| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in (2/4485) esas numaralı Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde yaptığı konuşmasında geçen bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Arkadaşlar, şu anda sağlık sisteminde aksayan bazı hususları konuşmak gerçekten çok makul, zaten bu komisyonlar bunun için var, bütün bu kanunlar aksayan işleri düzeltmek için yapılıyor, yapılmalıdır ve herhangi bir sistemde -sağlık sistemi de böyledir- durağan bir hayat yoktur, aksayan işleri düzeltirsiniz. Herhangi bir kimse sağlıkta dönüşümden önceki zamana atıf yaparak güzellemeler yaptı mı, inanın benim bir gülümseme ihtiyacım doğuyor. Neye, nereye güzelleme yaptığınızı zannediyorsunuz? Bakın, ben sizin o çalıştığınız yıllarda, daha önceki yıllarda da sahada çalıştım, sağlık ocağında çalıştım, üniversite hastanesinde çalıştım, ben neyin ne olduğunu çok iyi bilen bir insanım. Yani benim yanıma onlarca ailenin, yeni doğan bebeğin annesinin babasının gelip de "Hocam, ne olursunuz, bebeğim morgda, parasını da veremiyorum, bir yardımcı olun da çıkarayım." dediğini ben onlarla beraber yaşamış bir insanım. 8 kişilik bir çocuk koğuşunda, ihtisas yaptığım ve uzman olduğum, profesör olduğum hastanede annelerin yerde, mukavvaların üstünde haftalarca yattığını yaşamış bir insanım ben, siz ne anlatıyorsunuz bana Allah'ınızı severseniz?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şimdi hastanelere gidemiyorlar Sayın Bakan.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bir dakika kardeşim... Lütfen, sözümü kesmeyin.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, şimdi hastaneye gidemiyorlar.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Fikret Bey, bu sizin alışkanlığınız.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Değil.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bu alışkanlığa bugün müsaade etmeyeceğim.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Buyurun.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Siz konuşurken ben hiç sesimi çıkardım mı?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Buyurun efendim, bahsedin.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Lütfen... Bakın, bunu neden yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Ben doğruları konuşunca sizin ağrınıza gidiyor.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Neden ağrımıza gitsin?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Tahammül edemiyorsunuz, lütfen tahammüllü olun.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, burada 2 vatandaşımız aramış, isterseniz telefonunu vereyim, arayın.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Lütfen... Ya, bırak şimdi, lütfen tahammüllü ol.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Vatandaş işte...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Fikret Bey, lütfen tahammüllü ol.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Buyurun.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Aksi takdirde, ben burada Başkanım, siz konuştuğunuzda beş dakikada, iki dakikada bir sözünüzü keserim. Hiç yapıyor muyum ben bunu? Hiç yaptım mı?
HABİP EKSİK (Iğdır) - Birbirimize yapmayalım.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Hatta arkadaşlardan yakınanlar oluyor "Ya, bu kadar uzun konuşuluyor, lütfen biraz..." Hayır, konuşsun, herkes istediği kadar konuşsun.
Şimdi, 8 kişilik bir koğuşta ben kanserli çocuk takip ettim bölgenin tek hocası olarak ve o çocuklar bağışıklarının düştüğü bir dönemde, "nötropenik" hâllerinde o 8 kişilik koğuşta yatmaya mecburdular biliyor musunuz?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Biliyorum.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - O küçümsediğiniz banyosu, tuvaleti olan oda sadece otel konforu sağlamak için değildir. Hastaya gereken sağlık hizmeti vermek için yapıldı onlar ve kolay yapılmadı. Neden bunlar AK PARTİ iktidarından önce hiç yapılamadı? Bizim "nitelikli yatak" diye tarif ettiğimiz, bir hastanın insanca bir yatağa yatabileceği, yatak sayısı Türkiye'de yüzde 6'ydı kamuda, bugün yüzde...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Yanlış değil ki bunlar Sayın Bakan, doğru, destekliyoruz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Kardeşim dinler misiniz?
Bugün yüzde 77'ye çıktı.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Başka bir şey anlatıyoruz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Başka neyi anlatacaksınız?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Anlattığımız yıkım politikası.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Şimdi, lütfen...
Bakın, Sayın Cumhurbaşkanımız "Ambulans mı vardı Türkiye'de?" diye söyleyince işi bilen, bilmeyen bir sürü adam çıkıyor "Ha, tamam, ambulans da yoktu zaten, o zaman gaz lambasında yaşıyorduk!" falan diye konuşuyorlar. Yoktu ambulans çünkü Türkiye'deki bütün acil ambulans sayısı 618 taneydi. Bakın, şimdi, en son Sağlık Bakanlığının istatistiklerinden aldım, şimdi size söyleyeceğim.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, yirmi yıl öncesinden bahsediyorsunuz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bir dakika kardeşim, müsaade eder misiniz?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yirmi yıl öncesinden bahsediyorsunuz, günümüze gelin artık, günümüze gelin artık.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ama oraya güzelleme yapılıyor, sağlıkta dönüşüm, bunlar...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yapılmıyor ya.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Lütfen sözümü kesmeyin, bitireceğim ben ya. Bir sataşma yapıldı müsaade edin de...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır, bakın, şu anda vatandaşın sıkıntısı...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Müsaade edin de o sataşmaya cevap vereyim çünkü "Sağlıkta dönüşüm." denildiği zaman bu biraz da Recep Akdağ'la özdeşleşmiş bir şeydir.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Biraz değil, tamamen sizsiniz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Eyvallah.
Şimdi, sağlıkta dönüşüm...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Tamamen sizsiniz, tamamen siz oldunuz, sorumlusu sizsiniz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben bununla iftihar ediyorum kardeşim.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Valla kusura bakmayın, vatandaş sizin olduğunuzu bilse valla sizi sokağa çıkartmaz.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yapma ya!
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - "Vatandaş sokağa çıkarmaz." diye provoke edici konuşma, kimin sokağa çıkıp çıkmayacağını vatandaş çok iyi bilir.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Buyurun, çıkın bakalım, bir hastanenin önüne gelin.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Peki, siz Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekili olarak delikanlıysanız çıkın...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Evet, buyurun çıkalım.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Çıkın delikanlıysanız...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İstediğiniz kanala çıkalım, ben sizinle tartışmaya hazırım. Hodri meydan!
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bir dakika kardeşim!
Çıkın delikanlıysanız, deyin ki "Biz bütün işçilerin, memurların, BAĞ-KUR'luların bütün hastanelerden faydalanılması AK PARTİ Hükûmeti Recep Akdağ'ın Sağlık Bakanlığı döneminde getirdiğinde biz buna karşı çıktık, bunu Anayasa Mahkemesine götürdük." Hadi, beraber çıkalım söyleyelim, var mısınız?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Beraber istediğiniz kanalda çıkalım tartışalım.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben seninle ne tartışacağım ya!
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Niye tartışmıyorsunuz?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - İşi bilen bilmeyen bir adamla mı tartışacağım Allah'ını seversen.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın, aksayan şeyleri konuşabiliriz ama bu ülke 618 acil ambulanstan 5 bin ambulansa çıkmışsa...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Takdir ederiz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Sağlıkta dönüşüm budur. Bu ülke, Yedikule'nin yanında yaşayan göğüs hastası bir işçisine "Sen Süreyyapaşa'ya gideceksin kardeşim, üç saatlik yola." Süreyyapaşa'nın yanında yaşayan bir memurunun da "Sen göğüs hastasısın Yedikule'ye gideceksin kardeşim." dediği bir durumdan şimdiki duruma Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla geldi biliyor musunuz. O zaman muhalefet -en başta Fikret Bey'in partisi- Anayasa Mahkemesine koşuyordu "Bu hastaneleri siz nasıl birleştirirsiniz? Nasıl vatandaşlar bunların hepsinden hizmet alır?" diye. Şimdi, dolayısıyla...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Bakan, şu an yüzde kaç cepten ödeme yapılıyor?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yüzde 16-17.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Yüzde 17 bu ülkedeki bir işçi için nasıl bir şey?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Deminden beri bir şey konuştunuz, bir sürü arkadaş konuştu, Sağlık Bakanlığımız da herhâlde rakamı alamadı ama bende rakam kısmen var.
Ya, arkadaşlar, milyonlarca insanın muayenehanelere taşındığı bir dönemden şimdi BAĞ-KUR'lu olup da borcunu ödemediği için... Bakın "ödeyemediği" için değil, borcunu ödemediği için. O da acil hizmet almış da "Sonradan öde." deniliyor. Ona tahakkuk eden paranın -küçük paralar bunlar- bir kısmının terkin edilmesi, öbür kısmına da "Kardeşim, yarısını ver, öbürünü terkin edelim." denildiği bir şeye karşı çıktığınızın farkında mısınız ya? Neye karşı çıkıyorsunuz?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Bakan, Bakanlık...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Biz hepsinin, vatandaşların hepsinin terkin edilmesini istiyoruz.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Şimdi, arkadaşlar, her kim "Recep Akdağ'a ve Sağlıkta Dönüşüm Programı'na bu neoliberal bir programdır..."
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Öyledir.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Kardeşim, dinleyin, dinlemeyi öğrenin.
"Bu neoliberal bir programdır; bu, toplumcu değildir; bu, halkçı değildir." diyorsa yalan söylüyordur. Tamam mı?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Biz söylüyoruz, biz söylüyoruz Sayın Bakan.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Neden yalan söylüyor bakın? Müsaade edin...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, tüm göstergeler öyle olduğunu gösteriyor.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Müsaade edin kardeşim.
Biz, kamu sağlık hizmetlerini Türkiye Cumhuriyeti'nin getirebildiği en son noktadan en aşağı 3 misli, 5 misli, 10 misli ileriye taşıdık, yapmayın lütfen ama aksayan şeyleri konuşacaksak size hak veririm.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, bakın, OECD raporu sunuyorum...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Hayır, OECD raporu öyle bir şey söylemiyor. Hayır, yanlış söylüyorsun.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın "Cepten sağlık harcamasını en fazla yapan ülke Türkiye." Ben değil, bu raporda...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Arkadaşlar...
Arkadaşımız işi o kadar bilmeyen bir arkadaş ki, Amerika Birleşik Devletleri'nin cepten harcamasını yüzde 11 göstermiş, biraz önce onu gerçekmiş gibi buraya getiriyor. Arkadaşlar, bakın, biraz okumayı öğrenin; Amerika Birleşik Devletleri'nde kamu sağlık sigortası yok yahu! Herkes özel sağlık sigortasına para vermek zorunda. Özel sağlık sigortasına para verenleri cepten harcama saymıyorlar biliyor musunuz onu? Bilir bilmez getirip burada konuşuyorsunuz rakamı. Ve bir şey söylediniz: "Türkiye'de doktor sayısı azmış, Türkiye'de hemşire sayısı azmış." Evet, yıllarca siz muhalefet olarak Türkiye'de doktor sayısının artırılmasına buradaki tabip örgütleriyle beraber karşı çıktınız ya, yıllarca karşı çıktınız.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hiç öyle bir şey yok.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Nitelikli olmasını istedik, nitelikli.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Kardeşim hem sayı olacak hem nitelik olacak. Sayının olmadığı...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Öyle bir şey yok.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Nasıl öyle bir şey yok? Yapmayın Allah'ınızı severseniz ya!
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Nitelikle birlikte artsın...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yıllarca buna karşı çıktınız, onun için herhangi bir kimse arkadaşlar, herhangi bir kimse...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Uyguladığınız programı...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - ..."Türkiye'deki dönüşümün şu anda bazı yeniliklere ihtiyacı var, ihtiyaçlara göre düzeltmeler yapmamız lazım." diyorsa çok doğru bir şey söyledi diye altına ben de imzamı atarım ama o geçmişteki perişanlığımızı unutturacak biçimde "Sağlıkta dönüşüm şunu yaptı, bunu yaptı." derseniz...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Özel hastane sayısı kaç Sayın Bakan, özel hastane sayısı istihdam oranı nedir?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Lütfen bize hikâye okumayın ya, yapmayın bunları arkadaşlar, bunları yapmayın.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, bakın, sizin Sağlık Bakanlığının istatistikleri söylüyor...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Evet, bir misafir milletvekilimize söz veriyorum, buyurun.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, burada cepten harcama Amerika'da yüzde 11, bakın, raporda yüzde 11.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Arkadaşlar, hiç konuşma niyetim yoktu bu sataşmalar olmasaydı. Şahsıma sataştığınız ölçüde konuşmaya devam ederim. Sataşırsanız konuşurum, sataşmazsanız dinlerim.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Şimdi, arkadaşlar, bir konuşayım da ondan sonra size de verecektir sözü.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, vatandaş doğruları bilmeyecek mi?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Başkan, sataşmadım.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Böyle mi konuşacağız?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Buyurun, sözü başka arkadaşımıza veriyorum.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Söz hakkı alıp konuşuyorsunuz, konuşanı da sabote ediyorsunuz.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Şimdi, Sayın Başkan, değerli...
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Yapmayın ya! Bakın, susuyor dinliyoruz biz sizi.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Halil Bey...
Arkadaşlar, bakınız, dört saattir Komisyondayız, AK PARTİ'den bir milletvekili konuşmadı şu ana kadar.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Konuşsun, niye konuşmuyor?
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Dinliyoruz sadece, bak ses çıkardık mı?
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Vekilim, bir saniye, bir saniye...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Değerli Vekilim, buyurunuz, söz sizde.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Uyanıklık etmeyin, dört saattir ses çıkarmadık, sürekli sabote ediyorsunuz ya!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Neye ses çıkaracaksınız ya, yasa teklifini konuşuyoruz.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Söz aldın konuştun, ondan sonra sözün bitti, bırakın da konuşsun adam ya.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Bir saniye Vekilim, bir dakika müsaade ederseniz...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Gülüstan Hanım, size nezaketimizden dolayı buradaki Komisyon üyelerinden konuşmayan arkadaşlar ve söz hakları olduğu hâlde size söz hakkı verdik.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - En uzun konuşan milletvekillerinden biri oldunuz. Lütfen, konuşan milletvekiline saygı gösterin.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Yok, biz dinliyoruz, vekil bir şey söyledi de.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Yanlış mı söyledim?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Saygı göstermek sadece tek taraflı bir şey değil.
Buyurun değerli milletvekili.