ATİLA SERTEL (İzmir) - Şimdi, biz Genel Müdüre yönelik bir eleştiride bulunmadık "Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yardımda bulunmuyor." demedik "Bir proje getirildiği zaman reddediliyor." demedik, öyle bir konuşmamız olmadı ama öyle bir konuşma yapacağımızı tahmin eden Yavuz Bey hazırladığı yazıda Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden örnek verdi. İşin aslına bakarsak olay şu: Bir kentte yaşıyor ya da bir ilçede yaşıyor, o ilçede yaşayan insanların siyasi tercihlerine göre bir kurum eğer onlara ödül veriyor ya da cezalandırıyorsa o kurum bizim kurumumuz değil, öyle bir kurum olamaz yani öyle bir anlayış da olamaz, bunu külliyen reddetmek lazım. Şimdi, Rize'nin Çayeli ilçesindeki Belediye Başkanı da belediye başkanı, Artvin'in Hopa ilçesindeki Belediye Başkanı da belediye başkanı -Karadenizli olduğu için Karadeniz'den örnek veriyorum- Aydın'ın Çine'sindeki Belediye Başkanı da belediye başkanı, İzmir'in Seferihisar'ındaki Belediye Başkanı da belediye başkanı.

BAHA ÜNLÜ (Osmaniye) - Osmaniye'den örnek ver, Yarbaşı'mızı.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Osmaniye'den örnek vereyim, Yarbaşı; Van'dan vereyim... Yani her yerden veririm.

Şimdi, mesele şu: Bizim kentlerin yönetimindeki belediye başkanları değişiyor ama o kentin belediye başkanı bir başka partiden diye o kente hizmet gelmemesi, beş yıl sonra gelecek belediye başkanını da mahkûm eden bir anlayış çünkü kentlerde bir kanalizasyon olmaması ya da ilçede, bir beldede olmaması, o kentte toprağın kirlenmesi demek, o kentte tarımın bitmesi demek; o kentte arıtma olmaması, o kentin suyunun ve doğasının kirlenmesi demek, gelecek nesillere kötü bir ülke bırakılıyor demek. Asla ben öyle bir şey düşünmediğim gibi, bunları söylemedik de söylemeyeceğiz de. Ama ayrım yapılıyorsa, bize öyle bir şey gelirse biz onu da söyleriz yani onda bir sıkıntı yok. Muhalefet ederken öyle kâğıda dayalı değil, okuyarak, Sayıştayın bize verdiği bulgulara göre biz eleştirilerde bulunuyoruz ve bizim dayanak noktamız da Sayıştay müfettişleri oluyor. Örneğin, Sayıştayın yazdığı: İşte, İller Bankasından gelen o yüzde 1'lik payın başka bir fona aktarılması nedeniyle izlemeye devam etme kararında olduğunu söylüyor Sayıştay. Ama şimdi bunu bir düzeltme cihetine gitmesi lazım ki kurumun, o ortadan kalksın. Yani yüzde 1 niye birilerine ödenek gibi ayrılsın ki? Yani Sayıştay özellikle onun altını çiziyor, o yüzden izliyor. Değil mi? Öyle.

Şimdi ben geliyorum benim sorularıma. Ben bazı sorular soracağım, o sorularla hem kendim aydınlanmış olacağım hem de KİT Komisyonu üyeleri mutlaka okuyorlar gelen raporları, onlar aydınlanacak hem de bu işte kurumun herhangi bir sıkıntıya...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yazılı olarak da verebilirsiniz Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yazılı olarak da sorarım ama sözlü olarak sormak hoşuma gidiyor Başkan.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sizin müdahaleniz olmasa belki çoktan girmiştim sorulara.

Banka Genel Kurulu bu il özel idarelerini temsil etmek üzere il genel meclis üyeleri arasından 20 kişiyi seçiyor; belediyeleri temsil etmek üzere belediye başkanları arasından her bir ili temsilen 1 kişi seçiyor, toplam 81 kişi oluyor. "Bakanlıkları temsilen İçişleri Bakanlığı 1, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1, Hazine ve Maliye Bakanlığı 1, görevlendirilen 3 kişi olmak üzere 104 kişiyle toplanmaktadır." deniliyor. Şimdi, Genel Kurulunuzda hangi isimlerin yer aldığını merak ettim. İller Bankası Genel Kurulunda yer alan isimler...

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ YUSUF BÜYÜK - Delegelerin isimlerini mi?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Tabii, tabii, onları. 104 kişinin görevlere ve partilere göre dağılımı nedir? Bunu merak ediyorum. İller Bankasının Genel Kurulu toplantısına katılan...

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ YUSUF BÜYÜK - Mevzuatımızda var zaten.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Genel Müdürüm...

ATİLA SERTEL (İzmir) - İşte, onları merak ettim, onları bana isim olarak verirseniz ben de merakımı gidermiş olurum çünkü araştırdım, bulamadım.

Bankayla ilgili ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklarda bankayı temsil etmek üzere Kurum bünyesinde avukat kadrosunda istihdam edilen 22 personel var. Yanlış mı, doğru mu bilmiyorum ama "Avukatlık hizmet alımına yönelindiği görülmüştür." diyor Sayıştay. Yani Kurumda 22 avukat var, bir avukatlık danışman firmasıyla anlaşıyorsunuz ve ilk etapta dört ay için 80 bin lira, sonrasında sözleşme uzatılıyor, on iki ay için 300 bin lira ödeme yapıyorsunuz. Şimdi, Sayıştay, kurum bünyesindeki avukatların yeterli olduğu noktasında bir kanaat belirtiyor ve dışarıdan hizmet satın aldığınız avukatların çok özel olarak takip edilecek davalara verilmediğini, kurum dışından avukat temininin gereksiz olduğunu işaret ediyor; bu durumu bir israf olarak niteliyor Sayıştay. Hakikaten 22 avukat yetmiyorsa size, 24 yapın, 26 yapın, 30 yapın, elinizi tutan yok yani hukuk sisteminde kendi hukuk biriminizi güçlendirebilirsiniz. Bunda kimsenin size söyleyecek bir şeyi yok ama danışmanlık firmasıyla bu işi yaptığınız zaman bu soru da sorulması gerekir diye düşünüyorum. Kurum dışından bir avukatlık firmasıyla anlaşmanızın nedeni, bu firmanın ismi ne, hangi firma -bahse konu firmayla anlaşma, sözleşme devam ediyor mu etmiyor mu bilmiyorum- şimdiye kadar bu avukatlık firmasına kaç dava verdiniz ve bu davalar karşısında ne kadar ödeme yaptınız; onu merak ediyorum.

Yine, tanıtım ve reklam harcamaları var. 2018 yılından itibaren dikkat çeken bir artış benim gözüme çarptı. 2018 yılında reklam ve tanıtımına 544 bin lira harcanmış, yarım trilyon -yaklaşık yarım trilyonun biraz üstü- 2019 yılında bu rakam 3 katından fazla artıyor, 1 milyon 844 bin liraya çıkıyor, 2021 yılında ise 2 milyon 25 bin liraya çıkıyor. Televizyon ve gazetelerin desteklenmesi açısından ilan ve reklamları ben de önemsiyorum, desteklensin ama benim merak ettiğim şu: Tüm televizyon ve gazetelere eşit davranıyor musunuz yoksa belli televizyonlar ve belli gazetelerin korunması amacıyla mı bu reklamlar yapılıyor onu merak ediyorum.

Aslında İller Bankasının reklama da ihtiyacı yok. En iyi reklamı kentlerdeki belediyeler yapar, hizmet yapar. En iyi reklam İller Bankasının bir kentte yaptığı hizmettir, reklam odur çünkü sizin mudileriniz yok ki para toplayasınız ya da sizin mudileriniz yok ki kredi veresiniz. Sizin elinizde bir görev var, o görev de kentler, kentlerin görevi var.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ YUSUF BÜYÜK - Bizde televizyon yok ki Sayın Vekilim. Bizde sadece ilan vardır, o da...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Genel Müdürüm, söz verdiğimde yanıtlarsınız.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Onlarla ilgili bana cevap verirseniz memnun olurum. Benim tespit ettiklerim o, 2 milyon 25 bin reklam gideri.

Şimdi, bunun hangi reklamlara ödendiğini ve nasıl ödendiğini, 2021 yılındaki harcamanızın tutarını da öğrenmek istiyorum.

Son soruyu soruyorum; onu Deniz kardeşim de sorabilir aslında, ona mı bırakayım acaba?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun siz sorun.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Çünkü onun daha çok ilgi alanına giriyor.

Bence sen sor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, yok, siz sorun.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama vaktiniz doluyor, bu şekilde karşılıklı...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Kapatıyorum, Deniz Kardeşim soruyor, tamam.