ATİLA SERTEL (İzmir) - Evet, ben Süleyman Karaman arkadaşımın Erzincan'daki bu Doğusan Boru Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin üretimde faaliyetini artırması önerisine yürekten katılıyorum. Çünkü bu şirket çok uzun yıllar önce kurulmuş ve Türkiye'de ilk defa perlit madeninden renkli beton kiremit yatırımını yapmış, sonra çok önemli duvar kaplama malzemeleri, beton çatı; yer, duvar kaplama üretmiş ama son dönemde ne yazık ki özelleştirme kapsamı içerisine alındığından bugüne burada üretim faaliyetlerine eskisi gibi devam etmemiş ve giderek daralan istihdamıyla, daralan personeliyle satışını bekler hâle, kaderine terk edilmiş bir hâle gelmiştir; bu üzücü.

Deniz Yavuzyılmaz'ın da söylediği gibi, eğer buranın Türk ekonomisine ve Türkiye'de üretime ve Doğusan'ın yüz yıl dayanıklı çatı malzemesi üretmesine de baktığımızda bu fabrikanın, bu üretimin yaşaması gerektiğine inanıyorsak KİT Komisyonu üyeleri olarak ortak bir karar alalım, bir imza açalım ve bu işin başında olan kuruluşlara, kurumlara, bakanlara, üst düzeye yazı yazalım, Doğusan'ın faaliyetine destek verdiğimizi bir ağızdan KİT Komisyonu olarak anlatalım. Ama öyle görülmeyeceği Yönetim Kurulu üyelerinden anlaşılıyor çünkü Yönetim Kurulu üyelerinin ne perlitle, ne bu meslekle, ne kiremitle, ne tuğlayla, hiçbir şeyle ilgileri yok. Sadece özelleştirmeye yönelik bir anlayış içerisinde sanıyorum atandılar ve üretime yönelik bir faaliyet içerisine girseniz hiçbirinin mesleği uygun değil. Yani içinde siyasal bilgiler mezunu var, çok tebrik ediyorum; içinde avukat var, çok tebrik ediyorum; maliye uzmanı var, çok tebrik ediyorum ama meslekle ilgili kimse yok.

Şimdi, Devlet Demiryollarını demiryolcu birine teslim etmediğiniz zaman, Süleyman Bey ne hâle geldiğini çok iyi bilir. Yani işin içinden gelen, üretimin içinden gelen insanların yönetimde olduğu noktalarda çok daha iyi faaliyetler olur. Tabii, burada asıl amaç, niyete bakmak lazım. Bu özelleştirilecek mi, üretimi mi artırılacak; kararı verecek olan siyasi otoritelerdir, merkezî otoritedir. Bizim burada söylemlerimizle arkadaşların yapabileceği herhangi bir iş yok, ellerinde herhangi bir yetki yok. Bu konuda ya ön açacaklar, ya yol açacaklar, ya eskisi gibi üretimi artıran bir faaliyet içerisine girecekler; Süleyman Bey'in söylediği gibi, allayacaklar pullayacaklar, bir güzellik hâline getirecekler, ondan sonra satacaklar ya da üretime devam edecekler. Hangisi konusunda kararı verecek olan merkezî siyasi otoritedir. Buradan otoriteye siz, AK PARTİ milletvekilleri olarak, MHP milletvekilleri olarak seslenin, onlar karar versin, bu işte yol yürünsün.

Sayın Başkan, güzel bir gün oldu, bugün çok fazla konuşmaları kesmediniz; eskiden yüzde 80 oranında kesiyordunuz, bugün yüzde 75 oranında kestiniz, gelecek toplantılarda bunu daha azaltmanızda yarar görüyorum.

Teşekkür ediyorum.