç tanesi üç yıldır orada, kaç tanesi kapsama yeni girecek, bin yaptığımız zaman kaçı kapsama giriyor diyorum. Yani, bundan daha açık mı sorayım?

BAŞKAN - Daha net ve detaylı bir bilgi alabilir miyiz lütfen.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - O kadarına, gönlüm elvermiyor öyle konuşmaya, onun için onlar anladı ne dediğimi.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN - Sayın Başkan, biraz önce ifade ettiğim gibi, tasarıdaki hâliyle çifte vatandaşlık hakkını kazanmış veya yurt dışında doğmuş vatandaş sayımız 125 bin. 557 binden o rakamı düştüğümüzde kalan sayı, dövizli askerlik hizmeti kapsamından yararlanabilecek vatandaş sayımız. Yani, bunlar, şu anda 1111 sayılı Kanun'un 35/G

maddesi uyarınca yurt dışında oturma ve çalışma iznine sahip olarak herhangi bir işveren veya işçi sıfatıyla yurt dışında bulunan vatandaşlarımız. Bunlar 38 yaşın sonuna kadar erteleme hakkını aldıktan sonra, 38 yaşın sonuna kadar biraz önce belirttiğim dövizli askerlik şartlarını kaybetmedikleri sürece istedikleri anda, bugün için bile, 6 bin euroyu ödeyerek dövizli askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılıyorlar.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hah, ben de onu diyorum.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN - Yani, bu vatandaşlarımız, zaten yurt dışında üç yıl kalma, fiilen üç yıl bulunma, artı oturma ve çalışma iznine sahip olarak işçi veya işveren sıfatıyla yurt dışında bulunan vatandaşlarımız. Öğrenciler gündeme geldi. Yurt dışına gitme sebebi ne olursa olsun, kanunda belirlenen oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi ve işveren sıfatını kazandığına dair belgeyi -üç yıl yurt dışında fiilen kalmak kaydıyla- konsolosluklara teslim etmesi kaydıyla, şu anda 6 bin euro ödemek kaydıyla askerlik hizmetlerini yerine getiriyorlar. Önergeyle yapılan tek bir değişiklik var, 6 bin euroluk rakamın bin euroya düşürülmesi. Yoksa, dövizli askerliğin mevcut şartlarında hiçbir değişiklik yapılmıyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - İşte, ben de onu söylüyorum. Yani, 6 binden bin euroya düşürülmesi... Şimdi önergeyle geliyor. Siz bu tasarı görüşülürken kanaatiniz... Rakam söylemediniz mi? 6 bin euro çok mu az mı? Millî Savunma Bakanlığı buna ne diyor? Ben de onu soruyorum. Bir anda önergeyle 6 binden bine tamamı düşüyor.

BAŞKAN - Hayır, tasarıda zaten bine düşmüş vaziyette üstat. Sadece tasarıda kapsam genişletiliyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, kardeşim, gözünü sevdiğim, 125 binde 557 bin... Müdahale ediyorsun ama nereye ettiğinin bile farkında değilsin Başkanım ya. Ben doğru söylüyorum ya. Tamamının bin liraya düşürülmesine ne diyor Millî Savunma Bakanlığı? O zaman tasarıya niye 6 bin yazdınız kardeşim? Sadece bunlar için, 125 bin kişi için neden 557 bin kişiyi niye bine düşürüyorsun? Ne diyorsun buna sen, onu soruyorum. Ya anlatamadık mı? Maliye Bakanlığı ne diyor? Bu sayı belirlenirken bu rakamı kim oluşturdu? 6 bin euroyu neye göre belirlediniz? Bine düşürürken neye göre yapıyorsunuz? Bundan daha açık soru sorulur mu ya? Sen neyine müdahale ediyorsun Sayın Bilgiç?

BAŞKAN - Hatta niye 10 bin euroya çıkardınız diye soruyor Sayın Günal.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben onu anlamadım, sen neyine müdahale ediyorsun.

BAŞKAN - Mesela neden 10 bin euroya çıktı da sonra tekrar 6 bine düştü?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani çıkışının, inişinin gerekçesi nedir? Hükûmetin paraya mı ihtiyacı var? 6 bin olunca gelmiyorlar mı? Niye 2 bin değil mesela da bin oldu? Bunun tamamını orada doğan çifte vatandaşlara bin yaparsın, diğerlerine niye 2 bin yapmıyorsun da onu da bin yapıyorsun, onu soruyorum. Sizin buna okeyiniz var mı diyorum? Murat Bey konuşamıyor, o oradan konuşuyor. Siyaseti ayrı...