| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sümer Holding AŞ'nin 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, Sayıştayın kıymetli temsilcileri ve milletvekili arkadaşlarım; Komisyona hoş geldiniz.
SÜMERBANK'la ilgili benim değinmek istediğim konu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2020 Yılı Sayıştay Raporu. Rapora baktığınız zaman Sümer Holdingle ilgili bir şey göremeyeceksiniz çünkü ilgili bulgu rapordan çıkarılmış. O nedenle ben size Sümer Holdingi ilgilendiren bulguyu burada açıklayayım, diyor ki bulgu: "Muğla ilinin Fethiye ilçesi Göcek Mahallesi 433 ada 1 parsel, 265 ada 1 parsel ve 266 ada 1 parselin önünde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 7.698,29 metrekare alanın otuz yıllık kullanım izninin bedelsiz olarak Sümer Holdinge verildiği tespit edilmiştir." Şimdi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 31/10/2019 tarihinde Sümer Holdinge otuz yıllık bedelsiz kullanım izni veren sözleşmeyi imzalıyor, daha sonra da kullanım izin sözleşmesi Sümer Holding tarafından başka bir kullanıcıya devrediliyor. Sayıştay, devir işleminin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yapılması gerekirken Sümer Holdinge yapıldığını ve bu madde gerekçe gösterilerek Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yerine doğrudan Sümer Holdinge bedelsiz devir yapılmasının mevzuata uygun olmadığını ifade ediyor ve devam ediyor, diyor ki: "İdare cevabında yer verilen kanun hükümlerine göre hazine taşınmazları bedelsiz olarak sadece Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilebilmekte olup Sümer Holdinge bedelsiz devir yapılmasına cevaz veren herhangi bir hüküm yer almamaktadır." Ve 7.698,29 metrekare alanın otuz yıllık kullanım izninin Sümer Holdinge bedelsiz verilmesinin mevzuata uygun olmadığı yazıyor.
Şimdi, ben size biraz daha net ve anlaşılır hâle getireyim: Bakın, bu elimde görmüş olduğunuz... Burada parseller görülüyor, burası Fethiye ilçesi Göcek. Bakın, burada 265 ada 1 parsel var, bu parsel 5/11/2019 tarihinde TEKEL Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi tarafından Sümer Holdinge devrediliyor ve devredilmesinin aynı gününde de Özelleştirme tarafından satış işlemi gerçekleşiyor. Diğer taraftan 266 ada 1 parsel var, onun da aynı şekilde, yine TEKEL Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol işletmeleri AŞ'den Sümer Holdinge devir işlemi tapuda yapılıyor ve Özelleştirmeyle aynı gün satışı... 433 ada 1 parselde ise bir parsel birleştirme yapılmış ve burada da 16/10/2020 tarihinde yine buranın devri Sümer Holdinge yapılıyor ve satışı gerçekleşiyor.
Şimdi, konu gittikçe aslında ilginçleşecek şimdi ben anlattıkça. Şimdi, bu kısmın özelleştirmeyle ilgili kararı 2011 yılında zaten veriliyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla 18/5/2021 tarihinde bu 519, 520, 521 parseller -ki daha sonra bunlar birleşerek 433 ada 1 parseli oluşturacaklar- 265 ada 1 parsel ve iskele ve yüzer iskele konumundaki denizde bulunan alan özelleştirme kararının içine girmiş. Daha sonra, 8 Şubat 2017 tarihinde konuyla ilgili bir ihale açılıyor ve bu ihalede sadece binalarla birlikte taşınmazlar ihaleye çıkıyor. Daha sonra, bu ihaleden bir sonuç alınamıyor ki 16/6/2017 tarihinde tekrar ihaleye çıkılıyor. Yalnız, burada ilave olarak "Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kara ve deniz alanlarının ise kullanma izin hakkının devri yöntemiyle bir bütün hâlinde ihaleye çıkıyor." deniliyor ve bu işlem, satış gerçekleşiyor. Ne zaman? Bunu da Sümer Holding'in bana geçen yıl sorduğum soruya verdiği yanıttan görüyoruz. Diyor ki: "Muğla Fethiye'de 3 taşınmaz ve iskele alanı..." 31/10/2019 tarihinde satışı gerçekleşmiş özelleştirilen bu taşınmazın. Satış tutarı 18 milyon 504 bin 823,67 dolar; satış tutarı bu. Şimdi, ben tapu kayıtlarına girdim. Hani, biz de kamu zararını kovalıyoruz ya var mıdır diye. Tapu kayıtlarına girdiğimde enteresan bir bilgiyle karşılaştım. Şimdi, bu özelleştirmeyle buraları satın alan şirket Göcek Mavi Marina Liman, Yat ve Çekek İşletmeciliği Anonim Şirketi. Hani, özelleştirmeyle 18 milyon 504 bin dolara satılmış ya, bakalım gerçekten şirketin burası için aslında belirlediği bedel bu mu, nereden anlarız? dedim. Tapu kayıtlarındaki bir kamu bankası olan Vakıf Katılım Bankasından kullandığı krediye ilişkin olarak belirlenen borç tutarı yani tapu kaydına işlenen borç tutarından görüyoruz. Ne kadarmış? 265/1 parsel yani hemen denize sıfır olan o büyük parsel ve onun da metrekaresi 17.915 metrekare. Vakıf Katılımdan ne kadar borç tutarı işlenmiş tapu kaydına? 100 milyon lira. Bir diğeri 266/1 parsel, o da 755 metrekare. Onun için de 300 bin lira borç işlenmiş yani Vakıf Katılım Bankası 300 bin liralık bir ipotek koymuş. 433/1 parselde de 25 milyon liralık ipotek koymuş Vakıf Katılım Bankası, şirket kredi kullanmış. Şimdi, o günkü dolar kuru üzerinden baktığımız zaman, şirketin Vakıf Katılım Bankasından kullandığı kredinin 21 milyon 492 bin 281 dolar olduğunu görüyoruz ancak özelleştirmeyle yapılan satışın 18 milyon 504 bin 823,67 dolar olduğu görünüyor. Yani buranın özelleştirilmesi kapsamında kullandığı ve buradaki tapu parsellerinin üzerine ipotek olarak bankanın işlediği tutar tam olarak özelleştirmedeki satış tutarını karşılamıyor. Arada ne kadar fark var? 2 milyon 987 bin 458 dolar fark var yani bugünkü kurla 51 milyon 324 bin 528 lira bir kayıp var, bir fark var arada. Şimdi, durum şu: Ya Vakıf Katılım Bankasından şirket yüksek kredi kullanarak bu kredinin belirli bir bölümünü kredi kullanma amacının dışında kendisine ayırıp diğer kısmını Özelleştirme İdaresi Başkanlığına buranın satın alma tutarı olarak ödüyor ya da buradaki parselleri Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Sümer Holdingin tapu devri satışı üzerinden eksik tutarda bir satış yapıyor; böyle bir durum var. Diyeceksiniz "Göcek Mavi Marina Liman, Yat ve Çekek İşletmeciliği Anonim Şirketi nedir? diye. Onun da o gün bu satış işlemleri gerçekleşirken ki Yönetim Kurulu üyeleri aynı zamanda da Yıldız Holdingin Yönetim Kurulu üyeleri yani Ülker Grubuyla da böyle belirli bir bağları da görünüyor.
Şimdi, benim bu noktada iki tane sorun var: Biri, Sümer Holdingin Özelleştirme İdaresi Başkanlığıyla olan ilişkisi. Yani Sümer Holding tasfiye hâlindeki KİT'leri kendi üzerinde topluyor ancak tapu kayıtlarını doğru ve zamanında, bu KİT'ler tasfiye hâlinde, onun üzerinden almıyor da bir özelleştirmeyle satış durumu gerçekleştiği gün mü bu işlemi yapıyor? Yani bu konuda bir eksiklik mi var? Ben baktığımda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu denizdeki iskele ve yapının otuz yıllık kullanım bedelini Sümer Holdinge bir protokolle devrettiği gün Özelleştirme İdaresi Başkanlığının satışı gerçekleştirmesi bir tesadüf mü? Ve aynı gün Sümer Holdingin de yine tapuda işlem yaparak bu yüzer iskele vesaire diğer parsellerle ilgili satışı bir şirkete yapıyor olması bir tesadüf mü? Yoksa daha öncesinden aslında bu tapuları üzerinize zaten almanız mı gerekiyor? Burada bir karmaşa var, bunu sormak istiyorum. Sümer Holdinge de aynı soruyu yöneltiyorum. Zaten bütün Yönetim Kurulu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının personelinden oluşuyor, dolayısıyla iç içe geçmiş bir vaziyette Sümer Holding. Dolayısıyla da bu konuya sizden ben açıklık getirmenizi istiyorum.
Diğer taraftan da ben, yine, 2022 yılını da içine alan Sümer Holdingin bünyesinde bulunan özelleştirilen taşınmazların yerleri, adetleri, bulundukları il, satış tarihi, satış tutarı ve aynı zamanda da özelleştirme yöntemiyle ilgili sizden bilgi bekliyorum.
Diğer taraftan da tabii, şey konusu da var ama yani siz satışlarınızı TL üzerinden mi gerçekleştiriyorsunuz, dolar ve avro üzerinden de satış gerçekleştiriyor musunuz? Mesela, Fethiye'deki benim ifade ettiğim kısımla ilgili bir ihaleye çıktınız mı? Çıktıysanız kaç şirket teklif getirdi? Buradaki bedeli neye göre belirlediniz? Bir değerleme şirketiyle mi çalışıyorsunuz veya yine kamunun bünyesindeki bir değerleme üzerine mi bunu yaptınız? Bunların yanıtlarını sizden bekliyorum.
Teşekkür ediyorum.