ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bu kanun maddesi ve ondan sonraki madde bu ekonomik kriz nedeniyle ihdas edilen ve önerilen kanun maddeleri; 5237 sayılı temel Ceza Yasası'nda değişiklik öngören bir kanun teklifi.

Biz geneli üzerinde konuşma yaparken temel Ceza Yasası'nda yapılacak olan değişikliğin torba bir yasayla öngörülmüş olmasının kanun yapma tekniği açısından doğru olmadığını belirtmiştik, o düşüncemizi tekrar ediyoruz fakat şunu söylemek isteriz Sayın Başkan:

Şimdi, Türkiye'deki ekonomik kriz gerçekten çok derinleşti; günbegün çok ciddi boyutları ve çok ciddi etkileri var. Ekonomik krize paralel olarak bir gıda krizi de söz konusu. Gıda krizinin çok etkili olması nedeniyle toplumun büyük bir kesimi üzerinde çok ciddi sonuçları ve boyutları var. İnsanlar mevcut olan bu kriz nedeniyle de gerçekten eza içerisindeler ve ciddi sıkıntı içerisindeler.

Şimdi, dünyanın birçok ülkesine baktığımız zaman gıda krizinin hâkim olduğu ülkelerde, özellikle Avrupa ülkelerinde, gıdanın yıllık artış oranı yüzde 10 civarındadır fakat Türkiye'de, bu son yılda özellikle gıda artış oranında yüzde 150 ve yüzde 200'ün üzerinde bir artışla biz karşı karşıyayız. Her ne kadar TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 73 olarak belirlenmişse de ENAG ve bağımsız şirketlerin yapmış olduğu araştırmaya göre yüzde 160, bize göre o bile düşük, yani toplumun ne kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığını çok net olarak görüyoruz. Biraz önce, madde ihdasıyla birlikte bu kiraların artışıyla ilgili bir serbest piyasa ve Borçlar Yasası'na ilişkin olan bir düzenleme yapıldı, bu da ekonomik krizin bir sonucu.

Şimdi, dolar... Akşam uyumadan önce dolar 17'nin altındaydı, sabah saatlerinde 17'nin üzerinde çıktı ve şu anda 17,30 lira civarı, euro 18,40-19'u zorluyor. Doğal gaza yüzde 30 oranında zam yapıldı, elektrik yüzde 15 zam gördü, akaryakıt zamları çok ciddi boyutlara geldi; benzine yüzde 20'ydi, mazota yüzde 28...

Kurumlar üzerinde ki bu iktidarın bence eleştirilmesi gereken en büyük hususlarından bir tanesi özellikle Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve benzeri kurumlar üzerinde sermayenin ciddi ciddi müdahalesi söz konusu ve bu kurumlar sermayenin müdahalesine maruz bırakıldı. Dolayısıyla öyle bir aşamaya geldi ki gıda krizinin oluşması da kaçınılmaz hâle geldi.

Tabii, ekonominin kötüleşmesi durumunda eğer mevcut olan iktidarın bunu cezalarla, yasal düzenlemelerle önlemeye çalışacağına ilişkin birtakım çalışmaları oluyorsa burada gerçekten ciddi bir sorun var demektir. Dolayısıyla biz bu ekonomik suçun... Bu cezanın artırımının -diğer hatipler de dile getirdiler- bu işe çözüm olmayacağı kanaatindeyiz. Dolayısıyla, sabahki görüşmemizde de ve diğer kanun görüşmelerimizde de dile getiriyoruz. Mesele artık Ceza Yasası'nda birtakım artırımlara gidilmekle çözülebilecek olmaktan çıkmış durumda. Bakın, günbegün fakirleşiyoruz, her gün; dün yüzde 10 belki biraz daha iyiydik, bugün yüzde 10 daha fakirleşmiş durumdayız. Çiftçi zor durumdadır, emekçiler zor durumda, üreticiler zor durumda. Onun için bizim Hükûmete, özellikle kanun teklifini getiren arkadaşlara önerimiz şudur: Bu ekonomik kriz nedeniyle halkın gündelik yaşamını daha rahat sürdürebilecekleri ve en azından, önümüze konulacak seçime kadar bu ekonomik krize karşı bu yönde daha rahatlatıcı tedbirlerin alınmasına ilişkindir; biz bu önerimizi tekrarlıyoruz. Dolayısıyla, bu Ceza Yasası'na biz itiraz etsek de yine siz gündeme alacaksınız ama geri çekilmesini istiyoruz, bunun çözüm olmayacağını düşünüyoruz.

Teşekkür ediyorum.