ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli hazırun; ben de bir eczacı milletvekili olarak bu yasa teklifi üzerinde konuşmak istiyorum ama gerçekten, bizim de eczacılık mesleğinde yirmi yedi, yirmi sekiz senemiz geçti, geçirdiğimiz dönemlerde yaşadıklarımızı, vatandaşlarımızın yaşadıklarını hep beraber biliyoruz yani bu sağlıkta dönüşüm politikasından öncesini, eskiyi savunmak çok akıl kârı değil. Yani eğer sağlıkta başka bir politikanız varsa onu ortaya koyarsınız, vatandaşlar takdir ederse ona göre değerlendirir ama biz biliyoruz, geçmiş dönemde -özellikle kendi mesleğim açısından söyleyeyim- yani bir aspirin almak için SSK eczanelerinin önünde 3 kazak bitiren teyzeleri, efendime söyleyeyim, ondan sonra SSK hastanelerinde, eczanelerinde atılan tırlar dolusu, miadı geçmiş serumları, ilaçları, her neyse bunları savunarak bir yere ulaşamazsınız, bir kere açık, net yani muhalefet de böyle bir şey değil. Muhalefet dediğiniz, şu günkü sistemin eksiklerini gösterirsiniz, ona göre çözüm önerilerini sunarsınız, eğer makul, mantıklı bakıyorsanız böyle.

Şimdi, ben fazla da zamanınızı almak istemiyorum, herhâlde uzun süredir de kanun teklifini görüşüyorsunuz, biz başka bir komisyonda görevliydik, o yüzden gelemedim. Şimdi, ben meslektaşlarım adına, özellikle kamuda çalışan -daha önce belki zikredilmiştir, katılamadığım için bilmiyorum ama- eczacı meslektaşlarımız gerçekten zor durumdalar. En azından emeklilik şartlarının ve maaş şartlarının iyileştirilmesine dönük beklentileri var değerli meslektaşlarımızın çünkü siz de takdir edersiniz ki şu anda Türkiye genelinde 30 bin civarında serbest eczane var, bunun katbekat üzerinde de mesleğini icra etmek için bekleyen eczacılarımız var. Bunların bir kısmı kamu personeli olmak için bekliyor, bir kısmı da getirilen doğru mantıkla nüfusa göre eczane açmak için sıralarını beklemekteler. Ama bu getirilen kanun teklifinde özellikle 2'nci maddeye dikkat çekmek istiyorum ben Sayın Başkanım. Bu kanun teklifinde şöyle bir düzenleme yapıyorsunuz 2'nci maddeyle beraber: Ek madde 84'te: "Bu Kanuna göre tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olup, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara (26.000) -önceden 17.000'miş- gösterge rakamının, uzman olmayanlara (20.000) -önceden 13.000'miş- gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme yapılır." Bu doğru bir şey tabipler ve diş tabipleri açısından ama bizim kamuda çalışan eczacılarımız maalesef Sayın Bakanım zor günler geçiriyorlar yani bütün dünya zor günler geçiriyor. Gerçekten tabii ki pandemi döneminde hekim arkadaşların, hemşire arkadaşların yoğun mesaileri oldu ama inanın hastanelerde çalışan eczacı sağlık personeli arkadaşlarımız da gerek bu pandemi döneminde gerekse pandemi döneminin haricinde sürekli sağlık sisteminin doğru düzgün çalışması için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz bu kanun teklifine, özellikle eczacı meslektaşlarımızın, hatta mümkünse veteriner hekim arkadaşların da eklenmesini istiyoruz. Pek tabii, bir organizma olarak düşünürseniz sağlık sistemini veya bir otomobil olarak düşünürseniz, bunun, işte, çalışmasını yönlendiren beyni olabilir, motoru olabilir ama her parçası işleyiş açısından bana sorarsanız sağlık sisteminde bire bir önemlidir yani burada, işte, sizin kalbiniz tekliyorsa çok önemli bir rahatsızlıktır ama parmağınız kırıksa onun acısı da gene size ıztırap verecektir. Biz o yüzden diyoruz ki: Burada yapılan eksiklik giderilsin, kamuda çalışan eczacılarımıza yönelik, özellikle bu ek madde 84'teki düzenlemeye eczacılarımızın da katılmasını istiyoruz.

Bir de yine kanun teklifinin 4'üncü maddesinde -bilmiyorum, tam olarak, teknik olarak inceleyemedim, dediğim gibi bugün geçti elime kanun teklifi- yine ek madde 3'te şöyle bir tabir geçiyor: "Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına (döner sermaye dâhil) atanan ve 5 inci madde (altıncı fıkrası hariç) gereğince döner sermaye gelirlerinden ek ödeme alan eğitim görevlilerine en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 410'u, uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine % 335'i ve pratisyen tabip ve diş tabiplerine ise % 265'i oranında, her ay herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın..." vesaire böyle devam ediyor. Şimdi, burada da bizim meslektaşlarımız gene yok. Bilmiyorum, tabii, diğer sağlık çalışanlarını bu etkiliyor mu? Ama biz, burada da sağlık çalışanlarına önemli bir faydası olan eczacılarımızı... Ben burada şimdi eczacılık hakkında yarım saat size mesleği anlatıp nutuk çekmek de istemiyorum meslektaşlarımızın önemi açısından ama diyorum ki sağlık sistemini bir bütün olarak düşünmek lazım. Doğrudur, bunun başını çeken çok değerli hekimlerimizdir ama diğer personeli de bu işin içine dâhil etmezsek hem çalışma barışına bir fayda sağlamayız hem de kademelendirdiğiniz zaman sağlık çalışanlarını bu bize bir fayda getirmez diyorum.

Onun haricinde eskiye bir iki atıf yapıp konuşmamı bitireyim, diğer arkadaşlardan da söz alanlar olur. Evet, bu sistemde, sağlıkta dönüşüm politikasında, son günlerde, özellikle pandemi dönemiyle birlikte birtakım sıkıntılar ve aksaklıklar yaşanıyor ama bunlar çıkaracağımız tekliflerle çok rahat şekilde düzeltilip revize edilebilir ve tüm vatandaşlarımızın çok daha kaliteli, sağlıklı hizmet alması için elinden geleni yapacağı inancındayım ben bu Meclisin bütün değerli mensuplarının.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.